her uluslararası ilişkiler mezununun dış işlerinde çalışmak gibi bir rüyası vardır, benim de oldu zamanında, iyi ki çalışmıyormuşum.
ne sıkıcı lan büyükelçilik gibi bir yerde çalışmak, günde 2-3 tane rapor hazırla gönder dışişleri bakanlığına. milletin dedikodusunu yap, onlarla iyi geçin ama arkalarından laf ver yetiştir. bu saçmalıklar bazılarının rüyalarını bitirmiştir işte.
ayrıca şunu belirtmekte fayda var bu belgelerde yazan herşey noktası virgülüne kadar doğrudur. hiçbir elçilik dış işleri bakanlığına yalan, yanlış, kulaktan dolma bilgiler veremez. verirse de belirtir zaten. ama verilen her bilgi doğrudur. bu yüzden bu belgelere inanmamak 2+2=4'e inanmamak gibi birşeydir.
manipülasyon olabilir mi? olabilir ama orası bizi ilgilendirmez. bizim için önemli olan gerçekleri öğrenmek. peki nedir gerçekler. şimdilik:
- araplardan dost olmaz. yine yeniden göstermiştir. güvenmeyin bu adamlara.
- abd her istediğini yaptırabilen bir ülke değilmiş.
- karanlık işler döndüren bir içişleri bakanımız var. çok düşündürücü!
- türk basını bitmiş ya da baskılarla bitirilmiş.
- sadece bu belgelerle 3. dünya savaşının çıkmasını beklemek komik olur.
- bildiğimiz şeylerin belgelenmesi sadece gururumuzu okşadı başka bir şey değil. akp gizli ajandası, isviçre'de hesaplar, peşkeş çekilen ihaleler...vs
- eğer ingilizce biliyorsanız kimseye inanmadan kendiniz okuyunuz. ya da güvendiğiniz, bilen birilerine çevirileri teyit ettiriniz. yorumlarla manipule edilmeye çok müsait bu belgeler. herkes suçlu ve herkes masum olarak çıkabilir.
dünden beri düşünüyorum bunun benim hayatıma etkisi ne olur,
nedir wikileaks' i özel yapan,
nedir dünyayı değiştireceği söylenen şey,
gazeteci değilim ve siyaseti çok yakından takip etmem,
sıradan bi insanım ve içerikler ne kadar enteresan da olsa benim hayatıma doğrudan bi etkisi yok, henüz belki...
fakat şunun dışında, sadece ve sadece şu:
şu an hillary clinton, ' un okuduğu belgeleri ben de okuyabiliyorum. cia' in didik didik ettiği belgeleri ben de didikliyebiliyorum.
gizli saklı yok, her şey şeffaf, ilk defa!
devletlerin benden gizlenmesi gerektiğini düşündükleri belgeleri onlarla aynı anda görüyorum, bu inanılmaz bi şey.
dünya tarihinde belki ilk kez kanlı bir ihtilal olmadan halk devletlerle eşit halde ve kandırılmıyor. bunu sağlayan ise internet...
şu an belki algılayamıyoruz ne kadar büyük bir güç olduğunu ama asıl devrimin internette atılacağını, belki internet sayesinde dünya tarihinde ilk kez insanlar hak ettiklerine, onları manipüle eden devletlerden intikamlarını almaya yaklaştığını görücez.
wikileaks in terör örgütü olarak tanımlanması ve karalama kampanyalarıda bi komik yani. julian assange hakkında söylenenlerse acayip komik. babası tarafından taciz edilmiş 39 yaşındaymış falan. araştırdım biraz. adam hakkında hiç bir net bilgi yok. tek net bilinen adamın sürekli ordan oraya gittiği. ama nerden nereye onuda bilmiyor kimse hayatının havaalanlarında geçtiğini söylemiş. o kadar. ne 39 yasında oldugunu biliyoruz ne bir ailesinin oldugunu nede olmadığını falan.
yarısından çoğu komedi unsurlarından oluşur.
"allah a inanıyor ama ona güvenmiyor" ne demektir yahu?
nasıl bir cümledir hem? ne anlama gelmektedir?
nerden biliyorsun güvenmediğini nerden biliyorsun inanıp inanmadığını?
Dünya ülkeleri arasındaki ilişkilerin eskisinden çok farklı olmasına neden olacak site.
Ayrıca ülke içi siyaseti de çok fazla etkileyecek.
Demedi demeyin. Dünya çapında bir siyasi kriz kapıda.
abd'nin komplosundan başka bir şey olmayan sitedir. site 3 sene önce falan kuruldu, hani dün kuruldu da bugün bu belgeleri nerden topladı demesinler diye, 3 yıl beklendi. sonra ansızın belgeler yayınlandı ve inandırıcı olsun diye kurucusundan 3 gündür haber alınamamakta gibisinden açıklamalar geldi. sonra abd bu belgelere hiçbir tepki göstermeden üstüne aldı falan. oohoho, insanoğlunu inandırmak zor. daha çok gayret.
