öğretmenler gününü sözlükte kutlamayı unuttuğum genç öğretmen .
Ailemden sonra seni tanıdım.
Aynı sevgi,ilgi,sıcaklıgı sende tattım.
Sen ögrettin sayıları,şekilleri,renkleri,
Sevmeyi,paylasmayı,ortak olmayı.
Kendimi seninle kesfettim.
Seni herseyden cok sevdim.
BENiM CANıM ÖĞRETMENiM.
bana seda sayancı diyen yazar. sevinsem bi türlü hayıflansam bi türlü. nal gibi karması var. herhalde sevilen biri. sevinsem insan demez mi seda sayancı denyo diye. neyse ben yine de temkinli davranayım. içimden sevinirken, dıştan hayıflanayım bana seda sayancı dedi diye.
meşur olursa menajeri yapar artık beni *** black to black gerçekten güzelmiş. sesi güzel ama inşaat tozu yutması gerekir .ayrıca kız olsam beni babamdan istemesi için yalvaracağım kişidir. *
her şeyin altında bir kötülük arayan, fesat kişi. yok benim anlamadığım petek dinçöz gibi bir hatunu neden sevmezsin? ya da yıldız tilbe'yi neden beğenmezsin... ama black to black **dinleyip hava yapmayı biliyorsun...
bak arkadaşım, bu işler böyle olmaz... yarın; amy winehouse da alıp cuma ya gideceksin * sonra unkapanı'na uğrayıp ferdi ve müslüm kasetlerinin serisini alacaksın...***
an itibariyle radyo aspirin'de bana özel yayın yapan yazar, yok yok bi tarafım kalkmadı sakin ol. ne sevdiğimi nasıl da bilir. saolası varolası yazar, insan hede hödö.
bir gün studyoda arkadaşlarla slep atarkene studyoya bu geldi. yok napıyorsunuz hoş beş felan derken onun ismi slep değil slap diye tutturdu meğer vakti zamanında bas*istmiş. dedim "birader ben aslen elektrocuyum slep mlep anlamam bana öle artizlik yapma yalarımmm!" sonra neyse aldı bası eline başladı slep atmaya. bir atıyor bir atıyor... arkadaşlarla ayakta alkışladık. ha ayakta alkışladık dediğime bakmayın studyodayız acep herkes ayakta zaten. çok sevindi kerata çok mutlu oldu. akabinde dertliymiş eleman dedi bi cafeye gidelim iki dertleşiriş. "aa ne tesadüf bende dertliyim dedim" dedim.
oturduk böle sakin sessiz bi ortama söyledik içkilerimizi. bunun hatun kişiyle sorunu varmış. "aa ne tesadüf benimde hatun kişiyle sorunum var" dedim. sonra yile slep atıştık. meğer bu kız arkadaşından ayrılmak istiyormuş. "aa ne tesadüf bende kız arkadaşımdan" ayrılmak istiyorum dedim.* akabinde bu "ben viskiyi sek severim" dedi. "aa ne tesadüf bende viskiyi sek severim" dedim. bi kaç kadeh içtikten sonra eli elime değdi. aa ne tasadüf benimde elim onun eline değdi. aniden kendimi yatakta slep atışırkene buldum. "lan noluyoruz" dedim. bana yaklaştı ve "ben gayım birader" dedi. "aunagoyinn ben gay may değilim lan şimdi zıçıveyşın" dedim. sonra yavaş yavaş üstüme gelmeye başladı...
"what if you should decide
that you don't want me there by your side
that you don't want me there in your life" kısmıyla algılarımın içine sıçmış olan coldplay şarkısıdır. kaçıncı kez dinliyorum bilmiyorum ama ekrana mal mal bakmama neden oldu öncelikle. karışık bi' şarkı ondan da olabilir. ama müziğe bıraktığında kendini insan muazzam oluyo. ha son olarak "how can you know it when you don't even try" şeklinde haykırıyor ve yazımı saçmalayarak sonlandırıyorum.
laf sokmak için yanıp tutuştuğum biri, sanırım yazar! yazılarını takip edecek kadar değerli bulsaydım eğer, sokacak lafta bulurdum ama ne yaparsın...kendisi beni forum yazarı olarak nitelendirmiş, bu kötülük dolu sözler bunun için(hakettin ama) onun dışında fena birine benzemiyor, that's it.
flyleaf, skid row, cold play sevdiğini düşündüğüm, ve diğer sevdiğim grupları da sevdiğini sandığım ya da öle olmasını istediğim zanımca pek kafa dengi sempatik yazar. tanımıyorum etmiyorum ama hem müzik zevkinden hemi de entrylerinden bildiğim kadarıyla gerçek hayatta tanışsak yapışıp zorla arkadaş yapardım kendime. zaten de meslektaşım. *
