son entry 2009'da girilmiş... öldünüz değil mi. kesin öldüler.
bu alete en sevdiğin kasedi koyup dinlerken sevdiğin kızın yanına oturması sonucu kulaklığın tekini ona verip hiçbir şey demeden batan güneş manzarasını beraber izlemek bir başkaydı. aynı şarkıyı bir daha dinlemenin ve bir ihtimal olarak onun ellerine dokunmanın yolu "pilim azalıyor" diyerek yerinden çıkarılan kasedi birlikte tutup kalemle sarmaktı.
en azından ikisinin de çalıştığınına delalettir, 1 milyonculardan alınan daha gün aşımına uğramadan tek tarafı, özellikle de sağ tarafı bozulan edevat olup yolculukların vazgeçilmezidir bundan kaynaklı, atmaya kıyamayıp yine de ikisini de takarız ama çoğu kişinin aklına da gelir sağlam mı acep,
diye,
ee böyle olunca da şahs_ı muhteremler bi hededen daha sıyrılır düşünmez olur, başka türlü meraklara meyleder...
uzun otobüs yolculuğu standardıdır. walkmanini kendin dinlersen olmazdır, diğer tarafa versen yarın birgün yüzsüzlüğe vurulup kendi walkmanini dinleyememe riskin vardır. en iyisi bu formül gözükür. bir süre sonra bu kaderden kaçış olmadığı görülerek, alternatif çözümlere başvurulabilir.***
ne sokağın sesi net gelir ne de tek kulağa takılmış kulaklıktaki müziğin sesi. en iyisi arkadaşın elinden diğer kulaklığı da çekip almaktır.
(bkz: egoizmin doruk noktası)
kulak ağrısı yapar. stereo ise biriniz dımtıs sesini duyarken siz diğer çın sesini duyuyor olabilirsiniz e şarkının içine de böylelikle edebilirsiniz.
"yapmayın iyi değildir" durumu.**
saçma bir şey iki kişi tek kulak mono dinleyeceğine bir kişi adam gibi dinlesin daha iyi yada hiç dinlemesinler, sohbet etsinler, madem ki bir şeyler paylaşacaklarsa eğer...
ne güzel takarsın kulaklığı, dinliyorsun birşeyler. arkadaşın gelir ''ne dinliyorsun, kimin şarkısı '' gibi sorularla seni meşgul eder, o da yetmez yanına oturur, kulaklığın birini alır. işte o an onu bir kol hareketiyle uzaklara savurmak istersin. tam o an hissettiğin duygudur işte.
bu esnada yolda yurunmekteyse abuk subuk yonlere gitme, kulakligi dakika basi dusurme, birbirine carpma gibi durumlar olusturacak, karsidan gelenlerin ozurlu oldugunuzu dusunmesine yol acabilecek eylem.
çok cici bir şeydir. sevdiceğiniz bir insanla olmasının anlamı gayet tabii daha da büyüktür. mesela ilhan irem varsa "konuşamıyorum" diyorsa bir de tadından yenmez.*
cornetto reklamında esas oğlanın esas kıza dondurmanın "tatlı son"unu vermesiyle kızı tavlaması sonucunda yakınlaşma amaçlı ortaya koyduğu eylemdir. ayrıca devam reklamında da "abi kulaklığa dikkat et" diyerek tüyolar veren esas oğlan, bu hususun ne kadar önemli olduğunun altını çizerek belirtmiştir.***
gece yurtta yatmışsınızdır.kulağınızda müzik keyfinize diyecek yok.ama gelin görün ki rahatınız birilerini rahatsız etmektedir ve birisi kulaklığın tekini alır neyse dersiniz geçersiniz sonra bu hareket ettikçe kulaklık kulağınızda tutunamaz olur sonunda dayanamaz o kişiyi kovar bir daha gelmemesini sağlarsınız ama nafile yurtta kalmaktasınız ve bir sürü normal yurdum insanı bulunmakta
yakın arkadaşınızla yolculuk yaparken nezaket icabı kulaklığın birini vermekle vuku bulan eylem. kulaklıklar stereo ise birisinden daha yüksek ses gelir, şanslıysanız yüksek ses gelen kulaklık size düşer. bazen bu kulaklığa sahip olmak o kadar da şanslı sayılabilecek bir durum değildir. yanınızdaki şahsiyet yüksek ses manyağı ise kulağınızın birinde geçici duyma bozukluğu meydana gelebilir. zaten tek kulaklıkla dinlenilen müzikten hiçbir şey anlaşılmaz. sonunda al sen dinle biraz, sonra ben dinlerim diyip sonlandırılır.
uyuz bir durumdur. kulaklıklar asla uslu durmaz,şarkıyı rezil eder siz de kudurursunuz. mutlaka çoğaltıcı bulundurulmalıdır.ortak dinlemek isteyen arkadaşın yanında kulaklığı varsa tamamdır yoksa sepet havasıdır.*
farklı cinsten iki insan arasında yaşandığında, eğer aralarında önceden de bir etkileşim olduysa, sonu sevgili olmaya dahi varabilen bir dizi komik hareket. muhtemelen yanyana oturulur, neredeyse birbirine dokunacak kadar yakın durulur,o kulaklık habire düşer siz geri verirsiniz,aynı anda birbirinize döner kikirdersiniz bu arada şarkılar ithaf edilir -bu senin için falan..ara sıra yüzünün sıcaklığını hissedersın onun, ya da düşen kulaklığı sana verirken bin küçük el teması, bir kıvılcım.bilmem belki evet, hazırsınız,akşama sinemaya davet edin.evet evet, hadi.
