insanın kendisine.. bu olay aşktı meşkti gibi tırt olaylarda da vukuu bulur.. vücut onu ister , gözler onu arar , beyin "adam ol onu mu seviceksin öyk" der.. insan , gözleri burnu beyne itaat etmeye zorlar.. kendiyle kavga eder..
bi de kanser vardır.. işte o ihanet , aşk ihaneti gibi değildir.. vücudunun hücreleri senin kontrol dışında birleşip seni gebertmek isterken , sen de vücudundan nefret edersin.. gitgide yayılan o tümör , seni hayallerini ruhunu siklemeden yoluna devam eder.. alıp kessen çıkarsan o sadık olmayan organı iyi olacakmışsın gibi gelir..insanın kendi organıyla , akciğeriyle memesiyle kemik iliğiyle kavgaya tutuşması nasıldır sahi ?
ishal ile olur efenim. uzun yol otobüs seyahatı esnasında, uçakta yerinden kalkma yasak olduğunda, misafirliğe gittiğinde, sinemada sevgilinle sarmaş dolaş film izlerken, köprüde sıkışmış trafikte araç kullanırken birden bağırsakların hareketlenmeye başlar. sonra biraz bıraksan sıçacak olduğun için kıçını sıka sıka en yakın tuvaleti gözlersin. tabi varsa. ecel terleri süzülmeye başlar. sancı geçtikten sonra tam rahatlarken saha şiddetlisi gelir ki ölümdür ölüm. herkes bunlardan birisini yaşamıştır. ben iki, üç tanesini yaşadım. çok şükür zaiyat yok. *