- Denize düşen vuvuzela öttürür.
- vuvuzelayı alan afrikayı geçti.
- Bir elin nesi var, vuvuzelanın bok gibi sesi var.
- Çıkar ağzındaki vuvuzelayı.
- Vuvuzela vuvuzeladan üstün değildir.
- Lafla vuvuzela gemisi yürümez.
- Vuvuzelayı fırına vermek.
- Afrikalının vuvuzelası ile kuyuya inilmez.
- Öküz altında vuvuzela aramak.
- Vuvuzela gitti dert bitti.
- Sarı çizmeli vuvuzela.
- suratı vuvuzela satmak.
- Ya bu vuvuzelayı çalmalı, ya bu stadyumdan gitmeli.
- Yalancının vuvuzelası yatsıya kadar yanar.
- Yok vuvuzelanın başı.
- Yörük sırtından vuvuzela kesmek.
- zülf-i yare vuvuzela dokunmuş.
- Burnundan fitil fitil vuvuzela gelmek.
- Vuvuzela teline basmak.
- iki dirhem bir vuvuzela.
- iki ayağını bir vuvuzelaya sokmak.
- Acele işe, vuvuzela işeyecek.
- Ayıkla vuvuzelanın taşını.
- Bu kadarcık kusur, vuvuzelada da bulunur.
- Halep orada ise vuvuzela burada.
- Eski stadyum, eski vuvuzela.
- Etekleri vuvuzela çalıyor.
- Ağzınla vuvuzela tutmak.
- Stadyuma maça giderken eldeki vuvuzeladan olmak. *