volkan niye olayların içinde yok dememize sebebiyet veren meseleyi, ligtv'den görünce anladığımız hadisedir. adam besbelli kasıklarında sıkıntısı var ve uzak durup kendini tedavi etmeye çalışıyor. bildiğimiz volkan, ikinci kaptanım ben diyerek mevzuya direk dalardı.
bu arada, trübünlere bakması kadar doğal birşeymi var volkan'ın. millet kendinden geçmiş noluyor dercesine bakıyor. hem tribüne hem sahaya bakıyor. kimsenin kimseye bişey gösterip-yaptığı yok. olaya olay katmaya çalışmak ya da volkan'ın geçmişini bilince illa bişeyler karıştırmıştır zannıyla yaklaşımlar bunlar.
şafak sezer'in kutsal damacana filminde de adı geçen futbolcudur. an itibari ile galatasaray ile ilgili bir kuyruk acısı olduğu kanaatine vardığımdır. şöyle ki; dün oynanan müsabakada kendisinin hiç bir pozisyonda herhangi bir sorunu olmamıştır. verdiği demeçte de "küfür etmişler, -mışlar, -mişler, ..." şeklinde bir anlatımı vardır. daha sonrasında arda'nın isim dahi vermeden "abi diyorsak korkumuzdan değil, saygımızdan" şeklindeki açıklamasından gocunmuş telefonuna sarılmıştır. arda'yı arayıp da tehdit edebileceğini sanmıştır, yanıldığını gecikmeli de olsa anlamıştır. he bir de "neden arda" diye sordurur hani insana. semih arda'ya veryansın ediyor, volkan arda'ya diş biliyor... nedir mesele? anlatın olduğu gibi de en azından "delikanlı çocuklarmış" diyebilelim sizin için. he volkan'ım?
yaptığı hareketin nouma'nınkinden farkı olmayan adam. o da şortun içinde kilodumu düzeltiyordum diyebilirdi ama sayın aziz yıldırım resmen aforoz ettirdi gül gibi adamı. **
Arda'nin mac sonunda ki konusmalarina sinirlenip kendisini telefonla arayip ''Madem böyle konuşuyorsun, madem korkmuyorsun gel o zaman buralara da erkekliğini görelim. Bu işler öyle televizyon kameraları önünde atıp tutmakla olmuyor'' dediği, Arda'nin da buna karsilik ''Canın nereye istiyorsa gelirim'' dedigi soylenmekte su aralar. Her iki futbolcunun da sakince oturup dusunmesi gerekirken 'gel lan erkeksen gel, paylasalim kozlarimizi, yedircem sana o laflari' vari konuslamalari ne kadar profesynelce degil mi? Bu sefer sahada olan sahada kalir lafi islemeyecek galiba. Haberin linki icin..
bir zamanlar beşiktaş'ın siyahi bir futbolcusu vardı; pascal nouma. tribünlerin gözbebeği, hırçın futbolu ile beşiktaş'ın saha içindeki ateşleyici etkisi, gayet de sempatik bir adam. fransa vatandaşıydı kendisi. hatırlamışsınızdır... bu futbolcu, inönü stadyumu'nda oynanan bir fenerbahçe maçında golünü attıktan hemen sonra elini şortunun içine daldırmıştı hani "tombala" demiştik hep beraber... ve bunun akabinde disiplin kurulu'ndan ayrı, beşiktaş yönetiminden ayrı ceza almıştı, kınanmıştı...
peki tüm bunları neden volkan demirel ile ilişkilendiriyorum? hemen açıklayalım... pascal hareketini kendi seyircisinin önünde, kendi stadında ve şortunun içerisinden yapmıştı. tahrik amacı katiyen yok yani anlayacağınız. ve gün itibari ile bakıyoruz volkan'a... 12 nisan 2009 galatasaray fenerbahçe maçı'nın gergin geçen son dakikalarında. tribünlere dönerek alenen edep yerini avuçluyor ve eğildiği(veya domalmak da deriz bu duruma halk arasında) sahneye kadar resmen tribünlere canlı yayın yapıyor. maçtan sonra erman toroğlu'nun yorumunu dinledim. "canı acıyordur çocuğun diyor" bakıyorum mimiklerine volkan'ın. erman hocanın haklılık payı var. ancak; kasıklarında bir ağrı olan adam biraz daha kenarı tutar zorlamaya dayalı bir ağrı ise bu söz konusu olan. veya ola ki top çarptı v.s. tam da edep yeri acıyor. o halde kale direğinin yanına geçer ve orada tutar tutacağı yerini... bunun oluru budur. seyirci yanlış anlamayacak dahi olsa spekülasyonları önlemek adına bunu yapmalıdır. şimdi tekrar pascal'a dönüyoruz... yıllar öncesine, o tombalaya. belki pascal'ın da edep yeri şortun kenarına sıkışmıştı da onu düzeltmeye çalışıyordu adam?
katılanlar, katılmayanlar olabilir. ancak; şahsi fikrimdir ki volkan demirel'in de pascal kadar olmasa da ona yakın bir ceza almasıdır. aksi takdirde federasyon eyyamcıdır, pascal'a yazıktır. o dönemler "tuh size" baskısı yapılan beşiktaş yöneticilerine yazıktır...
lig tv görüntülerine göre sanki kasığında çekme varmış da acı çekermiş gibi kasığını -malı tutmuyor lan adam- tutan kaleci.
volkan'ın karakterinden zerre hazzetmem ancak, adam sanki acı çekiyormuş gibi kasığını -gövde ile bacağın birleştiği yer- tutuyor sonra da arkasını dönüp iki büklüm şekilde eğiliyor.
maç boyunca kendisine küfür eden taraftara hak ettiğini göstermiş futbolcudur. sen para verip oraya girdin diye küfür etme lüksünü görüyorsan o adam da o sahada olmanın lüksü ile ağzının payını verir böyle.
milliyetin internet haberine ve haberin ekinde verdiği resme göre galatasaray tribünlerine doğru kasıklarını göstermiş(miş). benim resimden gördüğüm bildiğin tutuyor hafız ufaklığı. pascal nouma' nın yaptığı ile aradaki tek fark eli şortun üstünde.
kameralara yakalanmış mı? tabi ki. bakalım ne olacak? çok kaşındı kaşıdım demesin daha önce dendi keza. işe yaramıyor.
not: sabah okudum haberi ama şimdi arıyorum arıyorum bulamıyorum. nolduki birden bire?
dün tribünlere edep yerini gösterdiği tespit edilen ve bu gerekçeyle 3 maç ceza alması beklenen kaleci. oysa dün kavgaya bulaşmadığında düzeldiğini sanmıştık ancak o başka pislikler o planlayıp uygulamış.
bir galatasaraylı olarak dün her iki takım futbolcularındanda tiksindim açıkçası.
a milli takımın kalecisidir; ama milli takım formasına yakışacak hareketler yapmaz. tıpkı sabri sarıoğlu gibi, emre belözoğlu gibi, semih şentürk gibi ve emre aşık gibi... patlamaya hazır bomba gibidir; bilirsiniz ki her an biri kendisine küfür edebilir (hangi dilde olduğu farketmez; adam çok yönlü her dili biliyor) ve volkan kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bırakabilir. küfür etmez allah için, zaten şükvü savaçoğlu' nda küfür de olmaz; ama kafa atar, tekme atar. onlar da çok problem değil...
hepsini geçtim son 1 sene içerisinde 4-5 tane kırmızı kart yemiş bu adama sormazlar mı "sen neyinle millete profesyonellik, fair-play dersi verirsin" diye? ortalama türk futbolcusundan mental açıdan bir bok olamayacağının ispatıdır.
sadece oynadığı futbola konsantre olup boş işler peşinde koşmaması gereken yetenekli kalecidir. örnek aldığı kişi ve tavırlar yanlış olup; antipati toplamaktan başka hiçbir işe yaramıyor.
kaleciliğine lafım yok. iyi kaleci, güzel kurtarışlar yapıyor. her takıma böle kaleci lazım diye düşünüyorum. ama sadece kaleci olarak. karakterine gelince gerçekten kolpasın demek istiyorum. sahada kavga çıkmış, kendi takım arkadaşların orada itişip kakışıyo, gidip ayırmak yerine seyrediyosun, ben karışmicam diyosun hadi ona da peki. e be kardeşim bir tarafını niye taraftara karşı tutuyosun bir de kasığında sorun varmış gibi haraketler yapıyosun. sen taraftarı çıldırt sonra "küfür ediyolar kadıköyde böle olmuyor" de. kadıköyde bir galatasaraylı futbolcu bir yerini tutup taraftara doğru gösterse acaba neler olur çok merak ediyorum.
insanlık dışı hareketlerine bir yenisini daha eklemiş utanılası insan.
sorunlu ve yalancı oyuncudur. kavgaya karışmayıp hayret ve takdirimizi toplamışken taraftara hareket yaptığını öğrendik. sonra çıkıp bize küfür ediyorlar biz bir şey yapmıyoruz demiştir. fenerli oyuncular hiç küfür etmemişmiş. yalanın babasını da söylemiştir.
Maçtan sonra " buraya her geldiğimizde küfür yiyoruz. " diyerek pişkinliğin dibine vurmuş olan futbolcu. Elinin oranda ne işi vardı diye sorarlar adama...
maçın son dakikalarında taraftara -çok afedersiniz- sikini göstermiştir.
sonra da çıkıp "kadıköyde neden olmuyor böyle şeyler" demiştir. allah allah neden olmuyor gerçekten volkan?