öğrenci modundaki kişinin yapması gereken her türlü incik, cincik, boncuk gibi irili ufaklı işleri, ''daha çok var oğlum vizelere, başlarız bi gün aceleye ''gerenk'' yok'' türü hareketleriyle, son güne bıraktığı, ders çalışmadan çok, ''nasl olsa akıllıyım, zekiyim, hem hocalar da demiyo mu, dersi dinleyen geçer benim dersimden, iki defa okusam bütün bilgileri kaparım'' düşünceleriyle süslediği, ders çalışma muhabbati zamanına denk gelen, ders çalışmış kişi olsa bile ''çok geniş'' olmayan bünyelerin dışında her adem yavrusu'nun içine duhul ettiği abuk durum. ''nasıl olsa finaller de var, onların hemi de yüzdesi daha yüksek onlardan çuvallarım puanları, dd ile geçsem yeter, zaten ders boru gibi, 50 alsam milleti parsellerim olm'' gibi düşüncelerin ışığında da, işi gücü olmayan kişilerin gidip de mis gibi pazar gecesi telegol'de adnan aybaba, ile ziya şengül'ün kahve muhabbetini dinleyecek olması ya da, nip tucka takılıp, milli doktor troy'un kime yaslayacağını görememek, kişiyi her türlü bozar, kişinin psikopata bağlaması an meselesidir, gecenin ilerleyen saatleri, kişiye kah yerde, kah soba ya da bilimum kombi yanında, kah kanepenin köşesinde tek arkadaş olacaktır. abazanlığından vazgeçemeyenler ise, karanlığa bir mola diyerekten, evde bilimum, bilgisayar'ına kötü günler için indirdiği videolar vesilesiyle ya da, porno vcd-uydu gii materyallerle, ''battı balık yan gider'' fikrine yapışıp gönlünü kaptırır, elleri sağlam çalıştırır, sonra yine defter, işi bittikten sonra, satılması ya da saman kağıtlarından mütevellit, sobada yakılması an meselesi olan kitap, ya da notlar bir güzel okunur, ama kişi bir kere delirmiş, hayatını bir ya da iki hafta süreyle kullanım dışı olmaya ayarlamış, bünyeye bol red bull ya da kahve, bilimum bardak bardak çay ekleme kapasitesine hazır hale gelmiştir..
