varg vikernes

entry66 galeri31
    41.
  1. facebook'daki haberlere göre tekrardan yakalanmiş eleman. Iyi de olmuş efendim. Yaptığı müziği bilmiyorum dinleyenleri çok iyi falan diyor ama bu adamın yaptığı her adım heavy metal tarihinde karanlık lekeler oluşturmaktadır. Medya'nın istediğini verdi ve Iron Maiden, Metallica, Megadeth gibi isimleri de kendi gibi satanist çizgisinde anılmasına neden oldu. Zaten Islam ve Türk milletine karsı büyük antipatisi var. Dinlenmemesi bireysel tavsiyemdir.
    1 ...
  2. 40.
  3. haberlere göre fransada neo nazi hareketlere katıldığı gerekçesiyle tutuklanmıştır.
    1 ...
  4. 39.
  5. 38.
  6. burzum.org'daki bir yazsısında türkler hakkında anadolu'dan gitsin demiş. bombok konuşuyor bazen tepemin tasını attırıyor. size tavsiyem bu adamın dediklerini siklemeyin sadece müziğini dinleyin.
    3 ...
  7. 37.
  8. en son mapus damlarında çürüyordu garibim.
    1 ...
  9. 36.
  10. 35.
  11. bir cok şarkısını dinlemiştim Valen ve A Lost Forgotten Sad Spirit kadar hicbirini sevmedim. Ayrıca sarısın olup da yakısıklı dedıgım tek erkek odur. Bebek yüzlü katil.
    2 ...
  12. 34.
  13. faşist falan değildir. iskandinavya'da soykırımla yayılmış hristiyanlığa karşı iskandinavlık'ı savunur. zaten satanizmin doğuşu da hristiyanlığa karşı bir başkaldırı niteliğindedir.

    ne kadar kafası çalışan, bu konularda biraz bilgili iskandinav tanısam konu döner dolaşır ibrahimi dinlere gelir. türkler'le ilgili düşünceleri de genel olarak "islamdan önce çok sağlamdılar ama araplaştılar" çerçevesindedir.
    5 ...
  14. 33.
  15. 1992-96 yılları arasında norveçli black metal müzisyenleri ve fanları 50'ye yakın kundaklama olayına karışmışlardır. hatta bazı kundaklanan binalar veya kliselerin yüzlerce yıllık olduğu söyleniyor. fantoft stave(ahşap) kilisesini varg'ın yaktığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılmış, tabi kanıt bulunamamış yaptığına dair ve salınmış. burzum'un aske adlı ep'sinin kapağında da bu yanmış kilisenin resmi bulunur. aske zaten norveççe'de kül anlamına gelir.

    daha sonra euronymous'u 23 defa bıçaklamasıyla birlikte hapise girmiştir. kendisini savunmak için öldürdüğünü söyler ama 23 bıçak darbesi böyle bir olasılığı tamamen ortadan kaldırmıştır. euronymous'un cesedi apartman dairesinin dışında bulunur ve kafada 2 darbe, boyunda 5 darbe, sırtında da 16 bıçak darbesi görülür. olay sonrası varg, euronymous'un kendisini tehdit ettiğini, bir kontrat imzalatmak istediğini, ölene dek işkence edeceğini ve görüntülerini kaydedeceğini iddia etmiş. thorns üyesi blackthron'la (gerçek adıyla snorre ruch) euronymous'a kontratı verip s.ktir çekeceğini söylemek için gitmiş aslında kendi savunmasında. blackthron aşşağıda arabada beklerken, ilk saldırıyı euronymous başlatmış varg da kendisini savunmuş. çoğu bıçak yarası sanılan yaralarında boğuşurken cam kırıkları tarafından oluştuğu tespit edilmiş.

    olayların tamamen soruşturulmasıyla 1994'te varg vikernes cinayet ve kundaklamalar için tam 21 yıl hapise mahkum ediliyor. hakim tarafından cezası okunurken gülümsüyor ve bu olay norveç basınında oldukça büyük bir yer kaplamıştır. 2003'te hapisten kaçıyor ama çalıntı bir araba ve ateşli silahlarla tekrar yakalanıyor. 2009'da pek çok ülkede görülmeyen bir uygulamayla ''yeminli olarak''(namusu, haysiyeti üzerine yemin edip) salınıyor.

    (bkz: burzum)
    1 ...
  16. 32.
  17. gençken, onu tanımadan 'temiz yüzlü oğlan' denilecek kadar mükemmel yüze sahip bi adam.
    hapisten sonra gerçekten hapishane kaçkını gibi olmuştur fakat dikkat çekerek -gerçekten amacı bu muydu yoksa psikopat mı bilineceğini zannetmiyorum- burzum adını akıllara kazıyabilmiştir.
    her halukarda eleştirmesi ya da yargılanması ya da kafa patlatılması mantıksızdır. dinleyeni elbette vardır, ama müziğinden mi yoksa hayat tarzı/hikayesinden mi bilinmez.
    2 ...
  18. 31.
  19. hapis çıkışı albümleri fallen ve belus ile adamın ağzına sıçan heriftir.

    daha önceki albümleriyle alakam yok aslında.
    1 ...
  20. 30.
  21. müziği umurumda değildir ama hristiyanlık inancına karşı tavrı türkiye'de örnek alınmalıdır.

    nasıl ki islâm türkler'e soykırımla dayatıldıysa, hristiyanlık da da iskandinavlar'a soykırımla dayatılmıştır.

    iskandinavlar buna karşı iskandinav paganizmi'nden beslenen ve hristiyan inancını temelden reddeden bir şey yaratmışlardır: satanizm.

    her ne kadar satanizm popüler algıda kedi kesmek, bakire kurban etmek gibi salaklıklarla anılsa da aslında çok daha derin bir travmanın izlerini taşır. iskandinavlar'ın benliklerini kazanma çabalarıdır.

    not düşüyorum: türkiye'deki satanistlerin tamamı silme salaktır. tersini söyleyen onlardan da salaktır.
    15 ...
  22. 29.
  23. 28.
  24. Düşündüğünü uygulayan adamdır.
    1 ...
  25. 27.
  26. psikopat bir karaktere sahiptir, ama bu yaptığı müziği gölgelemez.
    3 ...
  27. 26.
  28. otobiyografisinde yazdığına göre hobitleri çocuksu, cüceleriyse kapitalist sistemin aç gözlü domuzları olarak görürmüş.
    1 ...
  29. 25.
  30. zenci icadı olduğu için gitar kullanmayı sevmeyen abimiz. gitar tonlarını klavyeyle elde etmeye çalışıyormuş.

    (bkz: yürü be)
    2 ...
  31. 24.
  32. ege ve akdenizdeki orman yangınlarının kundaklama olabileceği gerekçesiyle tekrardan göz altına alınan ve 2010 yılında afedersiniz ama nah yeni bir albüm çıkarıcak ola..
    * *
    2 ...
  33. 23.
  34. geçen ay serbest bırakıldı ve hapishanede 10 tane yeni şarkı yazdığını söylemiştir kendisi. burzum grubu altında 11 yıl sonra yeni bir albüm yayınlayacağını açıkladı.
    2 ...
  35. 22.
  36. hayatı film olacak adamdır aynı zamanda.
    2008'de vizyona giren twilight isimli filmde rol alan jackson rathborne,2010'da vizyona girmesi beklenen lords of chaos isimli filmde varg vikernes'i canlandıracağını doğruladı.yapımda vikernes'in işlediği cinayetler,ve kilise yakma vakaları,aynı isimli kitaptan filme aktarılacak.kitabın yazarları michael moynihan ve didrik soderlind.
    3 ...
  37. 21.
  38. 20.
  39. aşağıdaki adrese felsefe kitapları göndermemizi isteyen kişi.

    Varg Vikernes
    Trondheim Fengsel
    N-7495 Trondheim
    Norway
    3 ...
  40. 19.
  41. 18.
  42. işlediği cinayeti şöyle açıklamıştır:

    helvete'yi sırf annesi ve babası rahatsız olduğu için kapattığını söyledi ve akın akın gelen müşteriler kapıda kaldı.şeytan imajına bürünmüş bir ana kuzusu.ne kadar aptalca.de mysteriis dom sathanas albümünün kayıtlarında benim hiç bir grup elemanıyla problemim yoktu ve birlikte çok eğleniyorduk fakat hellhammer da dahil olmak üzere biz euronymous'la birarada olmak istemiyorduk. kayıtlarda artık o'nu öldürmemizi söyleyerek şakalar da yapmıştı.metal camiasındaki euronymous a olan soğukluk bir kaç ay daha devam etti ve daha fazla insan o'nun nasıl bir moron olduğunu anladı.artık benden gerçekten nefret etmeye başlamıştı.o'na göre insanların o'na olan saygısını kaybetmesine ben sebep olmuşum.bir bakıma da söylediklerinde haklıydı.o'na karşı olan fikirlerimi hiçbir zaman saklamadım ve insanlar da benim düşüncelerime katıldı.artık metal sahnesinin 1 numaralı adamı değildi ve bunun da benim suçum olduğunu söylüyordu.herkes asıl nedenin bu olduğunu, "asıl kişi" olmak için yarıştığımızı düşünüyordu.bu sadece euronymous için önemliydi.mayhem trondheim'den snorre w. yi gitarist olarak kadrosuna ekledi.bergen'de kendi evini satın alıncaya kadar benimle birlikte kalmasına ve oturma odamda uyumasına izin verdim.snorre kendi evini satın alıp taşındı. artık evde tektim ve bu andan itibaren euronymous benimle ilgili planlar kurmaya başladı.beni öldürmek istiyordu.ona göre tüm bu problemlere sebep olan bendim ve ben öldükten sonra ortada hiç bi sorun kalmayacaktı.planlarını paylaştığı birkaç müzisyen bana o'nun planlarını açıkladı.euronymous onlara güvendiği için herşeyi anlatmıştı fakat belli ki onlar benimle daha samimiymiş. euronymous snorre'u telefondan aradı ve o'na herşeyin normale dönmesi için benim ortadan kalmamın gerektiğini söyledi ve diğerlerine anlattığı planları snorre a da anlattı.euronymous bunları söylerken snorre hepsini bana telefonda dinletti. artık emindim çünkü sadece en yakın arkadaşlarına planlarını söylüyordu.snorre la konuştuğu gün ondan bir mektup aldım. mektup gayet olumluydu hatta arkadaşçaydı.daha önceen katılmadığım bir anlaşmayı imzalamam için benimle buluşmak istediğini söylüyordu.ancak planlarını uygulaması için beni ayarlamaya çalıştığını biliyordum.arkadaşlarına da anlattığı gibi önce beni (bir silahla) bayıltacak, ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak araba bagajına koyacaktı ve şehir dışında kırsal bir yerde beni bir ağaca bağlayarak ölene kadar bana işkence yapacaktı ve tüm bunları kameraya çekecekti. bütün bunlar karşısında o kadar sinirlenmiştim ki. bu herif kendini ne bok sanıyordu bilmiyorum.oslo'ya gitmeye karar verdim.kontratı o'nun eline vererek "s**** git" diyecektim.bu şekilde ondan uzaklaşacaktım ve bir daha benimle iletişim kurmamasını sağlayacaktım.herşey normale dönecekti.ayrılmadan önce snorre da euronymous'a vereceği yeni gitar riffleri olduğu için benimle gelmek istedi.saat 21:00 da bergen'den ayrıldık,yolda arabayı sırayla sürdük ve 3:00-4:00 arası oslo'ya ulaştık.arka koltuğa geçerek kemerimi çıkardım ve snorre'a onu güvenli bir yere koymasını rica ettim.belinizde bir bıçak varken uyumak hiç te güvenli olmaz.ulaştığımızda ben uyuyordum. kapıya geldik ve zile bastım.uyuyordu.kim olduğumu sordu ve ismimi söyledim."daha sonra gelemezmisin?" diye sorması üzerine sadece kontratı imzalayıp gideceğimi söledim ve beni içeri aldı.bu sırada snorre sigarasını yakmış, merdivenlerde beni bekliyordu.euronymous beni sinirli bir şekilde kapıda karşıladı.kontratı o'na verdim ve artık iyice sinirlenmişti.bana kapının eşiğini göstererek gitmemi söyledi.o'na doğru bir adım atınca iyice panikledi. hareketleri, duruşu, bakışı garipleşmişti ve karnıma bir tekme attı.o'nu kapıya ittim ve biraz sersemledi.tekmesinden etkilenmemiştim ama o anki şartlar içinde bile yaptıkları bana komik gelmişti.karşımdaki , gecenin yarısında kendisini bruce-lee zanneden bir kaçıktı.kendini döşemeden mutfak tarafına doğru attı.mutfaktan bir bıçak bulacağına emindim.eğer bir bıçak alırsa benim de bir bıçak bulmam gerekecekti.getirdiğim bıçak ise kemerimi arabada unuttuğum için yanımda değildi.cebimde 8 cm uzunluğunda başka bir bıçak daha vardı.üzerine atladım ve eline bir bıçak geçirmeden onu 4 yerinden bıçaklayarak kontrol altına aldım.fakat bu sefer de başka bir silah bulmak için yatak odasına yönelmişti.bu silahın dead'in kendini öldürdükten sonra polislerin aldığı ve euronymous'un geçenlerde geri aldığı tüfek olduğuna düşünüyordum (evinde tüfek veya bayıltıcı silah bulundurmadığını sonradan öğrendim).kavga etmek için peşine düştüm fakat beni şaşırtıp daireden kaçmaya başladı. kavgayı başlatıp kaçması benim sinirimi bozmuştu.aşağıya indiğimde snorre sigarasını bitirmiş, ilgisice etrafa bakıyordu.o sırada euronymous yarı çıplak ve birkaç yeri kanayarak koşuyordu.hayalet görmüş gibiydi.komşularının zillerine basıyor,kapılara vuruyor,yardım istiyordu.snorre halen merdivenlerde olayları izliyordu. o, bu olayların bir parçası mıydı,bana saldırcak mıydı bunu bilmiyordum.olacakları görmemek için koşarak merdivenleri inmeye başladı ve yanımdan geçmesine izin verdim.çok korkmuşa benziyordu. euronymous'u bıçaklamaya başladım.dizlerinin üstünde duruyordu ve "artık yeterli" diye bağırmaya başladı.o'nu bırakıyordum ama bana tekrar tekme atmaya çalıştı.bıçağı son kez alnının ortasına soktum ve oraya saplanarak kaldı.çıkarmaya çalıştığımda bedeni öne doğru düştü ve merdivende bir patates çuvalı gibi yuvarlandı.zaten yaptığı gürültüyle tüm komşularını uyandırmıştı. onu öldürdüğüm için kendimi hiç de kötü hissetmemiştim.eğer o'nu canlı bıraksaydım hayatım üzerine yeni bir girişimde bulunmasına izin vermiş olurdum.

    not: copy paste'dir, üstünde emek yoktur, maksat insanları bilgilendirmektir.
    9 ...
  43. 17.
  44. daudi baldrs albümü ile büyüklüğünü bir kez daha kanıtlamış olan pagan. bir insan bu kadar mı iyi verir klavyenin hakkını? basit ama damar melodilerle hem de...
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük