sigara içme yasaklarının iki amacı vardır; birincisi pasif içiciliğin önlenmesi. bu; kapalı alanlarda uygulanan yasağın gerekçesi. ikinci ve asıl önemli amaç, ki burada gerekçe budur, sigara içiminin yaygınlaşmasını önlemek. sigara biyolojik bağımlılıktan önce ve daha çok semboller-algılar üzerinden bağımlılık yapar. vapurda boğaza karşı sigara içmenin ne büyük bir haz olduğunu bilen biri olarak diyorum; tam da yasaklanmak istenen bu duygu işte. sigaradan zevk almanız yasaklanıyor ki sizin bu görüntünüz henüz sigara içmeyen bir ergenin gözünde özenti olarak kalmasın.
yerinde bir yasaktır.
6 aydır sigara içmiyorum. kusura bakmayın artık karşı cephedeyim. eski tiryaki kardeşlerim sattım sizi. oysa tıkalı trafikte sigaram bittiğinde inip arka arabanın şöföründen dilenmişliğim vardır.
çok gülüyorum, acıyorum, yazık diyorum içenlere kel aynaklar misali öyle tek ve yalnız kalacaksınız haberiniz yok efenim, sayınız git gide azalacak umutsuzluk içerisinde cebinizeki son sigaraya uzanacaksınız göz bebekleriniz büyüyecek büyüyecek ve kendinizi insanlığın size yapabileceği en faşist eylemde bir piyon olarak göreceksiniz. *
hiç tınlamadığım yasaktır.
yanlış anlaşılmasın, kapalı mekanlarda sigara içilmesinin yasaklanmasına kesinlikle karşı değilim, hatta arkasındayım bu yasağın. bir kafede otururken etrafımdaki insanların sigara dumanı beni de rahatsız ediyor, sigara içmek için dışarı çıkmayı beklemeyi öğrenmek güzel.
ama vapurdaki yasağı anlamıyorum, anlamak da istemiyorum. ne zaman binsem yakıyorum çayımla beraber bir tane, beni görenlere de cesaret geliyor, bir bakıyorum topluca içiyoruz yine. bari düzenlemeyi değiştirin, kıç tarafında içilir ön tarafında içilmez yapın şunu. o vapura binenlerin yarısı sigara içiyor, nedir bu muamele?
sigara içmeyenlerin sinirlenmesine gerek yok. vapurda ön güvertede sigara içilmesi zaten mantıklı değil, o duman geminin içine dolacaktır, saçmadır. fakat genellikle gemilerde kıç güvertede, ön güverteden çok daha bakımsız, küçük, daha ziyade ayakta dip dibe durulmaya ancak izin veren bir sigara serbestliği olan yer vardır. genel fikir, burada serbest olup, dumanın da gemi ilerledikçe arkada kalmasıdır. ki burası zaten o kadar küçük ve bakımsızdır ki sigara içmeyen biri buraya gelmek için pek bir sebep bulamaz. fransa'da da aynı şeyler tartışıldı duruldu. yasayı popülizm için abartmak, sadece kanunun delinmesine teşviktir. iki sene sonra böyle bir durumda kanun hepten delinip, her yerde uygulanırlıktan kalkmak zorunda kalır. fakat daha mantıklı bir tasarı yapılıp da, sigara içmeyen kesinlikle korunmakla birlikte içen için de diğerlerini etkilemeyecek, fakat kışları da kardanadam olma neticesine varmayacak bir çözüm bulunsaydı, içenlerle içmeyenler kafa göz birbirlerine dalmayacaktı. unutulmamalıdır ki, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir parti sigara ile gerçekten savaşmamaktadır. şayet böyle olsa idi, 1.dünya savaşı evvelinde hazırlanan sigarayı toptan yasaklama kanununu çıkarırlardı. fakat tütün şirketleri savaş gelirlerinden olmasın diye bunu yapmadılar. insanları alıştırmaya devam ettiler, fabrikalar açıktı, sonra da savaşıyormuş gibi görünmek için hoptrik hareketler yaptılar/yapıyorlar.