leondaki küçümen kızla v for vendettadaki keltoş kızın aynı kız olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım. her ikisinin de çok süper bi film olmasının yanında, v for vendetta mesajından dolayı çok sevdiğim bir filmdir.
öte yandan leonda dan "this is from mathilda" da çok güzel bir mesajdır canım...
--spoiler--
fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum.
fikirler adına öldürülen ve
fikirleri savunurken ölen insanları gördüm.
yalnız,
bir fikri öpemez
ona dokunamaz
veya onu tutamazsınız.
fikirler kan ağlamaz.
acıyı hissetmezler.
sevmezler. --spoiler--
tek kelimeyle harika bir film. gerek dillerden düşmeyen replikler olsun, gerekse ağır bir konunun bu kadar kolay bir şekilde (fakat maalesef herkesin anlayabileceği bir şekilde) işlenmesi gayet farklılık katmış filme. tek kötü yanı, boş kafalı gençlerimizin bu filmi izledikten sonra her forumda vendetta diye kullanıcı adı açıp, hehe ben devrimciyim diye dolaşmasıdır. fakat bunun filmle hiçbir alakası yoktur, onların boş kafalılığıdır. takmayınız.
anarşiyi aşılayan bir filmdir. sanki tamamen gaza getirmek amaçlı yapılmıştır. bazıları filmde devrim yapıldıktan sonra bir düzen getirilmemiştir diyor fakat zaten bu film anarşiyi temsil ettiğinden getirilmesi gereken bir düzen ve sistem yoktur. her söze rağmen hayat felsefemi benimsediğim ve en çok etkilendiğim filmdir. konusu v for vendetta çizgi romanından alıntıdır. çizgi romanı satın almak için her şeyi yapabilirim.
filmin başında anlatılan guy fawkes ise ingiltere tarihinin en büyük vatan haini olarak kabul edilmektedir. her 5 kasım günü bu olayı kutlarlar. guy fawkes ın başarısızlığını ve guy dedikleri oyuncak bebekleri yakarlar.
filmde geçen konuşmalar ise cidden atasözü gibidir. her sözün ayrı bir manası vardır. filmdeki her sözcüğün tartışılması gerekir. bu sözlerin hepsini zaten arkadaşlarımız paylaşmış fakat beni en çok etkileyenler:
"bu maskenin altında etten fazlası var bay creedy, bu maskenin altında bir fikir var. ve fikirler kurşun geçirmez"
v ile evey arasında geçen bir konuşma.
v: bana yapılanlar canavarcaydı.
evey: ve bir canavar yarattılar.
fevkaladenin fevkinde, harkuladenin harkında bir filmdir. natalie portman'ın arz-ı endam ettiği, hugo weaving'in sırf sesiyle bile neler yapabileceğini gösteren filmdir.
üzerinde çok tartışılmış hatta ingiLterede yasaklanmış bir filmdir. anarşizme sempatik baktığı için herkesin izlememesi tavsiye edilir, yaratılan kahramanın aratılan dünyada kötünün iyisi olduğu içinmidir yoksa gerçek dünyada da böyle insanlar beklendiği içinmidir bilinmez ama birçok izleyici tarafından sevilir ve takdir edilir. etkileyiciliği yüksektir, izlendikten sonra uzun bir süre izleyicinin kafasını meşgul ettiği deneyimle sabittir *
fiLm, ingiliz Yazar Alan Moore'ın 80'li yıllarda yazmış olduğu bir çizgi roman serisinden uyarlanmıştır. 5 Kasım 1605 yılında Guy Fawkes'in, I. James iktidarına karşı gerçekleştirmeye çalıştığı "Barut Kokusu" diye bilinen ingiliz Parlamentosunun havaya uçurulma eyleminin başarısız oluşu ve Guy Fawkes'in asılma görüntüleri üzerine "Bize fikirleri hatırlayın dendi, adamı değil. Çünkü bir adam başarısız olabilir. Yakalanabilir, öldürülebilir ve unutulabilir. Ama 400 yıl sonra bir fikir hâlâ dünyayı değiştirebilir. Fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum. Fikirler adına öldürülen ve fikirleri savunurken ölen insanları gördüm. Yalnız bir fikri öpemez, ona dokunamaz veya onu tutamazsınız. Fikirler kan ağlamaz. Acıyı hissetmezler. Sevmezler. Ve özlediğim bir fikir değil, bir adam. 5 Kasımı bana hatırlatan adam…Asla unutmayacağım adam" monoloğu ile başlar, ve izleyiciyi koltuğa mıhlar *
filmin en güzel yanlarından birisi de sanat ile harmanlanmış olmasıdır, edebiyattan alıntılar yapılır, Çaykovski'nin 1812 Uvertürü çalınır.. Diktatörlüğe ve medyaya sert göndermeleri de vardır. ve "insanlar hükümetten korkmamalı, hükümetler insanlardan korkmalı" repliği ile de ne demek istediğini açıkça söylemiştir *
Kendimi tanıtırdım ama, aslında bir adım yok. Bana ''V'' diyebilirsiniz. insanlığın varoluşundan beri bir avuç baskıcı, hayatlarımızın bizim yüklenmemiz gereken sorumluluğunu yüklenmeyi kabul ettiler. Böyle yaparak gücü ele geçirdiler. Onların yolunun nereye çıktığını gördük; kamplardan ve savaşlardan mezbahaya. Anarşide bir yol daha var. Anarşiyle, molozlardan yeni bir hayat doğar. Umut yenilenir. Anarşi öldü diyorlar, ama görüyorsunuz ya ölümüme dair haberler abartılıyor.Ne olacağını kendiniz seçmelisiniz; yeni bir hayat ya da zincirlere dönüş.''
6-7 adamları tarafından üstüne mermi boşaltıldıktan sonra, aynı adamları şarjörlerini tekrar doldurmaya fırsat vermeyecek kadar fantastik bi hızla ve sadece bıçak kullanarak gebertebilen, "aha, adam terminatör çıktı" dendiği anda en büyük yoldaşının kollarında iki çift laf ettikten sonra hakkın rahmetine kavuşan kahraman.
ilginç olan da, yoldaşları onun belirledigi saatte ve yerde, onun için birleşmişken, o çoktan ölmüştür. ama yine de söz verdigi eylem tam zamanında gerçekleşmiştir*. böyle de bi adamdır.
Öncelikle ''V'' yi oynayan kişi çok başarılı. Filmin konusu ise biraz hayali olsada, bir çok ülkede yaşanmış, yaşanması muhtemel olaylara dikkat çekmektedir. her zaman için ezilen halk kitlesi, isyan için birisine ihtiyaç duyar. Bunu çok iyi anlatabilmiş bir filmdir.
üzerine yağdırılan mermiler karşısında niye ölmüyorsun diyen bir adama, üzerine mermi boşaltanlardan biri tarafından, fikirler ölmez diyerek, beni benden almıştır, diyen, inançları için herşeyi göze alan bir adamın hikayesi.
bir v for vendetta çıksa biz de peşine düşebilsek keşke dediğim. çürümüşlüğe,haksızlığa karşı gelebilsek peşisıra...
bu maskenin altında bir yüz var,
ancak benim değil.
ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz,
ne de altındaki kemiklerden.
bu maskenin altında
etten daha fazlası var.
bu maskenin altında
bir fikir var.
hugo weaving'in dikkatimi ilk defa çektiği filmdir.
tamam matrix'te de vardı, yüzüklerin efendisinde de ama ben bu adamı v for vendetta ile tanıdım, yüzü bir defa bile görünmemesine rağmen, matrix de ya da yüzüklerin efendisinde gözüme gözüme sokulmasına rağmen.
o nasıl oyunculuktu öyle.
2005 yılı Alman- ingiliz ortak yapımı bir film olup, gerek etkileyici sahneleriyle, gerekse müzikleriyle pek çok izleyicinin gönlünde taht kurmuş, defalarca izlenmesine rağmen aynı leziz tadı veren ve repliklerinin hafızalara kolaylıkla kazınabildiği ender filmlerden biridir. Natalie Portman kızımızın oyunculuğu da takdire şayandır efenim.
izledikten sonra uzun süre "sözler yerine kaba kuvvet kullanılabilse de, kelimeler kudretini hep koruyacaktır." ve "fikirlere kurşun işlemez." repliklerini çevremizdekilere tekrarlamamıza neden olan, herkesin izlemesi gereken bir filmdir.
'bu maskenin altında etten daha fazlası var. bu maskenin altında fikirler var. fikirlere kurşun sıkamazsın.'
gerçekten izlenmesi gereken mükemmel bir film.
