Zamanında izlediğim röportajda neşet babaya kaç türkü yazdınız diye sordular, usta da yalan olmasın tam rakamı bilmiyorum dedi.
işte orda dedim ki bu adam full kapasite çalışan alman fabrikası aga, o yüzden çalıntı şarkı yapanlarla karşılaştırmak ağır espri olur.
Not: kendisine laf edecek adamların topunu yan yatırır bağlama diye çalar rahmetli.
yanlış bir önermedir. neşet ertaş halkın tam kalbinden gelmiş bir halk ozanıdır. belli bir siyasi kesime yaranmak için değil derdini anlatmak için sanat yapmıştır. gerçi uğur ışılakta belli bir kesime yaranma amacı gütmemiş. zira hayatına bakınca mhp, chp ve akp yi sıralı olarak görüyoruz. kendisi bir kesimin değil gücün yanındadır.
ulan sözlükteki dangalak troller söylüyordu böyle saçma şeyler.
neşet ertaş'ı neşet ertaş yapan sadece sazının sözünün güzelliği değildir. bir de yanına onun gönlünün güzelliği var. uğur ışılak onun ne sazına sözüne, ne de gönül güzelliğine erişebilecek kapasitede değildir. dolayısıyla ona ve sıfatlarına yorum yapmak, bu sıfatları taşıyıp taşımadığı konusunda fikir belirtmek haddi değildir.
karakoç'un şiirlerinden nemalanan ama cenazesine dahi gitmeyen karakoç'un ruhana Ahde Vefa göstermeyen. karga misali bir o dala bir başka dala konan kendisi mi halk ozanımız mış.
çalıntı seçim şarkısıyla birilerine yağ çeken bu adamdan bunu duymak zor değil. Ulan ölmüş adamın arkasından konuşacak kadar haysiyet yoksunusun be andaval.
100 yıl sonra neşet ertaş yine dinlenecek ve neşeye, kedere ortak olacak.
uğur ışılak'a tesadüfen rastlanıp kim olduğu araştırıldığında hangi sarayın soytarısı olduğu görülecek.
halk ozanı olmak için milli idareden, sandık çoğunluğundan olmak gerekir, bu saman kafalılarca. oysa, köroğu, dadaloğlu misali, halk ozanı türkülerini korkusuzca çığırırır. birilerinin mitinglerinde boy göstermezler..