Dev versiyonları şeytan böceği olarak tanımlanan korkunç haşere, yaratık türü.
Aslında bu isim konusunda bir çok etken var: en basitinden paranormal bir biçimde insanların bile zarar görebileceği darbelere karşı dayanıklı olmaları, yüksek radyasyondan pek etkilenmemeleri, endüstriyel ürünler dahil herşey ile iç içe olacak kadar psikopat oluşları, çoğu ilaçla bile yok edilememeleri, üzerlerinde farklı farklı onlarca hastalık taşımaları, bazen olmayacak yerlerden ve hatta yokluktan bile bir anda ortaya çıkmaları, insanların psikolojilerini bozmaları, efsane ötesi çoğalma hızları, ölümden korkmamaları, uçarken bir sinek kuşundan bile daha büyük durmaları ve korkutucu görünüşleri sanırım bu lanetli canlıya verilen isim konusunda ideal bazı ipuçlarıdır.
insanların tişörtlerine ya da kadınların saçlarının arasına yapışıp saçma sapan sesler çıkartan böcek türü, akşamları dışarı çıkamıyorduk lan bunlar yüzünden.
karada olağanüstü manevra kabiliyeti olan, klasik onluk değil gerilla taktiği ile evleri kısa sürede işgal eden hamamböceklerinin binayı yerden tepeye doğru sararken ilaçlama riskine karşı en büyük silahdır. havadan saldırarak orta katları hedef alır. içeri sızan hv. yzb. hamamböcekleri hızla üreyerek minik üsler kurarlar ve kalorifer borularının güvenliğini sağlayarak kr ordusunun ilaçlamadan kaçmasını sağlarlar.
ünlü hamamböceğil Mareşal Cockroach, '' bir gün dünyadaki tüm binaları işgal ettiğimizde bize hoşgörü göstermeyen ancak karıncaları seven ikiyüzlü insanlığın sonunu getireceğiz. ' demiştir.
Bu orospu çocuğu yüzünden uçan herşeye karşı fobim oluştu. Kuşlardan kelebeklerden korkar oldum, benki rüyalarımda türlü cinlerle vs atan o imanlı yiğit bir orospu çocuğunun uçarak içime girmesiyle çığlık atarak uyanıyorum.
Kahverengi, büyük, kanatlı, antenleri uzun, genellikle kanalizasyonların bol ve aralık olduğu yerlerde ortaya çıkar ve kendine yiyecek arar. Korkunç değildir ancak akılalmaz bir biçimde tiksinç ve huylandırıcıdır.
adanalı bir tanıdığımız adanada bunlardan olduğunu söylemişti. tam anlamıyla uçmak denemez ama belli bir yere kadar yükselebiliyorlarmış.
türkiyedeki en tiksinç-korkunç hayvanlardan biridir zannımca. bir an peşinizden peşinizden üzerinize üzerinize geldiğini düşünsenize.
akdeniz ve güneydoğunun sıcak iklimini, hele de adana-mersin gibi yerleri sevmemek için haşerat başlı başına yeterli bir sebep bence.
bak ben ki bilimum haşereden zerre tiksinmem, tırsmam. akreplerin yavrulu analı cirit attığı karakolda askerlik yapmışlığım var (gece çavuşuydum akrep toplardım sağdan soldan, koğuşta rahat uyusunlar diye). envayi çeşit örümceği elime almışlığım, kollarımda gezdirmişliğim var. tarantula sahiplenmişliğim var yahu var mı ötesi?
ama bu piçi nerede görsem kaçarım. kaçarım aga. ötesi yok. öyle bir şerefsiz, öyle bir karaktersiz. hele bir de es keza bir şekilde terlikle falan vurup öldürdüğünüzde çıkan çıtırt sesi... ellamm. evlerden uzak.
öyle bir cenabet canlı işte. ota boka dayanıyor. modus n'apsın. erkekliğin 10'da 9'u bazen kaçmak aga. bunu bilir bunu söylerim. haziran boyunca karşılaşmadık kendisiyle çok şükür. darısı temmuzun başına.