"allahallah! neden uçak dururken otobüsle gidiyorum ki?" sorusunu hiç zamanında soramamıştır kendine. hep ıska. ya yol yarılanmıştır, artık otobüsten inmek için çok geçtir, ya varılmıştır gidilecek yere. yol bitmiştir anlayacağın. ta ki bi akıllı bunu yerinde ve zamanında hatırlatıncaya kadar. hatırlatmakla da kalmamalı bana sorarsan, biletini alıp eline vermeli, uçağa kadar götürmeli bu ebleği hatta. madem yaptın bir hayır tut bacağından ayır, değil mi canım?. bence o kadar da değil. ne haliniz varsa görün. hadi öptüm.
varış yerine uçak yolculuğu yapılamayan ve dolayısıyla gideceği yere otobüsle giden insandır.
ya da kara yolculuğunu seven insandır.
veya yükseklik korkusu olduğu için uçağa binemeyen insandır.
hatta nostalji yapmak istiyordur. bu nedenle gideceği yere otobüsle gidebilecekken o treni seçer.
kimsenin "keyfinin kahyası" olmasına izin vermez.
bunların bir de otobüs dururken trenle yolculuk edenleri vardır ki samimiyet arar gözleri girdiği, bulunduğu her ortamda. ki treni de daha samimi bulur tuvalet önü muhabbetleri sayesinde... çok da gözlem yapmıştır oralarda seyahat ederken. falan filan...
sabah saat 6daki ucaga yetismek icin en gec gece 3de uyanmasi gereken, ortalama bir bucuk saat yolculugun ardindan ucaktan inen, yine bir 3 saat icinde gidecegi yere varan ve toplamda 8 saate yakin surunen ve bunun icin yaklasik otobus kullanandan iki kat daha fazla para veren insandan daha zeki olmayan insandir. ** istanbul - ankara ucakla gidilse 5 saat almaktadir toplamda. otobus ise 1 saat daha fazla. tercih sizin.