terk eden taraf bir tık daha kolay atlatır, terk edilenler genelde tekrar deneme isteğinde olur.
ortak arkadaş grubunuz varsa genelde biri gruptan uzaklaşır.
bir süre barışmanız için arkadaş, aile baskısı yaşarsınız; içinizde gerçekten bitirdiyseniz bu baskılar sadece bunaltır.
anıları silemezsiniz, kimse silemez. o işler eternal sunshine of the spotless mind'daki gibi olmuyor arkadaşlar. o anılarla yaşamayı öğrenirsiniz, bir yerden sonra iyisiyle kötüsüyle, o kişiyle alakasız bir biçimde sırf geçmişiniz olduğu için seversiniz o anıları, daha da ötesi olmaz.
sadece sevgilinizi değil bir de dostunuzu çıkarmış olursunuz hayatınızdan, zaten içinizdeki aşk bittiyse artık en çok bu koyar.
çoğunlukla tekrar denemeye çalışılır ama bunun sonucu ayrılma sebebine bağlı olarak değişir.
en önemlisi istekleriniz, kriterleriniz veyahut artık her ne diyorsanız; işte onlar biraz daha netleşir kafanızda. tekrar ciddi bir ilişki yaşamaya kalktığınızda size daha uygun seçimler yapmanızı sağlar. kendi hatalarınızı görüp bunları törpülemenizi de sağlar.
iyi de bitse kötü de bitse eski sevgiliyi gömen capslere tıslaya tıslaya gülmenize yol açar.*
evli evine köylü köyüne gider cevabına sahip sorudur. yaşanan onca şey paylaşılan o kadar an bir zamanlar gözlerine bakarken içinin titrediği insanın artık başkalarının gözüne öyle baktığını bilmek öpmeye dokunmaya kıyamadığın insanı artık başkalarının öpüyor olduğu gerçeği..
liste uzar gider ancak elden de bir şey gelmiyor. ne yapabilirsin ki beddua etsen ne olur ağlasan ne olur veya gamsızlığa vursan ne olur en temizi salıver gitsin tüm anıları ile beraber.
ruhunuzda 7.4 şiddetinde deprem olur, artçıları da olur. her şey tepe taklak olur, her şey üzerinize çöker, enkaz altından sağlam çıkmaya çalışırsınız. en kötüsü de gözünüzde büyüttüğünüz kişi gönlünüzde küçülmeye başlar. hani o yıllarca emek verdiğiniz, beslediğiniz sevgi var ya işte asıl o ölmeye başlar...sonra da muhasebe yapmaya başlarsınız. hata neredeydi? kim kazançlı? birine değer verecekseniz değecek birine vermeyi öğrenirsiniz.
7 aylık bi ilişkim vardı seviyordum. yine kısa bi süre değil. ilk ayrıldığınızda garip geliyor boşluktaymış gibi alıştınız çünkü, günaydın mesajı görmemek bile garip geliyor. ama ardından harbiden rahatlıyorsunuz.
Bu dönem şizoid/paronoid tepkimelerle başlayıp, depresifliğe gider.
Başta sevgilinin, iyi ve kötü huyları ayrımlanır. Sonra kötü huyları üzerinden, sevgiliye focuslanır. "çok sıkıyor, kıskanıyor, sıkıcı, fazla bilmediğim dilden konuşuyor, bana aşırı benziyor, heyecanımı kaybettim"ler...Fakat buradaki durum içe çekilmeyle sonuçlanmaz. içten içe kötünün yansıması, kendini farklı bir noktada bulur. Bu nokta depresiftir. aslında bu kötü nesne olarak içe yansıtılmış nesne, "süprizler yapan, heyecan katan, ilgili, anlayışlı, güvenilir, karşılayıcı"ların olduğu iyi nesnedir. Yani libidinal enerjinin yatırım yaptığı sonucunda duyguların ortaya çıktığı nesne... Bununla birlikte bu iki nesnenin birleşimi, yani çift özellikli olumu sizleri depresif, pişman, belirsiz bir ruh haline sokar. Vicdani bir ayrım burada gerçekleşir, pişmanlık vicdandan burda doğar. Çünkü içselleştirilen ahlak, kötünün iyi yönlerini kaybetmeyi kaybedemez. *
Not: ilk kısım kısmidir. Çünkü Klein, burayı ilk sevgi nesnesine bağlar. ancak sevgiliniz sizin ilkiniz değildir. bu yüzden ilksel nesneye duyulan duygular ve yatırılınan libidinal ekonomi daha fazladır.