her ne kadar Cam kenarına oturup mp3 dinlemek ve kitap okumak fikri cazip gelse de, 5 saati aşan yolculuklardan hep nefret etmişimdir, terlersin tişört yapışır üstüne, git git bitmeyen yol saçlar dağılır, uykunu alamazsın, dişlerini fırçalayamazsin falan zor iştir yani
Kıç ağrıtan ve bitmeyecekmiş gibi gelen yolculuk.
Oysa biter. Üzerinden de çok zaman geçer. Zamanın nasıl geçtiğini anlamak için bitmek bilmeyen otobüs yolculuklarını anımsamak yeterlidir.
yorucudur. totoyu resmen koltuğa yapıştırır. ayrıca sürekli uzak mesafelere gidip gelenler için etrafın ilgi çekici bir yanının kalmaması yolcuğu daha da bir işkence haline çevirir.
Kulağınızda müziğiniz olursa ve pencere kenarında oturursanız, sizin için eşsiz bir zevk olur uzun otobüs yolculuğu. Zihnimi toparlamak istediğim zaman aklıma gelen ilk ilaç uzun otobüs yolculuğu oluyor. Belki de dönen her tekerlek beni düşüncelerimden hızla uzaklaştırdığı içindir bu hissim.
filmlerdeki gibi kafamı cama yasladığımda bırak romantikliği, cam resmen matkap gibi kafamı oydu baş ağrısından uyuyamadım bile. dikkat edilmesi gereken tek husus budur.
Yazin sicaginda nigdeden bursaya yaptigim 12 saatlik yolculuktur. Gunes tam tepeden vurur perdeyi cekiyim dersin arkadaki adam bi yandan ceker sen bi yandan sonuc olarak gunes sana vurur. Tuvalet ihtiyacin ve istahin normalin ustune cikar. Otur otur bir hal olursun. Kisaca zordur. Allah kolaylik versindir.
otobus sirketleri birde tuvalet sorununu halletseler tadindan yenmeyecek olan yolculuk turu kim sagina soluna bakarak gozlem yaparak gidecegi yere ulasmak istemezki?
sürekli yapılmıyor, rahat bir araç ve hizmet var ise sevilendir. öncelikle gece olmalıdır ki arada kestirilip darlanılmasın. kendinizle başbaşa kalıp ayrıldığınız yeri tartmaya, varılacak yeri ise planlamaya yarar. bir de epeydir dinlemediğiniz şarkılar su üstüne çıkarki tadından yenmez.