Acili sancılı bır süreçtır biz burada ne kadar anlatsakta bu sürece gelen biri dediklerimızi uygulamaz çünkü bu sürec öğrenilerek degıl gerçekten yasanılarak atlatılması gereken bir süreçtır o yüzden o süreci o acıyı iliklerinize kadar yaşayın sonrası gelir zaten tesirinı geç göstern ilaç (zaman) size merhem olacaktır. Sadece çok umusuzluga kapılmayın ölüm diye bir gerçek varken ve bir ınsaoglu buna dayanabılıyorken atlatabiliyorken bunu mu atlatamayacak gülerim..
evliliğin bitmesi ile sevgiliden ayrılmak farklı süreçler getirir. evlilik sonrası süreç daha zordur bence. nasıl bitmiş olursa olsun. sevgiliden sonraki süreçte sadece biraz zaman gerekir. sonra kesinlikle unutursun. evlilikten sonra ise bu hep kafanda ve/veya beyninde bir şeyler kalır.
kafa dağıtmak amacıyla gereksiz insanlara gereksiz değerler vermeye sebebiyet verebilecek süreçtir. tehlikelidir. acının etkisiyle unutma çabası içine giren insan ayvayı yer. "çivi çiviyi söker" moduna girmek ahmaklıktır.
kişiye çok şey kazandırdığı gibi bazı değerleri alıp götüren süreçtir.
hele ki bu uzun ilişki nişan atma ile bitmiş ise.
önce arabası değişir kişinin, tek tek bütün tek gecelik ilişki yaşayan kankalarla bir araya gelinir, durum değerlendirmesi yapılır. kimler boşta, eskiden kim kaldı öğrenilir. yeni düşen avlar kategori haline getirilir, piyasanın nabzı ölçülür.
barlardaki yeriniz yine ayrılır performans geceleri. götünü siktiren ibne sanatçıya şampanya yollayanlar arasında adınız söylenir, söylenir ki kendini o adı söyleten paraya satacak karı koynunuza girsin. girerde sabah siktir edersiniz ya da arkadaşını da çağır dersiniz.
hani çok sevmiş, sadık olmuşsunuzdur ya şimdi tam tersiyle önce kendinize sonra yaşadığınız ilişkinin samimiyetine cevap verirsiniz.
o çıkamadığınız iş gezileriniz bir bir gerçekleşmeye başlar.
kıyafet dolabı daha lüks markalar ve sevdiğiniz kızın kıskançlığından dolayı izin vermeyen desenli gömlekler, kazaklar ile dolup taşar.
haberi alan eski sevgilileriniz bir bir düşer, lakin kişi öyle bir eski kavramı oluşturmuştur ki algısında onları tek tek kullanıp atacaktır. hor kullanılmak neymiş görsün piyasa diye.
deli gibi işe sarılırsınız, bi yandan tarzınız değişir, daha farklı mekanlar daha farklı bedenler keşf edersiniz.
artık sadece yatakta biriyle sevişmek kesmez, haz tutkunuz şekil değiştirir, sahip olup yarım bırakarak insanların yüzündeki o ifadeye hayran kalmaya başlarsınız.
yatak çarşafını desenli istersiniz, koltuk deri oldu mu kadına hayır dersiniz, deri koltukta götüm yapışıyor dersiniz, maksat yapabilir olduğunuzu ve hala iş var bende demektir zaten, yoksa kim siker yirmi beşini geçmiş karıyı.
korkularınız şekil değiştirir, yürüyüşünüz güvenle birlikte serre sikimde değilsiniz haliyle birleşir.
karşısınızdakine rahatca küfür edersiniz, bazen kendinizi tanıyamazsınız.
kişi kendinden yepyeni birini zuhr ettirir.
her şey artık cebindeki parasıyla satın alacağı maddedir.
duygu? o da maddedir.
böylelikle objelere aşık olursunuz. her objenin bir bedeli olduğunu her bedelin başkasına rahatlıkla ödetilebileceğini öğrenirsiniz.
ödetirsiniz de.
Hayatımın en sıkıntılı dönemi bu nedir arkadaş ya iÇ sesim susmuyor konuşuyor ha bire şunu mu yapsam bunu mu yapsaydım. Başım ağrıyor kendi kendime konuşmaktan. Boktan olan durumdur.
uzun yollarla başlayan bir süreç olabilir. böyle bir durumda ne yaparım diye düşünüyorum, uzun uzun seyahatlere çıkarım farklı yerler görürüm herhalde. çünkü sadece bu şekilde motivasyonumu geri kazanabilirim.
ama geride bıraktığınız kişi de seyahati seviyorsa, işte o zaman sıçtınız. o seyahat boyunca, geçmişte onunla kurduğunuz hayaller ve gerçekleşmesi beklenip gerçekleşmemiş planlar asla peşinizi bırakmaz. bir otoban, normal bir otoyol bile onu hatırlamanız için yeterli olacaktır.
kısacası her türden insanı, biraz veya çok yıpratan bir süreçtir. bu yüzden ilişkilerinizde basit olanı değil(ayrılmak), sabretmeyi, düşünmeyi, empati kurmayı ve anlayışlı olmayı seçin. bu hem ilişkinize yarar, hem de sizi daha olgun bir insan yapar.
ilişki ne kadar sürdüyse o kadar toparlanma süresi gerekir. 2 yıllık ilişkimi bitireli 10 ay oldu, bu 10ay içinde yaptığım en 'iyileşme' hareketi ise kıyamadığım bütün eşyalarını ona geri vermemdi. lanet olsun ki yüzüğü unutmuşum. hayatta da atamam, içinde onun adının yazdığı bi yüzüğü hatıralarımı hiçe sayarak çöp kutusuna teslim edemem. her neyse, karşıma çıkan herkesi geri çevirdim, çünkü biliyorum ki sağlıksız bi ilişki olacak. kalbimden aklımdan hafızamdan onu silmedikçe kimseyi yara bandına döndüremem. psikolojim bozuk, bi türlü çalışamadığım ceza hukukunu büte bırakıcam. 1 hafta önce onu görmemiş gibi yapıcam, görmeyeydim iyiydi demek yerine. daha toparlanmam için 14ay var, bu süreçte o yeni kızları kendine hayran bırakıp takılmaya devam edicek, ben onun yerine kendimi sevmeye başarınca aşk denilen şeye izin vericem.
not: bu bi kendini şartlama değildir.
insanın amına koyan süreçtir. cidden zordur. ama sürece girmeden önce karşı tarafın haline bi bakılmalıdır. karşı taraf ruhsuz bir şekilde hareket ediyorsa zaten siktir edin. önünüze bakın. hayat cidden boş amk. sevgilin oluyor, geziyorsun, eğleniyorsun, anıların oluyor, hediye verip alıyorsun falan. sonra ayrılıyorsun hepsi boş, boşa. o yüzden böyle işin ve böyle sürecin amına koyayım. böyle dünyanın amk.
eğer ilişki sürecinde arkadaşlarınızı kaybetmişseniz, hobilerinizi bırakmışsanız ve o kişi dünyanın merkezi halie gelmişse sizin için, zor geçecek süreçtir.
ama mantıklı şekilde, kalbinizi de ikna ederek veya sevmekten vazgeçerek, zaman içinde ayrılmaya karar vermişseniz, çok büyük sorun olmaz.
ayrılan erkek ise, bir boşluğa düşer, "çok seviyorum allahım" diye ağlayabilir.
ama emin olun çok çabuk geçiyor. dağıtmayın kendinizi. hayat devam ediyor.
Sıkıcıdır. Aramayacak bilirsin ama telefon çaldı mı aklına ilk o gelir telefona koşar hayal kırıklığına uğrarsın. Kapı çalar o mu geldi, mesaj gelir acaba o mu stresi... bunlar bir tarafa eşyaları tek seferde atmaya Kıyamamışsan her taraftan bir anı fırlar. Her gün bir iki bir iki canından can kopa kopa atarsın eşyaları, anıları. Bir cümlesi gelir aklına gözünde bir damla yaş devam eder hayat. içinde bir kırgınlık, bir hüzün, bir öfke belli belirsiz patlamalar krizler geçirir kendini yaralarsın. Ayrılmak zordu bilirsin ama hep şu soruyu sorarsın kendine "bu kadar kolay mıydı?" Bazen güzel anılar gelir aklına "her zaman o kadar da kötü değildi" dersin. Sonra bir Of çeker devam edersin. Şimdi geri dönse, şimdi geri dönsem dersin ama hiçbir şey eskisi gibi olamayacak bilirsin.