kullanımı tck'ya göre suç olan maddelere verilen ad. uyuşturucu kullanımı zanlısı, öncelikle tedaviye yönlendirilir. bir bağımlılık merkezinde zorunlu olarak tutulur. yok orada tutulmak istemezse hapisin yolunu tutar.
kullanmanın suç olmadığına kanıt deniz seki-hüsnü şenlendirici ilişkisidir. yemişim tck'yı. bi allhın kulu esrar kullanmaktan hüküm giymemiş. hastaneye bile gitmemiş. karakolda temiz dayak yemiş salınmış. kendimizi kandırmayalım. uyuşturucu kullanmanın suç olması mantığa bile aykırıdır.
arsenik içmek serbestken esrar niye serbest olmasın?
kullanımından dolayı hüküm giyen bir çuval insan vardır. emsalleri 6 'şar bin tl yerler genelde. hem de esrar kullanımından. şehir efsanelerine kanmayın sakın! kullanmayın da kullananla da takılmayın da, bu kadar basit. sonra başınız çook ağırır!
bir tck okunsun mümkünse. artık uçarı kaçarı yoktur bu işin. kullananı geç nasıl kullanılacağının anlatılması dahi 6 ay hüküm ile yargılanılmaya sebebiyet veriyor. işi bilenden dinleyin efendim. efsanelere inanmayın, taklalara gelmeyin!
özendirmek suçtur. lakin bir gerçeği açıklamak lazım. kullanmak asla suç değildir. kullanmaktan ötürü hüküm giyen, para cezası ödeyen yoktur. ilgili yasayı inceleyelim;
"madde 191. - (1) kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan kabul eden veya bulunduran kişi bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır."
satın almak, bulundurmak, satmak, uyuşturucu yetiştirmek suçtur. esas fiil bunlardır. kullanmak için zaten bu eylemleri gerçekleştirmek gerekir. yani, kullanmak suç değildir, kullanmak adına girişilen eylemler suçtur.
suç olmasının nedeni vergi alınamamasıdır. kontrol edilememesidir.
eylem itibariyle içinde ot bulunan cıgaradan bir nefes suç olamayacağı için, yasalar uyuşturucu kullanımına giden her yolu tıkar. kimseyi etkilemeyen, salt kişinin rızasına bakan hiçbir eylem suç değildir. bilakis özgürlüktür.
halka açık ortamlarda kullanması en az alkol kadar özgürlüktür. alkol de insana olmayacak şeyler yaptırır. bunu engellemek yasaklar koymak değildir. bunu şeriat kafasıyla söylemiyorum, avrupa demokrasisini temel alıyorum.
eğer ki alışverişinizden pişmanlık duyduysanız, memnun kalmayıp ispiyona kafayı taktıysanız ya da bunu bir vatandaşlık görevi olarak yapacaksanız, aldığınız uyuşturucu türünü, yolda yakalanmamak kaydı ile polise ulaştırırsanız ve gerekli ifadeleri vermeye razıysanız, uyuşturucu hakkında sadece bu konuda suç işlemekten yırtmış olursunuz.
yakalnıp başınıza işler geldikten sonra "aa kpss de o kadar puan aldım ama benden az alan daha iyi yere girmiş" diye kurumlara yüklenmeyin. yediğiniz her halt özel bir sistem ile 10 yıl süresince sadece kamu 'da yer almaya yönelik işlemlerde değerlendirilmek üzere saklanmaktadır.
kullanımını engellemek adına devletle işbirliğine gitmek gerekebilir. devlete bağlılık esastır.
vergi devletin kazanç kalemlerinden en büyüğüdür. hele ki, liberal ekonomi hüküm sürüyorsak. devlet pek tabii, senelik cirsou milyar doları bulan uyuşturucu ticaretinden nemalanmak ister. vergisini almak ister. bu konuda yardımdan kaçınmayan müptelaları suçtan uzak tutabilir, "kullanma" değil, bulundurma suçunu görmezden gelebilir.
unutulmamalıdır ki, özgürlükler talep ettikçe artar. zevk-ü sefamızı muhafazakar yapıya teslim etmeyelim!
yasal olarak suç olması bir yana, gerçekten özgür iradedir. kime nedir insanın tercihlerinden, sinir sisteminden, zevk dünyasından; başkalarına zarar vermediği sürece?
devlet bu konudaki suçu engellemek istiyorsa suç tanımını gözden geçirmelidir. halbuki ticareti eline alsa, kaçak satışı engellese ya da özel sektöre verse bu işi, hollanda örneğini alsa uyuşturucu satışı suç kapsamından çıkar. sadece vergi alamadığı satışlara vergi kaçakçılığından ceza kesse, hapse tıksa. böylelikle ekonomi canlanır. özgürlükler pekişir. türkiye refaha kavuşur. kafalar rahatlar. vücut deşarj olur. bilimsel gerçek bunlar.
meşktir. bir tıkla meşk başlığına gitmeyesin; öğrenme amacıyla yapılan alıştırma demektir. uyarıcı maddeler insanın anlık da olsa ufku açar, zihni berraklaştırır. gerçi cins cins bu durum. bilakis rehavete sokanı, bulanık suya daldıranı da vardır. bu bakımdan bilgiye giden yoldaki irili ufaklı taşları ortadan kaldırmak olabilir pekala. aşk değildir. avutmayasın kendini! sen aşık olursun fekat sevemez o seni. karşılıklı değildir, kuracağın ilişki!
kullanıldığı an da süper bir şey iken sonrasında kişide pişmanlığa yol açar.. türlü çeşitleri vardır uyarıcı, bilmem neci vs. diye gider..
işin en kötü yani uzun süreli kullanımlardan sonra beyinde düzeltilemez hasarlar oluşturması.. bu ya da daha ileri seviyeye gelmiş kişilerle konuşun "keşke hiç başlamasaydım" derler.. işte pişmanlığı buradadır.. ama siz bunu anlayamazsının çünkü hala kullanıldığı andasınız.. o zaman hadi size iyi göt olmalar..
insanın parasını ve onurunu alan madde. Bunu kullanacağınıza kendinizi yüksek bir yerden atmanızı tavsiye ederim . Onda da anlık zevk yaşarsınız kanatları olmadan uçmak gibi.
öldürür. çooook eskiden... kullanan bir tanıdığım şöyle söylemişti,
"başlarsan, ölürsün. üç ihtimal var: başlarsın ve ölürsün. bırakırsın, bir süre sonra yeniden başlayıp ölürsün. ya da bırakırsın, başlamadan önce başka bir sebepten ölürsün. ama ikinci ya da üçüncü ihtimali ancak 1000 kişiden biri görür, o da muhtemelen sen olmazsın."
"eeee noooldu lan ona?" diye ben de kendime sordum şimdi. hiçbir fikrim yok. öldü mü, kaldı mı... ama onun söylediğine göre, çoktan ölmüş olması gerekiyor.
kullananlara x-men denilen,vücudun dengesini bozan,uyuşturucunun çeşidine göre altın vuruş ile ölümle sonuçlanan toz. her şeyi bi kenara koydum. para ve yeraltı bağlantısı gerek bu gereksiz maddeyi almak için. en iyisi hiç başlamamaktır.
fiziki etkileri:
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar .
Sindirim Sisteminde: Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs.
Karaciğer ve Böbreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)...
Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları
Gözlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.
Solunum Sisteminde: nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.
Kan organlarında: Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
Zehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. ilk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.
SOSYAL ve MADDi ETKiLERi
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz.
intiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
iç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir.
Bunlar: Ayrıca AiDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.
