1992 yazıydı. Sevigilim uyuşturucunun pençesine düşmüş, artık uyuşturucu kullanmaktan çük kadar kalmıştı. Onu bu durumda görmeye dayanamıyordum. Onun için arada banyoya kitliyordum. Bari göz önünde çok durmasın iyice sinirimi zıplatmasın diye yapıyordum. Günlerden bir gün eve geldim. Koltukta uzanmış hareketsizce yatıyordu. Seri şekilde dürtmeye başladım. Tanrım! Nefes almıyordu! Dürtüşlerimi hızlandırırken diğer elimide kalbine doğru götürdüm. Ancak soğuk memeleri ellerime değmişti bi kere. Kalbinin dinliyorum ayağına iyice okşamaya başlamıştım. Birden gözlerini açtı. Heyecandan ağzının ortasına vurduğum gibi geri kaykıldım. Ağzından kan geliyordu. Kanı eliyle silip '' Ne yapıyorsun amına koyim'' dedi. Benim aklımsa hala memelerindeydi. Memelerinin ortasına vurduğum gibi combomu tamamlamak için aparkata kalktım. Tam o sırada aduket yemişim kendimden geçmişim. Başımda kuşlar dönüyordu. Uyandığımda yine uyuşturucu almaya çalışıyordu. Hemen eline yapıştım. '' Lan piç mundar ettin kutuyu daha tadına bakmadım sirelele'' diye kendisine çıkıştım. Sonra kalanı kendime hazırlamaya başladım. Ancak kadınlığını çok iyi kullanıyordu. Konuşmaya başladı ve çenesi durmak bilmedi. Bu kadınlığında en karşı koyamadığım yandı. Sussun diye uyuşturucunun yarısınıda ona verdim. Resmen pasiflora verilmiş kedi gibi oldu amına koyim. Kalan uyuşturucuyu da ben içtim ve artık ok yaydan çıkmıştı. Sevişmeye başladık. Şimdi oğlumuz 20 yaşında.
Salak gibi onu kurtarmaya falan çılışırsınız ama o yine kendi bildiğini okur. Uyuşturucuya parası yetmeyince düşünmeden sizi aldatır da. ilginçli durumlar yani bulaşmayın hiç.