bugün

bugün kadıköy-bakırköy deniz otobüsünde göz göze gelip tanıştık kendisiyle. orada elini yüzüne kapatıp gülen bir keko gördü iseniz o bendim işte. artık kakarakikiriye haftada 3 melyon vereceğimdir. engin günaydın keşke yazmasa ama ya. böyle bir hayal kırıklığı yaşatmamalıydı 'litfen ama', 'çikoo çok üzüliyim ben sana amaa' daha iyiydi sanki. farklı olmaya çalışan sıradanlar gibi.
(bkz: uykusuzbukalemun)
kendi evine çıkıp uykusuz kalan harika çocukların dergisi.
bir süre sonra insan derginin tasarımını, tüm köşeleri, nerede ne çiziktirildigini ezberler de, yeni dergiyi eline alınca nereye bakacagını şaşırdıgından, bir süre her köşeyi okumadan devam eder hayatına, bir o bi bu derken. bir verim alamaz da, hangi arada oldugunu bilmese de zamanla ezberler gene her noktasını ve kendini evinde hisseder tekrar. böylesi bir beklenti...
bazı yerlerde, zaten dörtbuçuk numara miyop olan gözlerimin iyice cılkını çıkartacak kadar küçücük yazılmış yazılara sahip dergi..

yok ama sevdik pek bi..
ben - hacı kaçak kat çıkmışsın.
uğur- o ne demek be.
ben - köşeyi büyütmüşsün iki kat.
uğur- eee imtiyaz sahibiyiz olum bi yerde.
ben - vay be artık sen bizi de tanımazsın.
uğur- denizden babam çıksa tanırım.
ben - ?! slipten mi?
uğur- slipten.
ben - zaten seni hiç gözüm tutmamıştı uğur*.
Okurken pek bahtiyar olduğum ve Leman'dan Penguen'e yaptığım geçişi şimdi de kendilerine yapacağım mizah dergisi. ismi konusunda da tereddütte bulunulan lakin mühim olan iç güzelliği dedirten yepyeni dergi.
(bkz: nescafe & kola ikilisi)
yiğit özgür'ün iki köşesi olduğu için bendeki alma isteğini arttırdığını düşündüğüm dergi. şebosuzda olmuyormuş... *
enerjisi yüksek gayet iyi hazırlanmış dergi.
ilk sayısıyla çok başarılı dergi, ersin karabulut yazmış satamayacağız diye * ama çok çılgın satacak valla.
sorup soruşturulan yerlerden alınan ''kalmadı'' cevabıyla insanı mutlu eden..
yeterli saat uyumamış canlı. hâlsizlik, dalgınlık, uyuklama ve baş ağrısı gibi herkesçe bilinen etkileri vardır.
bu kadar büyütülüp bu kadar cok entry girilmesinin sebebi penguenin en cok sevilen cizerlerinin yeni bir dergi cıkarmasıdır ve bu da önemli bir olaydır. bu kadar entry girilmesi gayet dogaldır.
umut sarıkaya nın yün kazak tarak kombinasyonu ile ilgili karikatürüyle beni koparmış dergi.ersin karabulut un kuruluş hikayesi çok hoş. ender yıldızhan ın "orçunun ilk ciddi aşkı" hikayesine çok güldüm ,tayyip büyükanıt atışması kopartan cinsten, yiğit özgüre bi şey demeye gerek yok zaten çok iyi. bayıldım yahu.
umut sarıkaya ne satsa alırım diyen zihniyete sahip insanlaran biri olarak diyebilirim ki; dergi nefis olmuş. hele yiğit özgür' ün orada olabilirdim köşesi!! okumalı insan. engin günaydın da uğraşmış etmiş adam okuduk biz de napalım. bu dergi iş yapar. yaptırırız.
bundan gayrı her hafta aşinası olunası, piyasadaki kendi klasmanındaki diğer dergilere toz yutturacak kalitede bir ekiple hazırlanan, ilk sayısını şans eseri görüp aldığım, ve hiçte pişman olmadan aylarca yıllarca alabileceğim mizah dergisi..

(bkz: penguen r i p)
ilk sayısının gayet iyi olmasıyla yırtmış olan dergi. alınası dergi. penguene oldu olan
marketten cıktıktan sonra bi an once göz atmak, okuyabildigim kadar okumak için yolun ortasında binbir şekle girdiğim çok şukela dergi. penguenin pabucunu dama rahatlıkla atar, en azından benim icin öyle. yalnız gözlerden kaçmayan bir ayrıntı olarak ikinci ve üçüncü sayfalar aynen fermuarda olduğu gibi light siyasi mesaj içerikli karelerle doldurulmuş. ben uykusuzda penguen ve fermuardan farklı olarak daha yeni format beklerdim. ama olsundur. çok çılgın, sizi soğuk terler içinde sarsılarak orgazma taşıyacak dergidir. ehehehelooy cok mutluyum lan sozluk
penguen almak için gittiğim markette görünce uzun süredir görmediğim arkadaşımı görmüş gibi olduğum, hemen okuyup bitirerek tam puan verdiğim dergi.
(bkz: o değil de bi penguen vardı noldu ona)
"orada olabilirdim" tam manasıyla gülmekten gebertmiştir. özlemişiz be.
penguen'e göre daha bir dolu izlenimi veren, okuması zevkli olan dergidir.
dakika bir gol bir, yiğit özgür ün daha ilk sayıda koparttığı dergidir. serkan altuniğne yi seven biri olarak keşke o da uykusuzda olsun demişimdir, ama nafiledir.. * *
ersin'in dergi kurma çabalarını anlattığı, yiğit' in orda olabilirdim köşesi ve engin günaydın' ın sürekli "kendimi severim... "diye devam eden yazısı bu dergiden umulanların boşa olmadığını göstermektedir. hadi Alpay sende buraya.