aylardır belkide yıllardır aramayan arkadaşın "yarın bir uğra seninle konuşmam gereken şeyler var" diye mesaj atması. "hayırdır ne oldu?" cevabına, "mesajla falan olacak iş değil, gel yüz yüze konuşacağız." cevabını vermesi.
gece musluğu kapatsan dahi her daim damlacık şeklınde su damlatması ve bu durumda ortaya cıkan o ses. evet o ses ınsanın uykusunu kaçırır. uykuyu, tatlı rüyaları, sıcak yatağı bırakıp sırf o sese bir dur demek için yatağı terk eder ama sonrasında musluğu kapatır ve yatağa dönülür. tam uykuya, güzel rüyalara dalınır iken kapının gıcırtısına uyanır üstünüze atlayan o kedinin çenesini kaşımaya başlarsınız.. bu ana kadar tüm kontrol sizin elinizdedir. lakin kapının açık olması içeriye sızan ışığı ve sesi engelleyemez bu durumdanda rahatsız olunurak aynı duguları tekrar yaşamak suretiyle takrardan yataktan kalkınılır ve kapı kapatılır..ama bütün uykunuzun kaçması, görecek olacağınız o güzel rüyayı göremeyecek olması ve en önemlisi yatağınızın artık soğuması kaçınılmazdır. son!
-kulağın dibinde vızırdayıp fırsat kollayan sivrisinek.. sizi ısırmasın diye bir sağa bir sola döner durursunuz.. ama nihayet uyuduğunuzda sokar o ayrı mesele
-ertesi gün görülecek önemli bir kişi
-yapılmasına çok uğraşılmış bir saç.. özellikle bu hususta kafayı yastığa koymadan yatmaya yeltenen kızlarımız vardır, alınlarından öpülsündür, boyunları tutulsundur.