elim bir sabah kavgasından sonra, söylenmesi muhtemel cümledir.
-ereeeeeen. gel lan buraya.
+noldu olm.
-eren dolapta kahvaltılık bırakmamışsın lan.
+olm napim karnım açtı az bi peynir vardı bende yedim, yemesemiydim.
-bok ye eren bok ye, para var mı sende, benimki yarın gelcek.
+valla bende de yok.
-eren napcaz olm aç aç okula mı gitcez
+ne bilim ya okuldan birilerinden otlanırız artık.
-dur ben sinirimi çıkartıp geleyimde öyle gidelim okula, ders neydi bu arada tarih mi..?
yüzsüzdür. şahsen ben çok utanıyorum, o reçele ekmeği bandırırken içim bi tuhaf oluyo, yumurtanın sarısını patlatırken vicdan azabı çekiyom, hele çayı karıştırırken kendimden geçiyorum amk. gülmeyin arkadaşlar, inanın her sabah hüngür hüngür ağlayıp duygu seline kapılıyorum. çok afedersiniz ama geçen tost yapmıştım. kaşarlı tost. aldım elime bıçağı ve boğazım düğümlenerek ekmeği kestim. sonra tost makinasının içine koyup pestilini çıkarana ka ( daha yazamicem, yazamicem daha, yazarken bile utanıyom amk ) keşke hiç acıkmasak.
21. yüzyılda küreselleşmenin altın çağlarını yaşadığı modernleşmenin haşmetli bir saltanat sürdüğü şu dönemlerde küresel ısınmadan sonra insanlığı tehdit eden ikinci büyük felakettir.
(bkz: kullanmak için can atılan bakınızlar)
(bkz: hadi yine iyisin kaptın eksiyi)