bugün

üniversite hayatımız boyunca unutamayacağımız hatıralardır. içip içip kankanı sikmeye çalışmaktır bazen ya da üniversitenin ilk günlerinde ev bulamama sorunu yaşadığınızdan dolayı bir köy evinde kalmak zorundasınızdır. öyle ki evin tuvaleti bile yoktur yan komşunuz olan sınıf arkadaşınızın evini tuvalet olarak kullanır ve sık sık * "kanka ya naber bi tuvalete girip çıkcam" sözlerini kullanırsınız. ev soğuktur ve pencereler tahtadandır soğuk iliklerinize işlemektedir. tam bu sırada sınıf temsilcisi olan ev arkadaşlarınızdan birinin sınıfın kitap parası olarak verdiği paralarla vodka,cin,rakı,bira gibi envai çeşit alkolü ısınma aracı olarak alabilirsiniz. böyle böyle 3 ayınızı o evde geçirebilirsiniz. buda benim bir hatıram olsun istedim.
her çarşamba beşiktaş ytü kampüsünde mimarlık fakültesinin kenarında 1-6 vardiyasına çıkmaktır. (Kene de yoktu o zaman çimlere yayılıp, kampüsçe içerdiniz..mimarlıktaki entellerle takışıp, dalga da geçebilirdiniz.)

beşiktaş'ta oturan 10 kişinin sahilde sızıp kalması, sabah evsiz piçler gibi kalkıp marketten alış-veriş yapması ve sokağa serilip yiyip içmesidir.

arka sırada oturup elini kafaya dayamak suretiyle uyumak demektir.

konferanslarda bay geldiğinde koltuğu kaldırıp zemine oturup, uyumak demektir.

merdivenden düşüp, barmenden buz alıp dans etmeye devam etmek demektir.

adalarda vize kaçamağı yapmak demektir.

istiklalde dans etmek demektir.

yani kısaca saymakla bitmeyen anı grubu demektir.
(bkz: sarhoştum hatırlamıyorum)

güzel bir özet.
bi gün hiç unutmam ...
aa doğru ya ... :

(bkz: ben üniversiteye hiç gitmedim abiii)
Ilk kez o zamanki sevdicekle gunubirlik Bursa Uludag gezisine katilmakti.
Dagcilik klubu seviyorum senii.