behzat: bu kadına inanma dedim, bu seni dolandıracak dedim, dedim mi lan he ?
harun: dedin abi, hiçbir şey getirmeyeceğini bende biliyordum, altınları kaçıracağını bende biliyordum.
behzat: niye verdin oğlum, salak mısın sen?
harun: biri beni sevsin istedim ya, hayatımda bir kere bile olsa, biri seni seviyorum desin istedim ya. ( behzat ç 20.bölüm) unutulmaz yapan diyaloğun içerinden daha çok, diyaloğun duygu yoğunluğunun, tepki yoğunluğunun gerçekçi verilmesiydi.
alim: ece gitti ne yapacağım ben şimdi.(ağlamaklı bir şekilde)
alim'in öğretmeni deniz: sil şu burnunu, aşık olacak kadar büyümüşsün, ayrılığın acısına katlanacak kadar da büyümüş olmalısın. (bkz: süper baba)
Hayatımda tanıdığım en korkak adamsın. Herkese meydan okuyorsun ama kendi duygularından korkuyorsun. Geçmişe saplanıp kalmışsın. En büyük felaketler senin başına gelmiş dimi? En büyük acıları sen çekmişsin, ben hiç bir bok bilmiyorum ki. Acı nedir? Bilmem. Yalnızlık nedir? Bilmem. Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 cm yerinden oynadı sen bana 1 cm bile yaklaşmadın! Saplantılısın…
Jilet ahmet sevdiğimiz bir abimizdi. Janti adamdı, adabı giyinmeyi çok iyi bilirdi. Mesela ben bilmem. Çok gülerdi, ben gülmem. Bu kapıdaki arkadaş abi köye para dediğinde sırtını dönerdi, ben dönmem. Agop, abi beni kapıdan al dediğinde dalga geçerdi, ben geçmem.