mutfak masasında yemek yedikten sonra önümde duran ekmek kırıntılarından rahatsız olmak, kalkıp bezle silmek yerine yerimden kalkmaya deli üşenerek oturduğum yerden üflemek vasıtasıyla kırıntıları masanın uzak bir köşesinde bir araya toplamak. sonra da kalkmaya da üşenip yemeğim bittiği halde yaklaşık 45 dakika orda oturmak.
bilgisayar başında acıktıktan sonra mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya üşenip yemek sepetinden yemek söylemek. son 3 yıldır sıklıkla gerçekleştirdiğim eylem.
sopayla lambayı kapatmak.
katlanan paspası kapıyı açıp kapatarak düzeltmeye çalışmak.
tuzluğu kaşıkla iterek uzatmak
sağ ayakla sol ayaktaki çorabı, sol ayak yardımıyla sağ ayaktaki çorabı çıkarmak.
lisedeyken önlükle uyumak.
acıkmamak için saatlerce yataktan çıkmayıp uyumaya çalışmak. kim kalkıp da kahvaltı hazırlayacak değil mi? günü tek öğünle bitirmeyi başarmıştım sözlük. kalktım bişeyler yedim hem kahvaltı hem akşam yemeği niyetineydi. *
su içmeye üşenmek, tuvalete gitmeye üşenmek, birini aramaya üşenmek, ışığı kapatmaya üşenmek, bulaşık yıkamaya üşenmek... gibi eylemlerlerdir. hiç unutulmaz va sürekli tekrarlanır.
2 yıl önce eniştem kanser hastasıydı. Babamdan çok sevdiğim bir adamdı. Hastalığı iyice ilerlemişti, belliydi yolcu. Annemler bi sabah kaldırdı beni gel hasta ziyaretine gidiyoruz. Dedim gelmiyorum yorgunum. Dedim ama yorgun değilim 2,5 saat otobüslerde sürünmeye 'üşeniyorum'. Zor ikna ettim ama gitmedim. O gün hep beni sormuş, üzülmüş gelmeme. Nası üzülmesin adam çocuğundan çok seviyor beni. O akşam ölmüş, dayanamamış. Ertesi sabah üşenmedim tabii sike sike, ağlaya ağlaya gittim.
Hayatta bazı şeylerin 'üşeniyom. Yeavğ' diye ertelenemeyeceğini o gün anladım.
Saçma saçma kaprislerim yüzünden canımın parçasını ölmeden göremedim. Son 4-5 saatini üzüntüyle geçirmesine sebep oldum.
Geçen sabah kalktım ev soğuk. Karnım aç ağzım akşamki sigaradan leş gibin. Her şeyden usandım lan deyip akşama kadar yattım. Akşam onda zar zor makarna yiyip yine yattım. Ertesi gün akşam beşte birkaç saat dışarı çıktım.
baba yatak odasında yatmaktadır. kendi odasında ders çalışmakta olan oğlunu buraya gel diye bağırarak çağırır. çocuk koşarak odaya gider. efendim baba dediğinde aldığı cevap tarihe geçecek cinstedir; "ışığı kapat ve çık." unutmam unutamam.
Yatağa gitmek. Öyle ki şu an gözümden yaş geliyor resmen ama yatağıma gitmeye üseniyorum. Şimdi işin yoksa git gecelikleri giy, ranzanın ikinci katına çık, buz gibi yatağa yalnız başına gir. Zor geliyor arkadaş zor geliyor.
bilgisayar basinda outlook'u acip maillerimi okumaya bile useniyorum. dusunun artik nasil tembel bir insanim. annem zaten hep ne kadar rahat birisin der.