ilkokulda şengül ve songül adında ikiz kızlar vardı. üç yıl boyunca songül hangisi şengül sen miydin alnında beni olan senin adın ne diye geçirdim. Hep bitliydiler bir kere bana da geçmişti bitleri. ama hep gülerlerdi ödevlerini yapmazlardı öğretmen cetvelle ellerine vururdu onlar yine de gülerdi.ben ağlardım. bir de amerika dan bilgisayar getiren dayıları vardı artık ne kadar doğru bilmiyorum ama çok elektrik gitmesin diye anneleri çalıştırmalarına izin vermiyormuş.
ilkokul arkadasim selim ve barbaros hic unutmadigim hatta halen arada gorustugum dostlarimdir.
Onlari enteresan, hatta tuhaf kilan ozellikleri beslenme saatiyle alakaliydi.
Selim beslenme saatine her gun mutlak 3 tane haşlanmiş bildircin yumurtasi getirirdi.
Bir gun tum sinifin ortasina kustu.
Barbaros ise calve mayonez kavanozu icine koydugu taze marul göbegiyle hafizalara kazindi.
Nasil bir ilkokul ögrencisi her sabah marul göbeği yer ki?
her döneminde farklı bir görüşe kendini kaptıran bir arkadaş vardı.. liseden beri, punkçı, ateist, komunist, teist, yöntemen, şair, düşünür, senarist vs.. diye akla gelebilecek bir çok şekilde tanımlardı ama yaptığı tek şey evde oturup kitap okumaktı..
öyle bir arkadaşım vardı ki, hiç unutmam; kendisi her hareketimi tekrar eder, benimle güler, benimle ağlar, istediğim her vakit yanımda olur, hiç konuşmaz hep beni dinlerdi. meğer aynada ki yansımamdan başka bir şey değilmiş.
(bkz: ebedi yalnızlık)
ilkokul 1. sınıfta sınıfta kalan emin ve 2. sınıfta sınıfta kalan ali ve muhammet ali isimli şahıslar. hani şu hayatta sadece 3 kişiye gerizekalı deme hakkım olsa.. ne bileyim.
ilkokulda karşılaştığımdır. arkadaş denemezdi ama sonuçta sınıf arkadaşıydık.
4. sınıf bilemedin 5. sınıf. seni lanet olası herif! o sümüklerini aldın, parmağı soktun burnuna tamam ama e ulan peki sıranın altına niye sürdün hep! al seninle dalga geçtik, sonra tekrar geçtik, tekrar geçtik ama sen bunu hep yaptın. burnunu karıştırırken yakaladık, etrafa sürerken yakaladık, marketten cipsleri alıp kaçtığına şahit olduk yüzüne söyledik ama sen utanmadan gittin cipsten çıkan bedavalarla yine cips aldın.
sonuç olarak geldik 21 yaşına, seni tanıdığım günden beri sabah kahvaltı yapmıyorum.
ekleme: sünnet olduğumun ertesi malum yere attığın tekmeyi de unutmuş değilim hani.
ilk okulda bir koray vardı. unutamam arkadaş. insan mı diye şüphelenirdim bazı bazı. matematik derslerinde kalem kutusunu direksiyon yapar tır sürerdi ufaktan.
ilkokul 4.sınıfta pastel boyalı bir bardak suyu içen, madeni para ve uç yemek gibi çeşitli sikimsonik adetleri sınıfa kazandıran alperen diye bir çocuk vardı.
sevgiyle anıyoruz kendisini.
ilkokulda bi bahri vardı. yıllar sonra farkedebildim onun eşcinsel olduğunu. o zamanlar bizim için 'karı mısın' dan ibaretti bu arkadaş. özür dilerim lan, gerçekten. bidaha ne gördüm ne duydum. çıksan karşıma keşke bi gün de özür dilesem senden.