bir eseri orijinal diliyle okuyabilmenin ne kadar önemli olduğunu gözünüze sokan bir romandır. türkçe çevirisi o kadar kötü ki insan ne yapacağını bilemiyor. bir kere başlamışsın bırakamıyorsun da fakat öyle hatalar var ki kafanı duvarlara vurasın geliyor. sanki bir çeviri programıyla yapılmış izlenimi uyandırıyor. alınacak bütün keyif de ne yazık ki kursakta kalıyor. biraz özen çok zor olmamalıydı.
2. sezon'un çok hızlı başladığı bir dur lan ne oluyor dediğimiz anlamadığımız bir ton olayın olduğu dizi.
sonradan öğrendik ki dizinin devam kararı almasıyla hızlandırılması gerekiyormuş bu ayrıntılar, bu da tabi oyunculuklara ve duygu eksikliklerine sebep vermiş. 1. sezon standardın üstünde 2. sezon 4. bölümden itibaren güzel bir dizi olma statüsü yakalamıştır. evet oyunculuklar hala sıkıntı belki ama konusuyla ve gizemiyle bana göre bu açık kapanıyor.
şimdilik güzel devam ediyor, merakla bekliyoruz efenim.
Bir stephen king romanı. Aynı zamanda dizisi de çekilmekte.
Dizinin son bölümleri heycanlı ilerlemekte ve her bölüm artık yeni bir şey çıkacak diye beklentiye girmeye başladı insan. Elbette kitabı okuyup izleyenler için daha farklıdır durum ama ben kitabını henüz okumadım.
Yanlız benim dikkatimden mi kaçtı bilmiyorum ama chesster's mil ve zenit arası ne kadar ? Ya da bahsi geçen kasaba zenitte mi ?
bu dizi de ne oluyor bilen var mı? 2. sezon 1. bölüm sonrası sadece 3 bölümde a noktasından b noktasına o kadar hızlı geldi ki aynı hızla seyirci kaybetti galiba, hayır konu mükemmel gizem üstüne gizem insan bir "o ne lan" oluyor da ne bu hız oğlum? ben yakalayamadım o neydi bu neydi derken ucu kaçıyor çok hızlı ilerliyor, konu zaten mükemmelde oyunculukta sıkıntı var kesinlikle. acilen dizinin toparlanmasını için şu sıralar bir ara bölüm atmalılar yani bizim meşhur julia, barbie, jim, sam, lylie, gölden çıkan kız vs vs hepsi bir masaya otursun anlatsın aga biz şunu şunu yaptık diye biz de ayıkalım ne olduğunu sonra yardır devam et *
Fragmanı benim gibi King kitaplarından çekilen filmlerin vasatlığından bıkmış birini bile acayip heyecanlandırmıştır. Kubbenin manyetik özellik kazanması hangi akıldan çıkmışsa tebrik ederim. King'in aklından çıkmış olması büyük ihtimal.
ne yazıkki kitabını okumayıp dizisini izlediğim şeydir. dizi de yaz dizisidie yani 3 ay yayında olup 9 ay ara veren dizilerdendir. güzel olduğunu düşünmediğim ama başladık bir kere dedirten dizidir.
1024 sayfalık hacmiyle şu ana kadar okuduğum en hacimli roman unvanını taşıyan king şaheseridir. yaklaşık 10 günde bitirebildim ve bittiğine üzüldüm, 1024 sayfa daha olsa yine okunurdu.
kitapta o kadar çok karakter var ki olayın kurgusu kafanıza yerleşinceye kadar karıştırabiliyorsunuz ancak karakterleri tanıyınca hepsine hayran oluyorsunuz. her gün çevremizde gördüğümüz insanlar sanki diyorsunuz.
kitabı bitirince kendi hayal dünyamda kurduğum karakterleri dizide de görmek istedim. bu yüzden diziye giriş yaptım ancak ilk 30 dakikayı izleyip bıraktım. daha fazla hayal kırıklılığı yaşamamak adına okuduğum şekliyle ben de kalmasını istedim. kitapta geçenler, dizinin sadece ana kemiğini oluşturuyor. kubbe olayı ve bazı karakterler alınmış. bunun dışında olayların oluş şekli, ölümler vs. farklı şekilde kurgulanmış ve romanda kusursuz olan olay örgüsü dizi de reyting uğruna harcanmış. dizide görülen mantık hataları da bundan kaynaklanıyor.
kitabı ile dizisi arasında bahsi geçen kubbe kadar fark olan eserdir. kitapta geçen olaylara değinmiyorum, kitapta bulunan karakterlerin yarısından fazlası dizide bulunmamaktadır. kısacası kitap bomba dizi tırt.
--spoiler--
dizide neredeyse meleğe yakın gösterilen junior'ı birde kitapta görmenizi tavsiye ederim.
--spoiler--
koca 13 bölüm hiçbir şey anlatamamış dizidir. her bölüm bi maceralar bi maceralar ama o maceralar hikayenin ilerlemesine hiçbir katkıda bulunmadılar. aç izle birinci bölümü, arkasından da onüçüncü bölümü izle, her şey aynı. sanki hiçbir şey olmamış gibi. mesela bir de breaking bad'in birinci bölümüne bakın; kanser olduğunu öğrenen bir abimiz var. mutlu bir ailesi var. karısı hamile, engelli çocukları var, narkotikten bacanağı falan mutlu mesut yaşıyorlar. sonra bir de son yayınlanan bölüme bakın (biraz spoiler olabilir); adam bebeğini kaçırıyor, karısı elinde bıçak adamı öldürmeye çalışıyorken engelli çocukları zar zor araya girip babasını polise ihbar ediyor. bacanak desen öldürülmüş. ulan neler olmuşta işler bu hale gelmiş? under the dome desen, hep aynı hep aynı. ulan senin elinde daha iyi bir malzeme var. koca kubbe bütün bir kasabayı kaplamış ama hiçbir şey anlatamıyorsun. 13 bölüm yahu, az değil. 13x45 dakika yazık vallahi. yazarımız stephen king'in çok deli hayranıyımdır. sanırım romanı tv'ye uyarlanırken böyle oldu diyeceğim ama prodüksiyonda da steven spielberg var be abi. nasıl bu hale getirebildiniz? özetele, dizi ikinci sezonu için onayı almış ama benim iptal listemde.
son zamanlarda yapılan dizilerin arasında " sürükleyici, merak uyandırıcı " kelimelerini kullandırtan nadir dizilerden. şu saat oldu hala izlemekteyim. uykusuz bıraktırıyor.
tek sezon süreceğini sandığım ve bugün aklımca final izleyeceğim diye oturduğum fakat bölüm ne heyecanlı yerinde bitince yediğim tırnaklarımla kalmamı sağlayan dizi.
yapın işte tek sezon görelim bitsin, king'in kitapları mı bitiyor, seneye başkasını çekersiniz.
başta çok keyif aldığım, bir süre sonra sıkıldığım, son bölümleri itibariyle tekrar sarmaya başlayan dizi.
bence farklı bir yönetmenin elinden çıksa leziz olabilirdi, zira farklı ve tutacağı belli bir konunun alınıp bu kadar sıkıcı işlenmesi biraz hakkını yiyor senaryonun da kitabın da. son bölümlerde heyecan yükseldi ancak ortalarda sahneler beni yordu açıkcası.
birde kızlar izleyip izleyip kaçırılma fantezisi kursunlar diye mi junior'ı o kadar yakışıklı seçtiler anlam veremedik biz bir kaç kişi olarak, barbie rolüne de oturtulurmuş çünkü gayet. çocuk çok da çocuk değil yani, hafif psikopat filan güzel bir şeyler olabilirmiş.
13 bölümle bitecek sanarak başlayıp, daha sonra 2. sezonun geleceğini ve tarih olarak da 2014 yazı olduğunu duyunca çerez dizi diyenlere sitem ettiğim yapıt.
çerez niyetine izlenebilecek bir dizi,kitabını okumadım, sıkıcı başlasa da sonradan açıldı, temponun biraz daha artmasını umut ediyorum. Fringe bittikten sonra epey bir boşluğa düşmüştüm tabi ki yerini doldurmaz ancak canınız sıkılmıyor.