baslik acip, az ve oz ve de mukemmel bir entry girip saniyeler gecmeden entryde degisiklik yaptiktan sonra, tarih-saat bolumunde yapilan editin farkedilmesidir. 1 dakika icinde editleyemeyise kahrolmaktir.
son paranızla aldığınız cornetto'nun kağıdını soyarken "çıkmıyo lan bu amına kodugum" diyerek hızla kağıdı çekmeniz ve akabinde dondurmanın üstünüzdeki tişörtü lekeleyerek tam ayağınızın kenarına düşmesi. bu durum karşısında sövmeniz ve etrafta tip tip size bakan insanların "aaa dondurmayı yere attı, kaldırmıyor bir de utanmadan" laflarını duyarak yüzünüz kızararak ordan uzaklaşmanız...
sabah okula gitmek üzere halk otobüsüne bindikten sonra otobüsün çok yavaş gitmesi. üstüne üstlük birde derse geç kalınacak gibi olması ve otobüsün durakta durup, durağın 150 metre gerisinden koşan yolcuları beklemesi, bunu her otobüs durağında yapması, yollarda asfaltlama çalışmalarından dolayı otobüsün yol olmayan tarlamsı düzlüklerden geçmesi gibi bir örnek verilebilir tabi. tabi sonuç olarak derse geç kalınmaz hatta 15 dakika erken gidilir ve mecburen derse girilir.
cep telefonunun iş yerinde unutulması. ertesi sabaha kadar olan zaman diliminde kim aradı mesaj attı diye düşünmek, sabah iş yerine gelince sadece bir mesaj alındığını görmek. gelen sms in reklam mesajı olduğunu görmek.
nutella kavanozunu ve kaşığı alıp şebek bir gülümseme ile koltuğa oturmak, akabinde kapağı açtığınızda kavanozun boş olduğunu görmek. görünenin sadece nutellayı bitiren öküzün yiyemeyip bıraktığı tortular olduğunu anlamak. of ulan. düşman başına!
duşunu almışsın, kendine güvenin tam, kurulanıyorsun; en güvendiğin tişörtün ellerinden kayıp hayvan gibi kullandığın banyonun ıslak zeminine çarpıyor. ve sen bu vahşeti sadece izliyorsun...