götünden sallayanlar bilmez ki, mezunlarının çoğu işsizdir, iyi yerlere gelen azınlığın çoğu da torpillidir zaten...
"ders anlatıp giden hoca" modelini, 0 sosyal etkinliği, kampüs içinde bi sikim olmamasını, sadece ezberleyip dersleri geçme sistemini ve en önemlisi, prestiji olmayan kalitesiz bir taşra üniversitesini seven, köy insanlarını tatmin eder.
bu köy insanları bursa'yı dünyanın en muhteşem şehri de zannederler aynı zamanda.
amacı kendini geliştirmek, üniversite hayatından keyif almak, mezun olunca iş bulabilmek isteyen bireyler ise, elbette ki beğenmez uludağ'ı. 3-5 hocası iyi olsa da, bitirince önemli olan bu değildir.
aslında bu kadar okumaya da gerek yok. kısaca özetleyeyim. öğrenci sözcüğünün köklerine bakalım. öğrenmek+ci. yani, "öğrenen" insan. uludağ üniversitesi bana hiçbir ama hiçbir şey öğretmedi.
amma, ezber dersen, şakır şakır sayarım sana tayyar arı'nın kitaplarını.
ezberden başka bir şey değil uludağbaşı üniversitesi.
--spoiler--
okumasını, eğlenmesi bilen her gence gayet iyi fırsatlar sunar.
--spoiler--
eğer doğruysa onbinlerin bir yanlışlık yaptığı yer.
şimdi eğer biz kazandıysak hepimiz bir şekilde okumayı biliyoruz, belli bir zeka bizlerde var. ama atıyorum bir hocadan çalışmadan 80 alabilirsin, ama aynı ders başka bir hocadan geceli gündüzlü çalış alacağın not 40'ı geçmez. standartları böyle.
mezun olan birisine de sorun, boktan bir üniversite olduğunu söyleyecek size.
iş bulma alanında da bir faydası yok. bak ben değil okuyup bitirenler, aç aç gezenler, zar zor iş bulanlar söylüyor.
eğlenmesini bildiğim/bildiğimiz halde kendimi eğlendirmek için zorlasam da eğlenemediğim üniversite. vallahi bak. 2 tane kankam olsa eğlenirim, ama onlarla her yerde eğlenirim. üniversitenin bir katkısı olmaz bu eğlenmeye iyi arkadaşlarım yanımda olduğu için. ayrımını yapmak lazım.
türkiye'nin en iyi üniversitelerinden olduğu iddia edilen vasatın altı ezber yuvası.
hayatında başka ünivesite ortamı görmemiş olanlar elbette bayılır uludağbaşı üniversitesi'ne.
acaba iş ararken de ayılıp bayılabilecek misiniz bakalım?
diğer üniversitelerin nasıl olduğunu bilmeden hakkında atıp tutulan ve haksız eleştirilen yapılan güzel üniversitedir. özellik sağlık eğitimi kendine denk üniversitelerden çok üstündür. hatta en iyiler arasındadır.
kazanamayanların hiç üzülmemesi gereken üniversite.
ben şehrimden uzaklaşmamak için seçtim, yine olsa yine seçerim. ama gerizekalı bir üniversite.
4 güne 5 sınav koyan, bayramdan bir gün sonraya da sınav koyan gerizekalı mantelitenin okulu. bayramın son günü adam erzurumdan otobüse binse sınavı kaçıracak. öğrencilerin yüzde 98'i memleketine gidecek, bayram var tatil havasına girecek. ama yok. memleketine gidemezsin, bayramda da gezemezsin, sınavın var.
ikinciöğretimleri siklemez, yemek sadece öğlenleri çıkar.
en üst katlarına tavandan su sızar.
bir iki cafe dışında ders aralında vakit geçireyim dediğinde bir yer yok adam gibi. bildiğin lise lan burası.
o kadar büyük ki çok samimiyetsiz, renksiz bir yer.
hocalarının da yüzde 70'i sizi bırakmak için elinden geleni yapıyor, sağolsunlar. dersten zor geçince eğitim iyi olmuş oluyor ya. ondan.
heleki en aptalına geldim bak burası süper. bahar döneminde finaller açıklanmadan, yaz okulu kayıtlarına başlayan ve bitiren okul. şöyle sen kaldın mı geçtin mi bilmiyorsun ama kalacağın dersleri tahmin edip kaydını yaptırmak zorundasın, parasını da ödemek.
olur da geçersen dersten parayı yatırmazsın ama bu sefer ön kayıt yaptırdığın için dersin ff olur.
olur da kayıt yaptırmazsan, dersten kalırsan üzülürsün.
böyle boktan, sikten bir üniversite. gidin kütahyaya, balıkesire samimi bir ortamda, salak salak şeylerle uğraşmadan, rahat rahat geçin. bir de adı var. yazık dışarıdan gelenlerin yüzü çok komik oluyor, burası mı lan, bu muydu diye. budur.
2009 yılında hala wireless ağ olmayan üniversitemsi. kendi araçlarıyla okula giren öğrencilerin de her gün 1 lira vermesi de cabası. başka hiçbir üniversitede kampüs girişinde para alındığını görmedim. harç ödüyoruz, bandrol parası* ödüyoruz, her girişte ayrıca para ödüyoruz ancak ders arasında vakit geçirilecek bi tane düzgün yer yok; bir de wireless koyma ki mal gibi oturalım ya da evimize gidelim. "uludağ üniversitesi'nde okuyorum." demeye utanıyorum lan istanbul'dan, ankara'dan biriyle konuşunca.
kampüsünde adam gibi takılacak hoş sohbet edilecek güzel mekanının olmadığı. 2 saatlik ders arası olduğunda kampüste geçmeyen vakit üzerine dersi ekip gidilen okuldur. güzeldir, yeşildir, büyüktür. eğitimi ağırdır, kastırırlar öğrenci bırakmaktan zevk alan hocaları vardır. hele mühendislik bölümünde 4 yılda okul bitirmek büyük marifettir. yatırımlarının yüzde 90'ı tıpa yapılan bir okuldur.
ders geçme ortalaması 50ye çıkmıştır ve de finalden 40 alma zorunluluğu gelmiştir.. ayrıca en çok ekipman ve lab ziraat fakültesinde yer almaktadır. öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı ziraat fakültesinde de rekor denecek kadar azdır.
bu seneye kadar ücretsiz olan halı saha maçları artık ücretli olacak olan okuldur. rektörlükten yazı geldiği an öğrenciye geçirmek için bekleyen abilerimiz ablalarımız vardır.
ahan da fiyatlar:
öğrenci : 20 tl
personel: 25 tl
öğrenci ya da personel yakınları: 35 tl.
he maç almaya gittiğinizde zaten 5ten sonrası dolu olmakta.. öğleden sonra 5e kadar maç yapmak isteyen varsa buyursun gelsin.
çok memnun olduğum okulumdur. gerçi eğitim fakültesinde okumak bir erkek için zaten memnun olmaya yeter. ayrıca görükle'de herkes içiçedir. şehirden uzak olması dezavantaj gibi gözükse de, öğrencilerin kendi hallerinde kaldıklarının düşününce olumlu bir durumdur. tabii yetersizlikleri eksiklikleri vardır. unutmanız gereken türkiye'de yaşadığınızdır.
gelmeyin.gerçekten.burada okuyacağınız iyi * bir mühendislik yerine,gidin istanbulda,itü de,odtü de,ankara da, hacettepe de yeraltı(maden,jeoloji,jeofizik,cevher hazırlama) falan okuyun.en azından bir vizyon kazanıp,belirli bir konuda yoğunlaşıp(programlama,bilişim,yönetim vb. ne isterseniz) mezun olduğunuz üniversitede gözlemlediğiniz şeylerle istediğiniz konuda uzmanlaşın.uludağ üniversitesinde bir bölüm veya iyi bir üniversitede yeraltı bölümlerini düşünüyorsanız zaten istediğiniz üniversite ve bölüm ikilisi hayalinizi gerçekleştirememişsiniz demektir büyük ihtimalle.tabi sayısal alanda ve tıp fakültesi hariç.bu da mezun olduğunuz bölümden sonra o konuda layıkıyla iş yapmayacağınız anlamına gelir.onun için üniversiteye öncelik verin,bölümünüzü dert etmeyin.illa ki biter.ama o büyük üniversitenin verdiği analitik düşünme becerisiyle ileride ekmeğiniz olur.hemde istediğiniz konuda.yeter ki isteyin.uzmanlaşırsınız.
bugün boun elektronik müh bitiren bi adam * yönetmenlik yapıyorsa,ona bu yönetmenlik vasfını kazandıran şey sizce elektronik müh okumasımıdır yoksa bitirdiği üniversitenin her alanda faal olabilme yeteneğimidir bir düşünün.
burası lise gibidir.uludağ'da mühendislik okurken diğer üniversitede olan bitenlere ağzınız açık kalır.adamlar 600 bin euro ya uydu yapmak için vakumlu oda yapıyorlar diye kendi kendinize konuşup durursunuz.itü den bahsediyorum.uzay mühendisliği bölümü ilk uydumuzu yaptı ve fırlattı uzaya.tübitak desteğiyle.ben uludağ'da tübitağın desteklediği bir yatırım görmedim duymadım ve şu 50 sene içinde duymamda.bizim laboratuvarlarımızda deneyin ortasında elektrik kesiliyor.jeneratör bozuluyor.bir yüzme havuzu diye çırpınıyor öğrencisi de öğretim üyesi de.ama yoookk.itü de rektör bir baskı yapıyor 1 sene de metro okula geliyor.ama uludağ'da efsane oldu artık okula kadar metro uzatma işi...
bilemiyorum.öğrencinin de suçu değildir.öğretim üyesinin de.türkiye'nin sanayi devi bursa'da bulunan bu üniversitenin gelişememesi,mühendislik uygulamaları konusunda sıfır olması gerçekten çok ilginç.
buranın *elektronik mühendisliği gerçekten çok zordur.durun.heyecanlanmayın hemen.ulan baya bilimsel takılıyor adamlar galiba demeyin hemen.zor olmasının tek sebebi olayın teoride kalmasıdır.laboratuvarın neredeyse hiç mi hiç olmamasıdır.kanımca odtü elektrik elektronikten bile zordur.uygulama yapmadan,tüm devreleri,aletleri,edevatları,frekansları,elektrik akımını,kendi kafanızdan geçirmek zorundasınız.düşünce deneyleri yapmak zorundasınız.ama siz einstein değilsiniz.düşünce deneyiyle bir yere varamazsınız.aman efendim burası öyle bir bölümdür ki tüm uygulamayı beynimizde yaptırarak bize analitik düşünce yeteneği kazandırıyor da demeyin.adamlar milyon dolarlık laboratuvarlarla haşır neşir oluyorlar daha 2.sınıfta.
velhasılkelam.
olmaz bu üniversitede.gidin odtü maden müh e,itü jeoloji müh e falan.ciddiyim.orda adamların nelerle uğraştığını görüp,ulan harbiden teknoloji burada deyip,bilimin en azından kokusunu alın.zihin cimnastiği yapın orada.sonra imkan ölçüsünde uzmanlaşın.burada isteyipte uzmanlaşamamaktan daha iyidir.
siyasi parti gibidir burası.vizyon,misyon,hedef,amaç falan bol bol yazılır kağıtlara burada.her yerde görebilirsiniz.ama uygulama nerede?koskocamaaaannnn bir orman.aaa bir dakika.hem de dağ manzaralı.
lisede olan samimi ortamın kesinlikle olmadığı bir üniversitedir. soğuktur biraz ortam. o kadar büyük alana da bu kadar dandik planlama yapıp, yarısından çoğunun orman olduğu bir alana sahip olmak başka üniversitelere nasip olmaz. gördüğünüz her bina ya 30 seneliktir ya da 15 sene önce yapımına başlanıp bitirilememiştir. ha yine yazsam uludağ yazarım tercih formuna, yine buraya gelirim o ayrı. ama büyük umutlarla gelinmemeli. en kötüsünü en sona sakladım: kızlar teklif etmiyor. aa durun bir kız, benim arkadaşa teklif etmişti. *. kızların teklif ettiği üniversite'dir. sikimsonik bir otomasyon sistemine sahiptir ki ona hiç girmeyeceğim.
şu sıralar içinde birinci sınıfların birinci sınıf olduklarını çaktırmamak için ellerinden geleni yaptıkları üniversitedir. ama tabi o şaşkın ve meraklı bakışlar her şeyi ele vermektedir.
gerçekleri görmek istemeyenler için iyi bir üniversite, gerçekleri görenler için ise yetersiz bir üniversitedir. görüklede ortam yapmak, kampüste takılmak hoştur, fakat mezuniyet sonrası yaşanan bazı gerçekler vardır.
yeni makina binasında kantinin şart olduğu üniversitemiz.. aksi takdirde toplu intihara sebep olabilir yetkililere burdan sesleniyoruz. aklıma ilk gelen buydu, onun dışında; çok sevdiğim üniversitemdir, bi de hocalarımız şenlik haftasına özel 4-5 sınav-quiz-ödev yapmazsa çok daha güzel olacaktır. zaten yıl boyunca görüklede yapılabilecek en eğlenceli aktivite şenlikleri iyi değerlendirmekken bu anlamda kısıtlanmış olmak öğrencilere bıkkınlık veriyor. son olarak şunu söyleyebilirim en azından mühendislik bölümleri için; laboratuvar olanakları biraz daha yüksek olursa puan sıralamasında ilk beşe dahi girebilir.