osman o gece yine incideki arkadaşlarından porno şifresi almak için sabahlara kadar uğraştı. uykusuz kalmıştı. yatması lazımdı, sabah 8:45 deki coğrafya dersine yine geç kalırsa devamsızlıktan sınıfta kalmaktan korkuyordu. diğer sözlüklerde gezerken ansızın yolu uludağ sözlük'e düştü,
"neden ben burda da yazar değilim ki?"
diye sordu kendine ve hemen üyelik için başvurdu. 10 tane entry girdi ardı ardına. entryleri şöyleydi;
6,7,8,9 ve 10. entrylerinde de osman benzer tanımları yapıp yatagına uzandı.
sabah telefonuna gelen bir smsle uyandı osman: selam crazy_boy! artık uludag sözlük'te yazarsın!....
osman çok şaşırmıştı. henüz 7 saat geçmişti 10 entry gireli ve girdiği entrylerin ne kadar sikik sokuk olduğunun farkındaydı. osman bir uludağ sözlük yazarıydı artık.
* osman eve hızla gelir, ceketini kapının eşiğinde bırakıp bilgisayırın başına otururdu. pc başında geçen her saat için yaklaşık 30 entry girerdi. yani günde sadece uludağ sözlük'te 200 entry girdiği olurdu. yine tarzı aynıydı osman'ın;
şimdi çıksam, "aga çok sikko bir yer oldu bu sözlük yea. her önüne gelen yazar oluyor, kimse okumuyor, liseliler elleri sikinde tespit yapıyorlar. ergen yuvası..." falan filan desem çok hoşunuza gider biliyorum beyler ama diyemeyeceğim maalesef. şahsen hayatımda gördüğüm en büyük gereksizliklerden biri böyle bomboş, kimseye derman olmayacak afaki konuşmalar. ha yapanları tespit edip nick altlarına akıl mantık işi eleştiriler yapsan. entrysini gösterip desen ki "senin yazacağın entryi sikeyim." o zaman bile helal olsun derim. problemi tespit edip oraya odaklanmak bizde pek rağbet görmüyor. varsa yoksa anonim hikayeler, sorunu basitleştirip karikatürleştirmeye çalışmalar, nümayişler.
amına koyim kaç kere yazdığımı unuttum. burasının seviyesini düşüren laik şakirt başlıkları değil, liseli ergenler de değil, anketler hiç değil. bakın bakalım ekşi sözlükte bunlar yok mu? bakın bakalım biz zamanında bu konularla ilgili ne tespitler yapıp ne öneriler sunmuşuz (biz derken, bunu yapan bir sürü yazarı dahil ediyorum.) da elitist anonim hikayeler yazıp kimi işaret ettiği belirsiz hijyenik suçlamalar yapmadığımızdan kimse siklememiş.
yazılanlar doğru çok doğru ancak, bu gereksizleşmenin amacı bu kadar aşikarken sözlüğün düşen kalitesi yahut denildiği gibi 'gereksizleşmesi'nin, konuyla ilgili rahatsız olan yazarların çabasını doğru bulmakla beraber, bu durumun önünün alınabileceğini düşünmüyorum ne yazık ki.. zira sözlük yöneticileri için sözlük kullanıcı sayısı ile aldıkları reklam sayısı doğru orantılıyken bir standart oturtup kalite yakalamak kimin umurunda. yine de sessiz kalmak edilgenliği kabul edip razı olmak doğru değil. dostoyevski der ki;
"şüphesiz böyle bir duvarın hakkından gelmeye gücüm yetmezse boşu boşuna yırtınacak değilim. ama karşımda bir taş duvar var diye büsbütün boyun eğmeye de razı olamam."
bir diğer faktör ise karma aşıkları piçlerdir efenim. asıl nickleri ile riske girip düşüncelerini ve yapmak istedikleri pislikleri yapamadıkları için gidip 2-3 hesap daha açmaktadırlar. isim de verebilirim. merak edenleriniz vardır.
ve açılan yeni hesaplar ile trollük yoluna düşerler, sözlüğün ırzına geçerler.
sözlüğün bozmasının iki temel nedeni bunlardır kanımca.
bir diğer neden ise her yerde ve her şeyde olduğu gibi ergenlerdir.
git gide foruma benzemesi, sol framede cinsel içerikli başlıkların hiç eksik olmaması, her başık içersinde boş bkz entryleri, bir üstteki entrye cevap niteliğinde entrylerin olması ile yaşanan acı ama gerçek olgudur.
kelime daarcığı dar ve yetersiz olan, bilgi sahibi olman fikir sahi olan yazarlarla dolu olması en birinci faktörlerinden biridir.
karşıt görüşlü kişilerin oyun parkı olmuştur. biraz sakin yani... önce biraz okuyalım, sonra entry girelim. roman gibi entryler var sözlükte. mükemmel diye adlandırabileceğimiz çok uzun entryler de var. uzun yazmak marifet değil ama nüktedir önemli olan.
tarzlar, uslüblar hakarete varan boyutlarda. küfürlü başlıklar, entryler... herkes birbirine koyuyo sözlükte, bu daha ilginç. sanal cinsel ilişki yaşıyorlar resmen. üstteki entry beğenilmediği an hemen nick altı entry giriliyor. o yazar şöyle böyle dolduruyor.
yahu o yazarın kaç entrysini okudun da o karara vardın? oylama karma konusuna hiç gelmek istemiyorum aslında, ama sözlüğün kalitesini gösteren verilerdir. ama burada bir yazar mimlendi mi bütün entrylerine eksi veren yazarlar var.
ben yazar alımının bir süre durdurulmasını, içeride var olan forumcu yazarların temizlenmesinin ardından tekrar yazar alınması gerektiğini, yazar alımı kurallarının arttırılmasını ve içeride bulunan fake hesapların acilen silinmesini talep ediyorum.
bir çok yazarın en az 2-4 arası değişen yazarlığı var. biri çaylak edildi mi diğerine geçip oradan sözlüğün içine etmeye devam ediyor. ben yazılımcı falan değilim ama proxy ayarlarının değiştirilerek giriş yapıldığını bilmeyen yok. ee peki nasıl tespit edilecek? o kadar detay bilgim yok ama vardır bir yolu anlaşılması için. eskiden fake hesap açmak her iki hesabın silinme nedeniydi. temizlik şart diyorum.
sol frame mi desem sol çöplük mü desem başlıkları gördükçe katıldığım önermedir.evet bakıldığında bende 8. nesil yazar olarak gözüküyorum ama 3-4 yıldır takip ediyorum sözlüğü ve artık bilgi-kahkaha zaman zaman hüzün olarak yansıyan bu sözlük artık sadece zaman öldürmek için adam gibi başlık ve yazılar aramakla geçen bir yer oldu.Üzülüyorum bu haline.
bendenizin buradaki yazarlık geçmişi çok da eskiye uzanmıyor. yazarlığım yanılmıyorsam geçen şubat' ın sonunda açıldı. ancak ilk zamanlarından beri uludağ takip ettiğim bir sözlüktü. uzun bir süre boyunca okuyuculuk yaptım, sonra kendim de bir şeyler söylemek istediğimi fark ettiğim anda ekşi sözlükle birlikte burada da hesap açtım. tabi aylar boyunca internete girmeyip çaylaklığı atlamak için gerekli entryleri hiçbir zaman yazmayınca iki hesap da puf oldu; ancak demek istediğim birkaç sene önce ben burayı ekşi sözlük' le eşdeğer görüp iki yerde de aynı gün içinde yazarlık hesabı açmıştım.
daha sonra ekşi sözlük' e tekrar yazarlık için başvurmadım; zira ekşi' nin iyi bir yere gittiğini düşünmüyordum. ancak sorun şu ki ben geçen şubat' ta burada hesap açarken uludağ' ın bugün olduğu yere geleceğini bilsem açmazdım.
yazmayı seviyorum, gerçekten çok seviyorum ve bu benim için bir ihtiyaç. oysa bugün uludağ' a girince bu arzum inanın kayboluyor. öncelikle yazdıklarımı kimsenin okumamasını isteseydim bunu internete değil, günlüğüme yazardım. gerçi bu neden yazma arzumun kaybolduğunu açıklamama yetmiyor, hatta yazdıklarımı kimsenin okumuyor oluşunu iyi bir şey bile sayabilirim - çünkü bu, o gün bir şeyler yazabileceğim bir başlık bulduğum anlamına geliyor.
kibar olmayacağım. uludağ sözlük bugün bir çöplük, bir lağım, hatta daha net bir tamlama kullanmak gerekirse bok yuvası. bir yıl önce böyle değildi. iki yıl önce böyle olacağını düşünemezdiniz. eğer bunları dediğim için silik olursam gerçekten gam yemem. ancak buna göz yumduğu için yönetim kendinden utanmalıdır. görevlerini yapmıyorlar. görevlerini gerçekten yapmıyorlar. ben inci sözlük yazarı olmak istemiyorum, sol frame' de açılan başlıkların yarısını kaldırmaktan bıktım usandım. ben buna mecbur değilim, ben her girdiğimde canımı sıkan bir internet sitesine girmeye devam etmek zorunda değilim. ama giriyorum, geçmişte bazı şeylerin daha iyi olduğunu bildiğim için. ve hala geç olmadığını bildiğim için. ve aslında o kadar basit ki çözümü. çok değil, sadece üç aylığına yeni yazar alımını durdurmak ve bu üç ayda, eldeki yazar havuzunu törpülemek ve belli bir kriterin altındakileri yollamak. ondan sonra yeni alınan yazarların da o çizginin üstünde olmasına dikkat edildiği sürece hiçbir sorun olmayacak. ama yok! kimsede herhangi bir çaba yok, çabayı geçtim gerçekten umursadıklarına dair hiçbir belirti yok. peki neden? ne geçiyor elinize ve ne kazanıyorsunuz bu durumdan gerçekten merak ediyorum? bir kanalizasyonun kralı olmak çok mu mutlu ediyor sizi?
doğrudur. diyip bırakacaktım ancak vicdan yaptım devamını da getiriyorum. sözlük giç bir zaman gereksiz olmaz ancak bünyesinde gereksiz yazarlar barındırdığı su götürmez bir gerçektir. ha bu yazarlar temizlendikçe daha güzel bir ortam olması kaçınılmazdır.