günlerinin en az 2 saatini sözlükte harcayan kişilerdir. onun dışında zirve adı altında toplanıp, güzel eğlencelere ve arkadaşlıklara imza atanları da mevcuttur.
zeki, çevik ve ahlaklıdırlar. sözlük formatını yalamış-yutmuşlardır.
kültür seviyelerininden bahsetmeye bile gerek yoktur. avrupa görmüş, insan ilişkileri üzerine sayısız analizler yapmış, psikolojiden iyi anlayan topluluktur.
ayar vermek konusunda üstlerine yoktur. hayır, nerelerinden nasıl çıkarıyorlar, vallahi bilemedik. o bakınızlar, o içi dolu dolu muhteşem entryler insan ürünü olamaz! işte tanrı'ya inanmak için bir başka neden. size bakmak da allah'a inanmaktır vesselam.
her nesil kendinsen sonraki nesili hakir görüyordu, alışkındık da, bu 4. ve 5. nesiller bu işi fazlaca abarttı. öncelikle sokamadık kafanıza, vazgeçtik artık. iyi nesil kötü nesil yoktur, iyi yazar, kötü yazar vardır.
bakıyorum 5. nesil bir yazarın, formata aykırı bir başlığına, muhteşem bir bakınızla ayar vermiş bir yazar. merak ediyorum künyesine bakıyorum. o da 5. nesil. üstelik dahi anlamındaki -de yi ayrı yazmamış, soru eki olan -mi bitişik.
hey gidi ulu sözlük heeey. bir de ekşi ile yarışıyormuş, hatta ekşi'yi geçmiş kem-küm.
bırakın bu işleri ağalar, komik oluyorsunuz. okunacak 3-5 tane adam vardı vakt-i zamanında, onları da kaçırtmayı başarmışsınız. vallahi büyüksünüz... siz süyalarınız da ekşi'yle yarışmaya devam edin. bol şans, her tarafa..
bazen birbirleriyle kıyasıya tartışan, eksileyen ama, eğlenceli başlıklarda birbirlerine artı oy yağdıran, duygusal başlıklarda tek yürek olan, farkında olmasalar da, her gün birlikte gülüp birlikte ağlayan yazarlardır.
uyku nedir bimeyen yazarlardir. gece kavramlari yoktur. hadi azcik da yatip uyuyalim demezler.
gundemi nerden yakalarlarsa oradan elestirmeye baslarlar. bu elestirileri sirasinda kendilerine hakim olamayip, hakaret edip caylak olanlari da mevcuttur.
bazisi sevgi pitircigidir.
bazisi ayar verme delisidir.
bazisi modlarla ugrasir.
bazisi celebrity olma meraklisidir.
aralarinda klavye delikanlilari da bulunur.
etliye sutluye dokunmayanlari da vardir.
turkceyi katleden -ben de dahil- yazarlarla dolu grup.
ingilizce kelimeleri turkceye sokmaya calismamasi gereken yazarlardir.
geceden beri ukte dolduruyorum. cildircam yakinda. bir ingilizce bir turkce kelimeyi yanyana getirip ukte verilir mi yahu? ya da ingilizce kelimenin turkce okunusunu yazip ukte verilir mi?
doldurdum doldurmasina, bos ukte kalmasin diye ama dogru degil ki bu.
ya dogru durust her iki kelimenin de ingilizcesini yazin, ya da hicbir sey yazmayin. mahvetmeyin turkceyi yahu.
bazıları, hatta bir iki kişi fazla değil yani; çok enteresan bir şekilde popolarından uydurdukları bazı şeyler üzere tehdit dahi edebilen insanlar... bildiğin tehdit, "vay ben seni rezil ederim, sözlüğe giriş yapamasın", vay senin vasfın ne oluyor ki de nick altı entry giriyorsun", "akıllı ol aklını alırım", ayağını denk al, hiç acımam sana" tarzında oluyor bir de bun tehditler... aslan gibiler maşallah... ha böyle yapınca ne oluyor, ellerine ne geçiyor anlamış değilim... "lan tehdit etmeyin bana ulaşmanız çok basit yeter ki gerçekçi olun..."
hazır başlamışken devam edelim di mi benjamin?
bir de bazıları var malın önde gideni, bildiğin mal lan bunlar... üniversite okumuş ya da okuyor ama mal... yani okuduğunu algılayamıyor bile... yazık o kontenjanı doldurduğunuz... (bak bunu da anlamazlar ve üstlerine alınmazlar... ama alınmaması gerekenler de alınır ya neyse salla...)
üstlerine vazife olmayan şeylere kocaman burunlarını boka sokar gibi sokanlar var bir de... üçüncü tekil şahil bile olamamışlar arkadaşlarını savunmaya kalkıyorlar... bir deyim var bildin mi? "üzerine vazife olmayana karışanın üzerine sıçarlar..." yani herkes kendini savunabilir sizin gibi enteresan insanlara da gerek yok... ha siz var dersniz eğer demek ki o kendisini savunan da insan olamamış...
neyse çok mu hakaret ettim ne? kişı ve kurum belirtmedim... sözlüğü yasal yönden tehlikeye sokmaz yani... bana gelince eğer; inanın umursamıyorum sizi, bu kadar şeyi belki o koca kafanız dank eder diye yazdım... evet arkam sağlam da bundan sanane yani seni gıdıklayan ne? bu hazımsızlığınız neden? yapmayın bunu daha insancıl ve ezik olmadan burada durabilirsiniz bunu biliyor musunuz?
bir de ben pek anlamam ama ayar denilen şey hakaretle olmuyormuş bana da öyle dediler bilginiz olsun... ama anlamayana hakaret edince çaylak ve/veya silik olabiliyorsunuz...
bir de zall var şu beşinci ve dördüncü nesil alımı yaparak büyük hatalar işlemiş kişi... işte bazılarınız onun eserisiniz bunu unutmayın...
not: bişiler daha yazacaktım da boşver önemsiz...
edit: şimdi aklım bişi daha geldi biliyor musunuz? siz ve ben bir gün silik olacağız korkmayın en fazla 2 gün hatırlanırsınız burada... o yüzden ben hiç tanınıyorum tribine girmedim siz de girmeyin... gidenlerin arkasından ağlamanıza gerek yok, sizin arkanzızdan kimse ağlamaz... yapmanız gereken birkaç şey var entry girin, güzel dostluklar elde edin... duygusal ilişkileriniz olsun... olursa cinsel ilişkileriniz olsun... ama insan savunmayı kan davasına dönüştürmeyin... zira iğreti duruyor... kafanıza göre takılın yani... hazımsızlık iyi bir şey değildir çünkü...
bunlardan bazıları kendilerini sözlüğün ileri gelenlerinden varsaymış ve kendilerini sözlük polisi addetmişlerdir. ota boka atlayan sazan tiplerdir ki bunlar ayarı alınca çılgına dönüp etrafa salyalar saçarak hakaret etmekten kendilerini alamazlar çünkü asla çaylak olacaklarını düşünmezler zira arkaları oldukça sağlam ve dolgundur. hakaret içerikli özel mesajları şikayet edilip çaylak olunca da neye uğradıklarını şaşırırlar. "nasıl lan, benim gibi bir padişahın sol taşşağa nasıl çaylak olur?" diyerekten hayıflanmaktan kendilerini alamazlar. hatta o çaylaklık süresi bittikten sonra da hemen bu başlığa entry girip ayar verdiklerini sanmışlar büyük gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içersine girmişlerdir.
şimdi bunlardan bazıları çeşitli şekillere girip geceleri yarasa gündüzleri de koyun kılığına girmektedirler. gündüzleri renklerini pek belli etmezler ancak geceleri azıtırlar. milletin keyif aldığı aksiyonları eleştirerek kendilerini belli etmeye veya popüler etmeye çalışırlar. hatta başlarına kötü şeyler gelmiş yazarlarla dalga geçerek büyük bir danalığa imza atarlar. sonra da şakşakçıları tarafından ayakta alkışlanırlar. danayı alkışlayanın danadan farkı nedir o da başka bir entry söz konusu tabi.
sonra yine bunlardan bazıları sözlüğün eski kaşarlarından olmalarından dolayı sözlükte önüne geldiği hatun kişileri kaldırmak gibi bir abazanlık, ne bileyim böyle bir hatuna açlık hissetmektediler. sözlüğü dölleme havuzu zanneden bu gereksiz bireyler, sarkıntılık yapmada sınır tanımadıkları gibi reddedildikleri vakit çılgına dönerler ve hemen tavır alırlar zira kendileri reddedilemez çünkü padişahın sol taşaklarıdır.
başkalarına ahkam kesip onları sinirlendirip bir şekilde ağızlarından küfürlü sözler alarak moderasyona şikayet edip yazarların çaylak veya silik olmasından büyük haz duyan ve egolarını tatmin eden bu gereksiz insanlar kurbanlarının arkalarından timsah gözyaşları akıtmaktan da kendilerini alamazlar.
kendilerini sözlük polisi addeden bu tipitoşlar sözlükte karşılaştıkları bazı sorunlara kendileri bu sorunu halledercesine yaklaşmaya çalışmakta, hiç bir yetkisi olmamalarına rağmen hak hukuk arayışı içerisine girmektedirler. efendim sonra da eşeğin götüne sokuldukları zaman da "aman ben öyle yapmadım, bana kanıt getir" derler ve arkadan da pervasızca salyalar saçarak çaresiz bir insan edasıyla küfür ederler. çünkü yapacakları en güzel şey budur. başka bir boka da yaramazlar. aldıkları ayarı gidermek için halk önünde ulusa sesleniş konuşması yapmaktan da çekinmezler.
insanlara hakaret ederek prim kazanmaya çalışırlar bu tipler. işlerine gelmedikleri zaman da yasalardan bahsederler. bahsi geçen kişilerin ettikleri hakaretlerin ve edepsizce tavırlarının yasal bir vaka olduğunu bilmeyen, bu kendini bilmez insanların yaptıkları hariçten gazel okumaktan başka bir şey değildir.
bu aralar facebook alemlerinde saldırmaktalar birbirlerine. burdan sesleniyorum "hepimiz kardeşiz bu egoszluk ne diye?". yok yok bizler, yani sözlük yazarları hepimiz aslında sosyal hayatlarında ki tatminsizliği buralarda gideriyoruz. utanmasak çişimizide buralarda yapcaz. malum bazılarımız bazılarının kıçını yalıyor bazıları bazılarına bok atıyor. şimdi kim kimi nasıl temize çıkarır? aslında temize çıkabilecek bir kişi var mı? haydan gelen huya gider diye boşa konuşulmamış. malum büyük sözü dinlemek lazım. yani birileri birilerini sevmiyor ama sırf sözlükten tanıyor diye sever gibi yapmak zorunda mı? ya da her söylediğini nazikçe kabul etmemli mi? tabi ki hayır. sözüm ona kıçımın "popüler" yazarlarından bir kısmı bu konuda büyük hazımsızlık yaşıyor. allah korusun sonra kabız olmasınlar? gerçi o popüler bir sözlük yazarı bişeycikler olmaz. biz küçük yazarlar popüler yazarlarımız yerine de hacet gideririz.
demem o ki kendini bir şey sanabilirsin ama çok şey olduğunu ispatlamaz. sadece olduğun o bir şeyle kalır daha da ilerisine gidemezsin. belki biraz da sokaklarda insanları tanımak lazımdır.
bu aralar intiharla kafayı bozmuş yazarlardır. yapmayındır. etmeyindir. yazıktır. daha erkendir. bahar da geldi çık gez dolaş eğlendir. varsa sevgilin koş onunla kırlardadır. yoksa eğer topla en geyik adamları bi sayko çevir keyfin yerine gelsindir.
bir ayrılan diğerini bıraktığında ilk ayrılan dönüyorsa ilk ayrılan son ayrılanı seviyor demektir. yok dönmüyorsa ilk ayrılan son ayrılanı hiç sevmemiştir.
herhangi bir kategorizasyona tabi tutulmayan gruptur. öyle ki sırf siz x'inci nesilsiniz diyerek kimse size ne ayar verir, ne de vermeye çalışır. ancak, yeni nesilliğinden ve acemiliğinden kaynaklanmak üzere, yığın yığın bkz'lar verip, sürekli geyik takılıp, sözlüğe bir şey katmazsan o zaman başta eskiler olmak üzere herkes üzerine gelir.
eskiler dedim çünkü sözlüğü savunmak ve korumak içgüdüsel olarak tüm sözlüklerde böyledir. ayrıca yenilere ayar polemiği uludağ sözlükte yapılmayan bir şeydir. kaşarlısını başkaları yapabilir, orası ayrı. kaldı ki, sürekli malûm üçgende gezip tozan eski nesil bir yazar da olsa, ve hatta ve hatta moderatör bile olsa gerekli cevabı gerekli şahıslardan alır. bu özel mesaj olur, eksi oy olur, çaylak olma olur, nick altı olur, olur da olur. son moderatörlerden malûm şahsın belli entrylerini alenen dalga geçme derecesine vararak eğlenip gülen son nesil yazarlar olmadı mı, elbette oldu. demek ki neymiş, uludağ sözlük herhangi bir sonu izm ile biten düşünce akımının etkisinde değildir, herkes eşittir. ***
burayı çok ciddiye alanlar, herkesi çok ciddiye alıyor sananlar, bir ayrılan diğerini bıraktığında ilk ayrılan dönüyorsa ilk ayrılan son ayrılanı seviyor demektir. yok dönmüyorsa ilk ayrılan son ayrılanı hiç sevmemiştir.
- sözlüğü ciddiye alanlar: yaptığı en ufak işi bile ciddiye alan, gotüyle iş yapmayan yazarlar.
- sözlüğü ciddiye alanlara bok atıp, aslında sözlükten başka gidecek yeri olmayanlar: kimdir bunlar? 'ben sözlüğü ciddiye almıyorum, sözlüğe muhtaç değilim' deyip, aynı zamanda 24 saatini sözlükte geçirenler. o sözlük senin bu sözlük benim gezip tozarlar. sözlüklere muhtaçtırlar. neden bilmiyorum ama, muhtaçtırlar işte. ama bunu söylemezler. bir nevi şizoluktur bu.
kendilerini sürekli ayrı tutmayı sevenler ve bir sözlüğün içerisinde sözlüğü belirli yönlerden tamamladığını hissedip ayrı tutulmayı sevmeyenler olarak ayrılırlar. aslında sayı olarak 2 gibi gözüküyor ama değil,aktif bir şablon oluşturuyor,haliyle sözlük yaşıyor..
aralarında çok alıngan insanların da olduğu yazarlardır. iyilerdir sevecenlerdir ama eksi butonu ile yatıp kalkan tipleri vardır, hemen uzaklaştırılmalıdır bu butoncular.
