ekşi sözlükte yazmaya başlamadan önce ki bir çok yazar önce uludağ'da yazarak bir nevi alıştırma yaptıktan sonra ekşiye geçmektedir. bunu bilmeyen yoktur herhalde. ssg, otisabi, terelli temcik, kanzuk gibi duayenlerin dışında ekşide yazan birçok yazar black eyed witch, hale yediler, hayatin anlamini arayan adam gibi örnekler çoğaltılabilir burada yazdıktan sonra oraya gitmektedirler. işte tam burada da zurnanın zırt dediği nokta gelmektedir. buradayken vasatın altında yazmak, işi gücü aklı fikri am-göt-meme olmak, en ufak iq kırıntısından uzak başlıklar açmak veya sikindirik sikindirik tanımdan uzak entryler girmek neden uludağ sözlük için geçerli olmaktadır. bilinmektedir ki burada yazan yazar aynı vasatlığı ve özensizliğini ekşi sözlükte gösterdiği anda daha 2. günden uçurulur. hal böyleyken bu sistem içinde uludağ sözlük çok reörere demek manasız kaçmaktadır ki her ne kadar ekşide gösterdiği kaliteyi burada yazarken göstermeyen yazarlar ne kadar suçluysa, her oylama arasını 10 saniye tutan, bir yazara 30 saniye içinde 2 eksi verilemeyen, oylama sisteminde iyi ve kötü oylamaları gösterip neredeyse sana oy veren adamın bir ev adresini göstermediği kalan istatistiki bilgiler veren, tanımdan uzak entryler giren, boş bkz. ile ayar verdiğini sanan dalyarakları temizlemedikçe uludağ sözlük moderasyonun da bu durumda aynı suçluluk oranında hatası vardır.
uzun lafın kısası ekşiden şutlanıp buraya gelen yazarlar veya ekşiye gitmeden önce burada yazan yazarlar sözlükler arası çifte standart uygulamamaya başladıktan sonra bir nebze olsa uludağ düzelir. bilmiyorum itü'de de aynı seviyesizlik hakim midir ama benm gözümde ve sanıyorum ki bir çok yazarın gözünde uludağ ve ekşi arasında ki bağlantı anadolu külübünden istanbul takımlarına es kaza giden futbolcular gibi kendi vasat takımında takılırken istanbul takımına gittiğinde ertesi yıl kadro dışı kalmamak için canla başla çalışıyorsa, aynen istanbul takımından vasat anadolu takımına giden futbolcuda artık yeni takımında pek takılmamaktadır. iki sözlük arasında ki ilişki ve uludağ sözlük yazarlarının vahim tablosu bundan ibarettir.
olumlu veya olumsuz toplumsal olayların hiç mi hiç irdelemediği bireyler bütünlüğü. tamam, genelleme sıçmayacağım ama adamın türk kızı'ndan, kim kardashian'dan, justin bieber'den, zall'dan başka bir derdi olur amına koyim. ekşi sözlük'te ulu sözlük hakkında çoğu kez "liseli sözlüğü, ergen mekanı" tanımlarına rast geldim. hakikaten inanmaya başlayacağım artık. sikten götten kurtulamayan başlıklar, entrylerde düşüncesinin ters düştüğü insanlara alttan alta küfürler, gülmek için inci sözlükten tanım çalmalar filan. olum harbiden yetişkin işi değil bak bu. biraz dünya ve ülke içi meselelere yönel derim. sana tavsiyem bu.
birkaç tane adam gibi yazar biliyorum, onları da ekseninizde bitirmeyin mına koym.
yazarları hoş karşılamayan bir cemiyet bu. mesela muhafazakar/islamcı yazarların fikri çıkışlarına nickaltlarına koşarak "şakirt, troll, yobaz, örümcek beyinli" gibi hakaretvari ithamlarda bulunuyorlar. sanırım bunu yapmak onları psikolojikmen ve fiziken rahatlatıyor. çünkü birçoğu hatta genelleyeyim, hepsi bu şekilde sorunu halletmeye çalışıyor. o nickaltına o kelimeler bırakılacak ve sorun kendi nezdinde hallolacak. temeli çürük bir düşünce bu. bundan vazgeçmeliler bence.
genel itibariyle, ''mantıklı başlık açana 10.000 dolar veriyoruz'' diye bir kampanya başlatılsa, dağıtılması planlanan ödülün kasada kalmasını sağlayacak topluluktur.
iki cümleyi geçmeyen, anne ve babadan kalıntı besleme fikirler ile ideoloji savaşına başlamışlardır. aslında savunucusu olan yazar kişisi üzerinden ideoloji demek yanlış olur.
soru soran başlığın altına ya bkz, ya da iki cümle ile karşıt görüşün aptal olduğunu ifade eden(kendince) bir yazı ile -siyaset- tartışmaya çalışıp, diğer yandan memeli başlıkları boş bırakmadıkları için ayrıca takdir edilmesi gereken yazarlardır.
x yazarı bir görüşü savunuyor ya da tam tersi eleştiriyor, ama bunu neden yaptığını yazmıyor. bu diz boyu aptallık uludağ sözlüğün kalitesini gözümde tekrar yükseltmiştir.
zaten karşıt olduğu fikirlere karşı "-" karma vermeyip kendi fikirlerini savunabileceği şekilde bir entry giren yazara pek az rastlanır uludağ sözlükte. yaş ortalaması 18 ve altı olunca, babasının televizyonda gördüğü siyasi karakterlere küfüründen yola çıkarak sözlükte siyaset meydanı oluşturmak tabiidir.
milliyetçiliği ve dindarlığı savunmalar , farklı bir düşünce yazılınca salakça bakınızlarla cevap vermeler (bsgçk , alın bunu , vb.) ; sonra nesil farklılıklarına takmalar hep bizde...