uludağ sözlük uzun felsefi ve analiz yazıları

entry3 galeri0
    3.
  1. (bkz: geçmişin gölgesi)

    hayatın kimi zaman sonbahar sabahına tutunmuş kış güneşi edasında depresifliğini yaşarken, kimi zamanlarda ise yüce hayallerin engin umutların ışığında kayboluruz. hep daha iyisi olması gerekir diye düşünürüz, aslında maddenin ve dahi canlının özünde evrimsel ve varoluşsal mükemmelliyetinin altında yatan hep daha iyiye gitme dürtüsünu hissederiz

    insan mükemelliyetçi tutumunun altında sevgi ve ilgi budalası histerik bir canlıdır bu da bizi güçsüz kılar diye öğretildi lakin vampir kan ilişkisinden öteye gitmez. demem o dur ki insan sevgiyle beslenip güçlenir yani bilinenin aksine sevgi zayıflık değil güçlü olup savaşmanın bu kavramların yegane şovalyesidir.

    nedir geçmişi daha güzel kılan ?

    geçmişi güzel kılan hafızamızdır. bilinç altı id süper ego ve egodan oluşan kavramsal kısımların bize bir oyunudur.insan hafızası insana acı çektiren dopamin miktarını etkileyen ne kadar kötü şey varsa karanlık kısıma iteler ve de tam bu yüzden geçmiş bize hep daha güzel gözükür.

    aslında o kadar güzel değildir çünkü ezeliyetin altında yatan bu ilizyonist kavram kargaşaları aslında sizin bugün ve yarınınızın cellatlarıdır iblisin bir oyunu tanrının sahte gülüşüdür geçmiş.

    insan hafızası kötü ve acı olayları hatırlamaz pek, bir kaç yıl önce şimdiden daha mutluydum dersiniz daha mutlu olduğunuzu düşünürsünüz ama bir kaç yıl önce çok daha farklı sorunlarla hayatınızın zorlaştığını görmezsiniz. bu yaklaşım ve inceleme eksikliğinden kalan paradokslar hayatınızı baltalamanız konusunda yardımını asla esirgemeyen çelişki fahişelerinizdir.

    ''geçmiş geçmiştir'' sözüne her daim ''geçmiş geçmiş değildir bizim ne olduğumuz ve ne olacağımızı işaret eden yüce bir zaman dilimdir'' diye karşılık veren biri olarak yanıldığımı kabul etmek zorundayım.insan hayatı her daim evrimleşen iyiye giden bir organizma değildir. mutluluk her geçen yıl katlanarak artmaz, acılar her saniye biraz daha azalmaz.varoluşun temelinde yatan sevilme ve benimsenme tutkusuyla süslenmiş merdivenden mutluluğa çıkma hayali her zaman gerçekleşmez.

    insan nasıl güçlenir ?
    insan realist düşüncelerini teoriye döküp ve hemen sonra bunu pratikte uygulayarak güçlenir.
    geleceğinizi kurmaya başlamak kötü değildir geçmişe takılıp yaşamak kötü değildir bugünü öldürmedikce.
    size önerim yazar dostlar; düşündüğünüz şeyin tam zamanı !
    0 ...
  2. 2.
  3. türkçeyle felsefe yapılabildiğinin çok sayıdaki kanıtlarındandırlar.
    0 ...
  4. 1.
  5. öncelikle neden böyle bir başlık açtım.
    çünkü uzun yazılar okunmuyor.
    dolayısıyla okumak isteyen az sayıdaki yazar da bu havuzdan yararlanabilecek.
    ---------------------------------------

    ---en büyük trajedi değişim midir-------

    8 yıllık gitarını 6 yıllık deri çantasını hala kullanan biri olarak tahmin ettiğiniz üzere değişimle aram pek iyi değil.öncelikle bir soruya açıklık getirelim :
    değişim nedir ?

    değişim aslında bize hep rasyonel olarak gösterilen olaylar bütünün acımasız yüzüdür.değişim daima saklanan işin daha çok prestij kısmıyla öne çıkarılan bir zaman oyunu değil midir özünde ? değişim bize hep harkulade olarak yansıtıldı tarihler boyunca, insan hayatının özünde yer etmiş asıl trajedi gözlerden ırak diyarlara itelendi.değişim kazanmak değildir, değişim hep daha iyiye giden mutluluklara açılan türlü çiceklerle süslenmiş afyonlanmış kafalarla girdiğimiz bir kapı değildir, değişim kaybettiklerimizdir asla geriye alamayacaklarımızdır değişim bizden zamanın acımasızca aldıklarına karşılık verdiği teselli armağanıdır.

    her şey değişir hayatımızda yer eden ne varsa, bu rasyonel tutumun içindeki karanlık diyarın fahişeleri önümüze kimi zaman sosyolojik kimi zaman ekonomik kimi zaman küreselleşen dünyanın adi bir ilizyonu olarak sunulur.değişim ikinci hayata başlamak için her daim acımasız bir kamçı olmuştur.özel hayatınızda terk edilirsiniz bir şeyler değişir, babanız ölüp anneniz yaşlanır bir şeyler değişir, gözünüzü kapattığınızda hatırladığınız çocukluk artık size ait değildir, her geçen saniye bir şeyler değişir ve sizi yeniliklere zorlayan bu evrensel hukuk yasası aslında tüm bu fiyasko içinde ''hadi yapabilirsin'' diye kulağınıza sinsice fısıldar.

    değişim bir seçim değildir, değişim olması gerekendir. tıpkı doğum yaşam ve ölüm gibi, peki kim bu duygusal hezeyanın aslında güzel olduğunu söyleyebilir.insan özünde değişimden hoşlanmaz bu yüzden sosyal medya platformlarında bile eski sevgili itiraflar anılardan oluşan kısımlar daha kabarık entrylere sahiptir

    sahip olduklarımız yeterliyken mutluluk kadehini elimizden alan bu nevrotik zaman kavramı sonrasında daha azını verip onunla yetinmeyi öğretmekten başka pek bir işe yaramaz, işte tam bu yüzden insan hayal kurar, değişimin ondan aldıklarını geri almak ister, değişimin ondan aldığı ne varsa hayallerinde hepsine sahiptir ve fazlası vardır.
    lakin geçmişe takılı kalmak tehlikelidir; iblisin bir oyunu tanrının sahte gülüşüdür geçmiş.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük