dünyanın en kolay şeyi değildir. yazarlık anlayışınız okunası, güzel yazılar yazıp bunların okunduğunu bilmek ise değildir efenim.
kolay olan; dikkat çekmektir. yoksa yazarlık kolay falan değildir.
dünyanın en kolay şeyidir.
geçende bir entry girmişim, birileri rahatsız olmuş. 10 sallamasyon entry girip 3 saatte yazar oluyor, geliyor özelden bana çemkiriyor. suç kendisinde mi? hayır elbette. ama çemkirikleri yiyen kim? ben.
acırım acırım da, "uludağ sözlük'te yazıyorum" deyince bana hayranlıkla bakan sözlük cahili arkadaşlarıma...
harika bir duygu o kadar güzel hazineler varki istisnalar dışında benim burda oluşumda yakında çıkacak olan kıtabım ıçın yenı seyler öğrenmek çünkü burası bır yazar okulu...
10 tane adam akıllı tanım yazarak kolayca ulaşabilinen mertebedir. birazcık zor olanı ise farklı, yazdıkları değer gören yazar olabilmektir. daha zor olanı ise okur olabilmektir.
önce adam olmayı gerektirir. tabi ırkçılık damarlara kadar işlemişken bu kin ve nefret artık bünyede kanıksanmışken böyle bir şey beklemek garip duruyor.
hakkaten ilginç bir durum ya. herkeste bir garip bendencilik, bir sağa sola bok atma, hemşerilik kıyağı, ahbap cavuş ilişkisi.
şunu açık açık söylüyorum ki, ben de zaman zaman oo hadi eğleneyim hadi ayar vereyim, ay şunu tersleyeyim, küçük düşüreyim tavrına girenlerdenim.
ama benim bir farkım var ben okurum.
bilenler bilir. gördüğüm her yazıyı iyi kötü uzun kısa demem okurum. aktif olarak yazan her yazarın tarzını az çok bilirim. kimin neyi ne niyetle neden yazdığını az çok tahmin ederim. kimseyi cok iyi tanımam ama belli başlı bir kaç yazarı özellikle takip ederim.
hem nalına hem mıhına vurmuyorsan, çoğunluğun dediğini söylemiyorsan, meşhur üç beş yazarın nabzına uymuyorsan işte yobazsın, sorunlusun, komünistsin, asosyalsin, ırkçısın şöylesin böylesin.
tahammülü yok hiç kimsenin "sen yanlışsın arkadaş" cümlesini duymaya. böyle bir cehalet olabilir mi? böyle bir at gözlüğü, böyle bir kendini gerçeğe kapatma, kendini kandırma, hayal dünyasında yaşama! bu mümkün mü ya?
yanlış değilsen cık adam gibi savun kendini, yok adam haklıysa sus otur! bükemediğin eli öp.
apolitik ve orta yolcuysan seviliyorsun. beşiktaşlıysan seviliyorsun. galatasaraylıysan seviliyorsun. fenerbahceliysen seviliyorsun.
lost'un bütün sezonlarını izlemiş olman, bir eski sevgilinin olması, ıssız adam hakkında herkesle aynı bir iki fikir, belki bir iki popüler film, bir iki gündemde şarkı. bu kadar işte bak sevilen, karması hojiro kagimatsu olan yazar. bu. bu kadar.
elbette eğlenin, iyi vakit gecirin ne bileyim sosyalleşin, kaynaşın. ama bir yerde bir "dur" demeli ya da en azından bunu duymalı; duyduğunuzda "ben ne bok yedim" demelisiniz.
bunca zaman sözlüğe kızanları cok anlamadım, niye bu kadar ciddiye alıyorlar diye. bende de saflık var işte. adamlar ciddi ciddi emek edip, birileri görsün, merak ettiği bir şey varsa öğrensin diye yazıyorlar.
yazmak ihtiyaçtan doğar. içinde birikir, paylaşmak, anlatmak istersin bunun için yazarsın. sen tutup da adamın uzun uzun, ince ince düşünerek, özene bezene yazdığı şeyin altına dandik bir bakınız'la cevap, sözlük terminolojisiyle ayar, vermeye calışırsan; bu adam haklı olarak sinirlenir. sinirlenmek ne kelime ben olsam delirirdim. hangi bilgi dağarcığınla neyi eleştiriyorsun? sen iki kelimeyi yan yana getirip cümle kuramıyorsun adam nerdeyse kitap oluşturacak kadar şey yazmış. Hiç mi bilgi eksiğini fark etmiyorsun?
sen felsefe kitabı yazdın da adamlar okumadı mı? felsefeyi zaten gec cin ali için gereken cümleleri yan yana getirebilir misin sen?
sağdan soldan ezber üç beş cümlenin dışında bir şey dönmüyor burada. aynı klişe, aynı kısır döngü, aynı kabızlık.
tipik bir apolitik ve ortayolcuyum.
hala bir sevenim yok.