uludağ sözlük moderasyonuna uyarı ve talepler

entry212 galeri1 ses1
    50.
  1. komik yazarlarin yaraticiliklarini sergiledikleri manifestodur.
    (bkz: komik)
    3 ...
  2. 51.
  3. 52.
  4. türkiye'nin nüfusunu 75 milyon gösteren bir kaynak ( ne kadar güvenilir olduğu tartışılır ) gösterildiği taleplerdir.

    (bkz: hocam verdiğin kaynağı biraz incelersen)
    1 ...
  5. 53.
  6. tartışma ana konusundan sapıyor. velev ki 25 olsun, 15 olsun. burda (4107861) ve genel olarak bu başlık altında dikkat çekilmek istenen, itiraz edilen konulardan biri kürt nüfusun çokluğu/azlığı meselesi değil, türkiye'de yükselen etnik ayrımcılığa ve bu ayrımcılığın sözlüklere de taşınmasına duyulan rahatsızlıktır.
    1 ...
  7. 54.
  8. an itibariyle uludağ sözlük'te aktif olarak yazan 57 kişi tarafından desteklenmektedir.

    (bkz: sürekli büyüyecek efendim durduramayaksınız)
    2 ...
  9. 55.
  10. kambersiz düğün olmaz diyor ve en yakın zamanda imzasını görmek istiyoruz;

    (bkz: bluevelve)

    daha eklenmeden gelen edit: kendisi şuanda malesef çaylaklık ile boğuşmaktaymış, kendisine geçmiş olsun diyoruz, kurtulur kurtulmaz imzayı atmasını bekliyoruz.
    0 ...
  11. 56.
  12. minvalinden saptırılması pek de kolay olmayacak taleplerdir. dünya üzerindeki kürtlerin sayısını azaltarak şikâyet edilen antidemokratik tutumun meşrulaştırılabileceği varsayılıyor olabilir. bu bile bu yazakçı mantığı benimseyen insanların bir bölümünün bu taleplere neden karşı çıktığını ortaya sermesi açısından oldukça değerli bir done sunmaktadır. hatta ölümüne karşı çıkanların büyük kısmının tek derdinin kürtçeyi bu ülkenin topraklarından silme arzusu içinde olduklarını görmemize vesile olduğunu görüyorum.

    tabi bu bu insanların da kabahati değil. zîra insanlar kendilerine ne veriyorsa onu kabullenme eğiliminde olmak üzere yetiştiriliyor bu ülkede. değişmeyecek bir şey değil bu. cumhuriyet tarihine bakıldığında bu damar sürekli göze çarpsa da küreselleşmenin amaçlanmayan etkileri türkiye'deki insanların birçok farklı kaynaktan bilgiye ulaşımını mümkün kılmıştır. bizim yaşadığımız bu sıkıntılar elbet çocuklarımıza miras kalmayacak. ancak bu tevekkülün ilk şartı olan mücadele azmimizi de köreltmemeliydi, ve bu kimine göre basit bildiri bile bu mücadelenin ülkenin ve sözlüğün farklı arkaplandan demokrat insanlarını bir araya getirmesi açısından çok müstesna bir yere sahiptir sözlük adına.

    sözlükle tanışmam çok eskiye dayanmıyor, ama insanlığın ortak değerleri ile tanışalı uzun bir zaman oldu. bu konuda yalnız olmadığımı bilmekse bana büyük bir mutluluk ve direnme gücü veriyor. imzası olan ve imzası olmasa da bu çabaya sempatiyle bakan her yazara selâm olsun.
    5 ...
  13. 57.
  14. 58.
  15. içerisinde hem "silik olan kullanıcılar bir daha geri alınmasın" şeklinde, hem de "bilmem kim bilmem kim derhal sözlüğe geri alınsın" şeklinde istekleri bir arada barındıran uyarı. hayır bari bu ifadelerin arasında biraz mesafe olsaydı gene neyse. alt alta enteresan bir hava katmış. herkes de bana birer kenan evren olmuş. sözlük bu, buradan devlet yönetilmiyor. azıcık kafanı pencereden dışarı çıkar. hayat orada, uyarıymış.
    4 ...
  16. 59.
  17. bir ayar yarismasidir devam eden bildiridir.

    kanimca haftanin en iyi entrysi bu basliga verilecek en yaratici ayar olacak. bahisler acilmistir, hadi bakalim.
    1 ...
  18. 60.
  19. şimdi bazı konularına katıldığım ama bazı konularda saçma bulduğum manifesto:

    denmiş ki inançlı olmadığımız için(allah'a olan inançtan bahsediyorum) hakarete uğradık: evet doğrudur burda saçma sapan başlıklar açıldı(örnek ateistlerin genelde ahlaksız olması). kesinlikle doğru değildi kabul ediyorum. ancak aynı boku siz de yiyorsunuz be anacığım şimdi bile sol frame de görünüyor mezarlıkta sevişen türbanlı kız, sokak ortasında sevişen türbanlı kız gibi başlıklar veya ramazanda oruç tutan insanlarla dalga geçen başlıklar(karşı yaklaşımda inançlı olmayana yapıldı ramazan ayında)açıldı. eğer aynı şeyi siz de yapıyorsanız bize böyle faşistçe saldırıyorlar demeye hakkınız da yok demektir(ilk önce onlar başlattı gibi saçma sapan bir savunma yapmayın komiklikten öteye gitmez. zaten onun bilinmez ilk hangi taraf başlattı diye de kim başlattıysa çocuklaşıp saçma sapan başlıklar açmanızı kabul etmemizi de beklemeyin) hayır adama sorarlar benzer bir şeyi yaparken hangi akla hizmet bu manifestoyu veriyorsun diye. yok biz bu boku yemiyoruz diyorsanız hadi ya der güler geçerim başka da bi şey yapmam zaten. zaten kaybolmuşsunuz demektir.

    diğer karşı çıktığım nokta ise kürtçe entri neden girilmesine izin verilmiyor diye. bildiğim kadarıyla türkçe dışında entry girmek yasak(tam emin değilim bundan sadece daha önce bir yerlerde okumuştum, ayrıca bu yasak eğer varsa ve delinmişse moderasyonun suçu gelip de bana çemkirmeyin). sanırım yabancı şarkı sözlerinin yazılmasına izin veriliyor. her neyse şimdi açıkçası anlamadığım dilde burda yazı yazılmasından kendi adıma rahatlıkla söyleyebilirim rahatsız olurum(hemen faşist diye yaftalamayın durun) çünkü anlamadığım bir şeyi niye okuyayım veya neden sadece bir kesimin anlayacağı şeyi burda göreyim. burda ingilizce yazılar görünmüyor mu evet görünüyor ama karşılığında türkçe çevirisi de yapılıyor(tamam bazen çevrilmiyor). şimdi burda kürtçe entry girilmeye izin verilse sözlükte iyice kaos oluşacağına inanıyorum etnik olarak zengin sayılabilecek bir ülkeyken diğer etnik grupların da doğal olarak kendi dillerinde entry girilmesini isteyecek bu sefer sözlükte olayı demokrasi olucak diye iyice curcuna ortamına dönüşmesine neden olacaktır.

    katıldığım noktalar da var tabi ki örneğin sözlükten uçurulma davası. özellikle sözlükten uçurma olayını hiç bir zaman anlayamadım tamam belki bu sözlüğün belli bir kuralı olabilir ama bunun da bir cezası var zaten çaylaklık bu formatı öğrenene kadar çaylak yaparsın zaten yılar artık kendisi(yılmazsa zaten kendi hayvanlığıdır). geri dönmesi istenen yazarların entrylerini hiç takip etmedim ondan dolayı ideolojilerini bilmiyorum dönmelerini isterim de. ancak bu sadece bu manifestoyu veren arkadaşve destekleyen arkadaşlar sadece kendi ideolojilerinde oldukları için mi(ideolojilerini bilmiyorum sadece tahmin ediyorum yamuluyor da olabilirim) yoksa gerçekten iyi yazdıkları için mi geri istiyorlar orası muamma. eğer bu istekleri ideolojiye bakılmaksızın sadece iyi yazdıkları için mi yoksa kendi ideolojilerine yakın olduğu için mi geri dönmeleri isteniyor. açıkçası ben ilk seçeneğin yani sadece iyi yazdıkları için olmasını diliyorum ancak sanki bana ikinci seçenek daha ağır basıyormuş gibime geliyor.
    0 ...
  20. 61.
  21. eğlenmek için girdiğimiz bu siteyi , gereğinden fazla ciddiye almış birkaç yazarımızın manifestosu , muhtırası diyenler de yok değil. kimileri arkadasları tasaga almıs , kimileri ciddiye alıp cevap vermiş , başka bir grup da anlaşmaya imzasını koymuş. tek tek incelediğinizde kendi içerisinde çeliştiği noktalar var ama sonuçta burada değişik konularda fikirlerimizi beyan ediyoruz , kendilerince yanlış gördüklerini açıklamış ve çözüm üretmeye çalışmışlar.

    sözkonusu olan birkaç yazarın dönüşünü sembolik olarak istemeleri insanların pek dikkatlerini çekmemiş sanırım. daha çok çaylak/ silik oldu yazamayacak artık görüşü hakim. ama bu sözlükte bulunduğum sürece gördüğüm en net olay çaylak da olsanız , silik de olsanız fake bir nick almanın hiç de zor olmadığı. yani bu yazarlar diyelim döndü veya farzedin ki dönmedi herhangi birşey değişmeyecek. yazmak istiyorlarsa burda fake ile çok rahat devam ederler.mesela uzun uzadıya yazan bir bluevelve niz olmayabilir ama redvelve iniz olur.* tatmin olmaktan başka birşeyle alakalı değil bu.

    bahsedilen kürtçe olayı için, bir türkü veya benzeri herhangi birşeyin sözlerini kürtçe yazmak istemeleri çok doğal ve hakları. çünkü ben yapmasam da etrafta ingilizce , almanca vb. bir sürü dilden şarkı sözü yazan birçok yazarımız var ama gidipte atıyorum çikolata başlığının altına 'bayanların vazgeçilmezi' tanımını kürtçe yapmaya kalkacak biri varsa da şimdiden siktiri çekiyorum ona. sözlüğün dili türkçedir çünkü buradaki herkesin dil anlamında ortak paydası türkçedir. ama şarkı sözüydü , oydu , buydu orijinal dilinde yazılması gereken şeylerin yazımına da kuduran arkadaslar hata yapmaktalar. sonuçta biz bunu başka dillerle hergün yapıyoruz.

    Siyasi konularda tartısmalarda kanıt sunamayan sadece laf atmayı bilenlerin entryleri silinsin tarzı birşeyler geçiyor. Klişe bir cevap ama neye göre kime göre be arkadasım. Hadi bunu geçtik , bu kalitede birileri var mı ki? Burada açılan başlıklar belli , insanların yaşı belli , burası çocuk parkındaki siyaset meydanı değil ama senin istediğin seviyeye de asla çıkamayacak. Sol frame i 30 sn incelemen yeterli.

    Manifestonun amacı ile sitenin durumu da çelişiyor. Manifesto , özgürlük istiyor , mekanizmaları sorguluyor fakat burası bir kişinin kodladığı , kodlamayı da geçelim sahip olduğu bir site. Adam koymus kurallarını uyarsın ya da uymazsın. Uymazsan gidersin. Ya sev ya terket sevdiğim bir prensip değildir fakat buranın konsepti bu. Belki de tarzı beğenilmese de burayı kaostan kurtaran şey de bu aynı zamanda.

    Saygı istenir , insanların arasında bulunmalıdır. Saygı sevgiden önce gelir denmiştir hep. Farklı görüşlere saygı duyulmasını istiyorsan senin de farklı görüşlere , inanışlara, dinlere saygılı olman gerek. Aklıma gelen bir örneği vereyim ; eğer converse giyen komünist başlığını görmek istemiyorsan kuran ın bestseller olamaması başlığını da açmayacaksın değil mi?** bunları istemek çok güzel de kendini dizginleyemeyip başkasından bunu istemek pek de mantıklı değil.

    Gerçekten bunlara zaman ayırıp yazması güzel de eğlenmek için girdiğimiz yeri özgürlük diye diye kamplaştırmadık mı bu manifestoyla ? bizler... Onlar... Sozlugumuz...sozlugunuz... Tamamının gerçekleşmesi ütopik ama bazı kararlarıyla bizi bazı konuları tekrar düşünmemizi isteyen bir manifestodur bu. Uzun oldu ama zaten bunu okumaya uğraşmayacak olanın pek de bir şey anlamasını beklemiyorum. inşallah bu manifesto sözlüğümüzün beğenerek okuduğum birkaç yazarını yanında götürmez. Bakalım nolacak?
    7 ...
  22. 62.
  23. daha önce yazmıştım ama uzun olduğundan sanırım okunmuyor..

    ''kürtçe meselesine gelince. sözlükte herkesin anlaşabileceği ortak dil elbette ki türkçe'dir, bu nedenle de sözlüklerin iletişim dili türkçe'dir. buna kimsenin bir itirazı yok. ancak nasıl ki ingilizce, fransızca, almanca başlıklar açılabiliyor, örneğin bir şarkı/türkü başlığında o türkünün dili neyse altına da o dilde olan sözler yazılabiliyorsa bu kürtçe için de geçerli olabilmelidir.''

    ne demek istiyorum, o maddede ne demek isteniyor? misal newroz başlığı altına ''bir takım orospu çocuklarının nevruza verdikleri ad'' gibi bir tanıma müsaade edilmemesidir kastedilen en basit haliyle. kürtçe şarkı sözü yazdığınızda hemen altına ''bir takım bölücülerin kürtçe'yi kabul ettirebilmek adına olmayan bir dilde uydurdukları şarkı ve onun sözleri'' gibi bir girinin olmamasını istiyoruz. gerçek hayattan bir örnek vereyim. dtp'li bir ilçe başkanı (il de olabilir, tam hatırlamıyorum) kürtçe bir basın açıklaması yaptı, ancak basın mensuplarının büyük çoğunluğu kürtçe bilmediği için eleştirildi, ki bu doğru bir eleştiridir. bir başka basın açıklamasında ise gene kürtçe okundu bildiri ancak bir de türkçe tercuman vardı ve basın mensuplarına hem kürtçe, hem türkçe olan bildiri metni dağıtıldı. sözlüklere uyarlarsak, bir yazar kendi anadilinde, bunun yanısıra da hepimizin anlaması açısından altına da türkçesi yer alan bir giri girdiğinde bunun zahmeti yazaradır. eğer yazar bu zahmete katlanıyorsa böyle bir giri yazmak onun bileceği iştir. elbette ki yalnızca kürtçe giri girmek en başta bir kavram kargaşasına, anlaşılamamaya sebebiyet vereceği için yanlıştır. türk olsun olmasın, bu ülkede bir türk bir laz'la, bir rum bir kürt'le türkçe konuşarak anlaşabiliyorsa, bunun sözlüklerde de böyle olmasına kimsenin bir itirazı olacağını sanmıyorum. bu ne türkiye'de yaşayan diğer milliyetçilerinin iddia ettiği gibi bir asimilasyondur, ne de 'türkiye'de türkçe konuşulur!' diyen bir kısım *zevatın dayattığı bir milliyetçilik tezahürüdür.

    ideolojik ve dini eleştiriler meselesine gelince. elbette herkes her şeyi bilecek, her konuya hakim olacak diye bir bir kural, kaide yok. ancak parmağın işaret ettiğini değil de parmağı hedef alan her yazı az çok kendini belli eder, bunu anlayabilmek için ne üst düzey bir bilgi birikimine, ne de süper bir zekaya ihtiyaç vardır. din üzerinden örnekleyelim mesela.

    ''kuran-ı kerim'de kadınlar sizin tarlanızdır (bakara suresi 223. ayet) denilmektedir, bu cinsel ayrımcılığı körükleyen, kadının üzerinde baskı oluşturmaktadır.''

    gibi kısa bir eleştirel yazı yazıldığını farzedelim kuran-ı kerim başlığı. yani yazının illa sayfalarca uzun olması gereklidir gibi bir şey söylemiyoruz. bu bir dine, ya da kuran'a hakaret değil, din ile mantık arasındaki bir çelişkinin irdelenmesi olurken aynı başlığa;

    ''sike sürülecek kitap değil. bırakın allasen bu boş işleri ey dinciler''

    şeklinde bir giri tanım içerdiği için formata uygun olabilir ilk bakışta, ama bu girinin sözlükteki meşhur tanımıyla trollük olduğu, bir kitabı eleştiri değil, o kitap ve kitabın okuyucularına bir hakaret edildiği çok açıktır. biz bunun yapılmamasını istiyoruz.

    tekrar ediyorum. kimse masum değil. hepimiz bir sidik yarışına şu veya bu şekilde katkı sağladık, sağladıkça da her kesim kendi içine kapandı ve sözlük adeta sözlü sidik yarışı parkuruna döndü. değişmesi istenilen budur. bu sağduyu için elbete yalnızca moderasyonun değil, herkesin üzerine düşen görevler vardır. bizim moderasyondan taleplerimiz moderasyonun taraflı olmaktan derhal vazgeçmesidir. bir moderatör müslüman olabilir, ateist olabilir, milliyetçi olabilir, sosyalist olabilir. ama bir moderatör sırf kendisiyle aynı düşüncelere sahiptir diye, bundan da kötüsü arkadaşı, dostu, amcaoğlu olduğu için onun yaptığı yanlışlara göz yumamaz, yummamalıdır. ekşi sözlük yazarları ile guru arasında yaşananlarda en yakın arkadaşı ssg'nin her türlü yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek adına tarafsız bir tutum sergilemesi bunun canlı örneğidir. nerden biliyorsun moderasyonun taraflı olduğunu diye sorulabilir elbette. bu bana bizzat daha önce ayrılan birkaç moderatörün farklı zamanlarda, farklı yerlerde söylediğidir. biri, ikisi neyse, ancak hepsi bunları kelimesi kelimesine aynı biçimde anlatıyorsa ya bu insanlar aynı metinden ezber çalışmışlardır, ya da bu gerçektir.

    kim olursan ol anlayışı terk edilmelidir, evet. bir insanın başka bir insanı öldürmesi özgürlük olarak mı değerlendirilmelidir? cevabınız hayırsa, bir insanın başka bir insana, insan grubuna karşı katli vaciptir türünden yazıları da özgürlük olarak değerlendirilemez. bu, bu ülkede çok yapılmıştır, ama hiç değilse artık sözlüklerde, türkiye'nin aynaları olan buralarda yapılmamalıdır. ''tüm müslümanlar sümüklü, leş kokan pisliklerdir, hepsini cayır cayır yakmalı'' minvalinde bir yazı ile ''tüm ateistler birer günahkar kafirdir, hepsi yakılmalıdır ki dinimiz huzura kavuşsun'' minvalinde bir yazı aynı derecede provakatifdir, iki yazıyı yazan da bir adamı öldürmüşçesine özgürlük adı altında düşmanlığı körüklemektedir. herkes için eşitlik derken kastedilen bir kesimin özgürlüğü değil, herkesin özgürlüğüdür. yukarıdaki üsluba yakın yazan yazarların ise yaptığı özgürlük olmadığına, bir başkasının özgürlüğüne saldırmak olduğuna göre, bu tip yazarlar daha önce uyarılmalı, ama yaptıklarına devam ediyorlarsa haklarında gereken neyse bu yapılmalıdır. ''aman yazar kaybetmiyelim'' demekle her geçen gün daha fazla insan küstürülmesin şu siteye, bunu istiyoruz biz.

    demokrasi de yanlış anlaşılıyor belli ki. çoğunluk biziz, bizimle özünde hiçbir farkı olmasa da bir fark bulur, yoksa da yapay bir fark yaratır azınlığı sikeriz arkadaş tutumu demokrasi filan değildir arkadaşlar. sözlük için konuşursak demokrasi, sözlükteki özgürlüğün devam edebilmesi adına her ideolojiden, dinden, milletten, cinsiyetten insana eşit mesafede durulması, hakkaniyetli davranılmasıdır. biz de biliyoruz bu %100 mümkün değil. ancak bu konuda çaba harcandığı, bunun için çalışıldığı taktirde çeşitli eleştiriler olsa bile moderasyonun iyi niyeti mutlaka ki anlaşılacak ve yazarlar tarafından takdir görecektir. bizler bir gecede her şeyin %100 güllük gülistanlık olmayacağını biliyoruz elbette ancak en azından bunun için iyi niyetli adımlar atılmasını görmek istiyoruz artık.

    'keyfkesh, garfield ve purple mutlaka geri donmelidir.' deniyor. bizim bunu talep etmemizdeki amaç sözlükte olan adam kayırmacılık yüzünden belli bir kesim/ideoloji üzerinden hareket eden ve bayağı yazılara imza atan yazarlar cezalandırılmazken, bir kesime en ufak bir tahammül bile gösterilmemesindeki iki yüzlülüğü ifşadır.

    eylemlilik meselesine gelince. tekrar ediyorum, sözlükler, tıpkı sözlük fikri gibi kimsenin malı değildir. ssg bu sözlük fikrinin hem mucidi hem de ilk uygulayıcısıydı değil mi? ancak ilk başta o klon sözlüklere karşı olmamış, hatta bu tip birden fazla sözlük oluşumunun varlığını bu ülkedeki insanların tartışma kültürüyle tanışması açısından faydalı bulmuşken, kim sözlüklerin sahibi olduğunu iddia edebilir ki? ampulu edison icat etti diye ampulden yalnızca onun evine ziyarete gidenler mi yararlanmakta? böyle bir şart nasıl ki yoksa, aranılamazsa bir icatın mucidi nasıl ki o icadın sahibi değilse, o icatı tekeline almıyorsa, sözlükler de kuranların değildir. sözlükler burayı yazdıklarıyla yaşayan bir yer haline getiren, onu yoktan var eden, canlı tutan biz yazarlarındır.

    daha önce sözlüklerin kimi görüşleriye ters düşüldüğünde bir bireysel direniş örneği olarak çekip gitme, girilerini silme uygulanmış, şu an da hala uygulanmaktadır evet. ancak bu bireysel direnişin görülmüştür ki herhangi bir etkisi olmamaktadır. biz de bu yüzden ortak hareketi, bir çeşit örgütlü mücadeleyi savunuyoruz ve ortak hareket etme gayretindeyiz. burayı var eden yazarlar tek tek çekip giderse bunun hiçbir etkisi bundan önce olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır. gene aynı şekilde toplu bir ayrılmanın da pek bir etkisinin olmayacağının farkındayız. bu nedenle bizler kalıp mücadele etmeyi seçmiş bulunuyoruz. taleplerimiz yerine getirilene kadar, sözlüğün daha iyi bir yer haline gelmesi için en azından iyi niyetli adımlar atılana kadar, sözlüğün bizim olduğunun birileri farkına varana kadar, sonuna kadar kalıp mücadele etmek niyetindeyiz. bu giriye imza atanların hepsi adına konuşmaya yetkili değilim, ama biliyorum ki, inanıyorum ki onlar da benim gibi bu sözlüğün daha iyi bir yapıldığını görene kadar mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerdir.

    moderasyon taleplerimizi görmezden mi geliyor? kararlılığımızı göstermek adına biz de farketmelerini sağlarız o halde bu yazıları. bunu da en doğal hakkımız olan bir derdim var ve özel mesaj fasilitesine başvurarak, yani bu sözlüğün bize verdiği hakları kullanarak yaparız emin olun.

    bayağı tartışmalarda bir değişiklik yok mu? biz de bayağılaşırız o halde. ta ki bayağılıklara daha fazla müsaade edilmemesi için önlemler alındığına şahit olana dek.

    ahbap çavuş ilişkisine devam mı? biz de bu ilişkileri ifşa ederiz o halde.

    bu nedenlerle, sırf sözlüğün daha iyi bir yer olması adına mücadele ettiğimiz için uçurulur muyuz? yeniden bir hesap alırız o halde. bizim isteklerimiz, ''herkes için istediklerimiz'' yerine getirilene kadar.

    el mi yaman, bey mi yaman hep birlikte göreceğiz.
    8 ...
  24. 63.
  25. 64.
  26. bazi cevrelerin amacini hala ve hala saptirmaya cali$tigi, ozgurluk ve adalet yanlisi manifesto.

    bu manifestoda anlatilmak istenen $ey, haksiz yere silik olan garfield, purple ve keyfkesh nicklerinin geri dondurulmesi ya da iade-i itibar yapilmasidir. moderasyonun bu yazarlari silik yapmasi, bu manifestonun ciki$ noktalarindan biridir, ve bu amac gercekle$ene kadar bu manifesto sol frame'de gozukmeye devam edecektir. silik olan yazarlarin kolayca donmemesini hala istemekteyiz, ancak bu uygulamanin oncesinde haksiz bir bicimde silik olan yazarlar, elbet geri donmelidir.

    moderasyonun agir ve haksiz kararlarinin giderilmesi icin oneriler verilmi$tir. bu onerilerden once, haksizliga ugrayan tum yazarlara ayni uygulama yapilmali, haklari korunmalidir.

    ancak yeni moderasyon sistemi orgutlendiginde, uludag sozluk'un kalitesini yukseltmek icin, onune geleni almamak oldukca onemlidir. keza, sozluk formatindan bihaber onlarca 5. nesil cayirlarda ip atlamaktadir ve bu, bize gore uludag sozluk'un kalitesini oldukca du$urmektedir.

    (bkz: bkz yazarlarindan olu$an bir sozluk istemiyoruz)

    bu manifestoyu olu$turan ki$ileri 'kenan evren vari bir ideolojideler!' $eklinde tanimlayan yazarin ayarci genc gazlarina ahmet cakar soylemleri hediye eder, iki ka$inin arasina bir adet hint zimbirtisi yapi$tiriveririz.

    ulkede demokrasi olmadigi icin sozlukte demokrasi olamayacagini sanan arkada$lara da bir supriz olacaktir.
    2 ...
  27. 65.
  28. amacina ulasana kadar her gun entry girilip sol frame'e ta$inacak bildiri.
    3 ...
  29. 66.
  30. akıllı olsunlar yeter. adamın asabını bozmasınlar. ****
    0 ...
  31. 67.
  32. zall`ın kuzum ne diyor bunlar dediği uyarı ve taleplerdir.
    0 ...
  33. 68.
  34. fenerbahçe konusunda çekinmeyin. 3 - 2 maçı kötüydü ama yine de fener fenerdir.
    0 ...
  35. 69.
  36. moderatörlerin "ulan bunların cidden işi gücü yok" diye düşünerek okuyacakları uyarı ve taleplerdir.
    2 ...
  37. 70.
  38. (bkz: dişinde yeşil bir şey var)

    ayrıca bu başlık altına, emek verip deneme tarzı entry giren arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum. nası bi sabır, nası bi ciddiye almak bu yahu?

    100. entry ben olayım istedim.
    4 ...
  39. 71.
  40. 72.
  41. biz bu kokuşmuş sözlük düzeninden rahatsız olan ve bildiride imzası bulunan 60 yazarın ve bildiride imzası olmasa da sözlükteki bir takım gelişmelerden rahatsızlık duyan yazarların rahatsızlıklarını dinlemek için ve somut adımların bir başlangıcı olması adına bir moderatör arkadaşı bu hareketin ateşleyicisi vanti lator arkadaşımızla görüşmeye çağırıyorum.
    3 ...
  42. 73.
  43. 74.
  44. bildiriyi birkaç defa okudum. yetmedi bir kaç defa daha kıraat ettim önce umursamamaya daha sonra gözüme çarpan noktalara parmak basayım dedim.

    efendim bildiğiniz bu sözlük ne yazık ki son birkaç aydir sözlük olmaktan çıkmış affedersiniz siktiri boktan blog hüviyetine kavusmuştur.

    bu hüviyete kavustugu için insanlar entryleri ile değil siyasi görüşleri yahut amigoculuklari ile itin götüne sokulmuş yahut ihya edilmişlerdir.

    bu olgu devam etmektedir.

    sözlükte kendi ibişliklerini kapatmak için kimliklerine tutunan ve kimliklerini daha uniformalarindan baska birşeyi olmayan dolgu malzemeleri coktur.

    toplasaniz 1000 tane yazardan anca 5'i 10'u bire işe yarar. fakat trend bokluk oldugundan ister istemez o 5-10 yazar kerhanede ya romantimz yapar, ya terk-i diyar eder yahut işi zübüklüğü vurur.

    özgürlük hakedene verilir.

    varolan özgürlükleri hak etmek için ne yapildi bu sözlükte?

    kabiz köse yazarlari gibi incik cıncıktan baska ne yazilabilmiş?

    ufuk acan ne var?

    en hazini özgürlük özgürlük diye tutturan kesimlerin sözlükte at kosturabilmelerinin en büyük sebebi moderasyonun elastiki bir yapida olmasidir.

    olaylara anında mudahale etmediği için ve biraz gamsiz oldugu en cok elestirenler biraz ipler sıkı tutulunca feryat figan etmektedirler.

    bu satirlari boku bokuna 25 gün caylak olan ve bugun tv'de showu olan turkücüye hayvan dediği için 10 yiyen bendeniz kaleme almaktadir.

    insanlarin menfaatleri dogrultusunda bir yönetim anlayisi olamaz. cünkü her insanin istediğini vermeye kalkarsaniz kaostan baska birşey yaratmazsiniz.

    bu kaosta uludagda fazlaca var. edirnekapiya dönmüş bir sözlükte ne özgürlüğü dirlik düzenliğe hatta mümkünse yönetimsel olarak sıkı yönetime ihtiyaç vardir.

    gelelim bildiride ki tutarsizliğa;

    --spoiler--
    3- yazarlar silik olduktan sonra sozluge kolayca donmemelidir, siliklik mertebesinin bir amaci olmalidir. ayrica yazar alimi daha kontrollu olmalidir, boylece uludag sozluk daha yuksek bir mertebeye ula$abilir.

    --

    yazarlar'dan uyari metninin talepleri $unlardir:

    1. keyfkesh, garfield ve purple mutlaka geri donmelidir, eger fake nick ile geri donmeyi tercih etmi$ler ise, iade-i itibar mutlaktir.

    --spoiler--

    3. maddenin meali apaciktir. ama altaki 3 ismin sözlüğe geri dönmesini istemek bu maddeye daha yürürlüğe girmeden delik nane etmiştir.

    cünkü siliklik zaten yalama olmuş bir hadise olmakla beraber buram buram bütün bu gürültü patirti keyfkesh, garfield ve purple vs'nin yazarliklarinin geri alinmasi için
    kopmuş gibi kokmaktadir.

    hele ki eğer bu kişiler feyk hesap almiş iseler yazarliklarini geri istemek bence kanunsuzluğa davettir.

    ne kadar moderasyon feyk nickler kontrol altinda dese de, ne kadar yazarlarin feyk hesaplari silinir ana hesaplari da gümler dese de feyk isi bu sözlüğün anasini belleyen bas olgudur.

    niye feyk olayini derhal yok edilmesini değil de alttan alta sürdürülmesi isteniyor?

    yoksa feyk hesaplar altina saklanip bir takım alavereler dalavereler mi cevrilmek isteniyor?

    moderasyonun değerli elemanlarinin birakma sebepleri bir takım kişiler enseye tokat göte pqarmak muhabbetlerinden dolayi olmadi?

    bir yazarin anasina alenen nick altinda küfreden kişi direkman silik olmasi gerekirken önce kısa bir süreli çaylak olup sonra hiç birşey olmamiş gibi yazar olmadi mi? oldu.

    - örnek alınan uludag sozluk felsefi siyasi yazarlar e muhtirasi haklı muhtira idi. eğer bazi seylerde gec kalinmasaydi reel olarak görünücekti. o hafta malum sözlük yayin hayatina girse idi su anda uludag sözlük bir nevi terkedilmiş kasaba olacakti. ama olmadi ve uludag sözlük kendini eritmeyi secti elbette bu ayri mesele-

    lafi fazla dolandirmaya gerek yok. izahatimizi verdik siz özgürlük değil siz kişi kayirma düzeninin geri gelmesini istiyorsunuz. ne yazık ki iyiniyetle baslayan bir çaba ne yazık ki üc kurusluk menfaatlerin camurunda boğulmuş.

    -vanti seni severim bilirsin kişilik ayri fikriyat ayridir-

    (bkz: sozlugun sozluk olmaktan cikmasi)
    15 ...
© 2025 uludağ sözlük