hadi bu bir şaka olsun. milliyetçi solcu nedir? onu geçtim ulu önder gazi mustafa kemal atatürk solcu muydu? iki şıkdan çıkamayan insanlar, kahrolsun emperyalizm kahrolsun komünizm demesin lütfen. bizim ideolojimiz türk milliyetçiliği, türkçülüktür. bu ne ırkçılıktır ne muhafazakarlıktır. zira biz geçmişi büsbütün yerleştirmiyoruz geçmişi rehber ediniyoruz yarınlara sadece.
Fransız devrimi yaşandıktan sonra artık halk zenginlerin daha zengin olmasından ötürü sıkılmıştı. Köylüler en son kazma kürek emeklerinin karşılığını alabilmek için patronlara baskınlar düzenlemişlerdi. Ekmek bulamıyor, haliyle pasta da yiyemiyorlardı. 1791 yılında ulusal mecliste kralı destekleyenler meclis başkanına göre meclisin sağına, yenileşmeyi ve halkın haklarının arttırılmasını savunanlar da soluna oturmuşlardı.
Zamanla dünyada sol görüş kavramının evrimi şu şekilde gelişti. Sürekli yeniliklerin yapılmasını savunanlar, halkın yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerektiğini savunanlar ve işlemeyen sistemin daha iyisiyle değiştirilmesini savunanlar " sol görüş " adı altında birleştiler. " Sağ görüş " ise mevcut düzenden memnun olanlar, sistemin değiştirilmesine karşı olanlar ve sermaye sahiplerinin haklarını çalışanların haklarından önce korumak gerektiğine inananları kapsadı.
- Buradan anlayacağımız üzere, halkın ve halkın haklarının yanında duranlar sol görüşü, güçlü ve sermayenin yanında olanlar ise Sağ görüşü desteklediler.
Peki günümüzde sağ ve sol anlayışı nasıl ?
Görüldüğü üzere sağ ve sol görüş isimlendirilmesi kralın düzen anlayışından doğmuştur. O günden beri dünyanın her yerinde sağ ve sol " Ekonomi " anlayışını ifade eder. Yani eğer bir parti sağcı ise sermaye sahiplerinin istekleri doğrultusunda gelişim kararı alır. Bunun adı da kapitalizmdir. Sermaye sahibi dev şirketler bu şekilde oluşuyorlar. Eğer bir parti solcu ise halkın gelir seviyesi ekonomi politikasının asıl amacıdır. Bu modelde sermaye sahiplerinin istekleri yine dikkate alınabilir fakat bütün ekonomi buna göre şekillendirilmez. Yani eğer halkın yaşam seviyesi yükselmeyecek ise sermaye patronuna " güle güle " denilebilir.
Sağ ve Solun dereceleri
Şimdi de çok duyup hiç bir şey anlamadığımız kavramların ne olduklarına ve nasıl yanlış kullanıldıklarına şahit olalım.
Anarşi : Halkın özgürlüklerinin sınırsız hale gelmesine anarşi diyoruz. Yani hiçbir kuralın varlığı kabul edilmez. Birisinin sizi öldürme özgürlüğü de özgürlükten sayılabilir. Bu aşarı soldur.
Komünizm: Komünizm halkın arasında zengin fakir ayrımının kaldırılmasını esas alması yönüyle iyi gibi görünse de fark ettiyseniz uçlarda yer alan bir düşüncedir. Sebebi ise sosyal sınıflar kadar vatan ve sınırların da ortadan kalkması gerektiğini savunmasıdır. Yani ülke kavramıyla da kavgalı bir yaklaşımı vardır ve bu dünyada önemli sorunlara neden olmuş, kendi yok oluşunun temelini atmıştır.
Sosyal demokrasi : Fakir zengin eşitsizliğini ortadan kaldıran sosyal sınıfların olmadığı eşitlikçi bir toplum fikri önerir. Çalışanların emeklerinin tam karşılığını almaları bu sistemde esastır. Kapitalizmdeki gibi çok çalışıp az para kazanma olgusuna karşı çıkar. Günümüzde uygulanamamıştır.
Merkez Sol / Sağ : Sağ ve soldan ince bir farkı vardır. Bu görüşler birbirinin işlerine yarayan görüşleri kullanabilirler. Örnek vermek gerekirse merkez sol; sermaye sınıfının ekonomik gücünü destekleyerek halkın ekonomik gelir seviyesini yükseltmeyi amaçlayan bir görüş, merkez sağ; sermaye sahiplerinin hak ve taleplerini yerine getirirken halkın ekonomik çıkarlarını da gözeten bir görüş olduğunu söyleyebiliriz.
Liberalizm : Ekonomik olarak mülk edinme özgürlüğünü savunur. Tüm özgürlükleri savunur. Uygulama safhasında süper zengin sınıfların doğmasına yol açar. (bkz: Ali Ağaoğlu) Sosyalizm ile uzlaşılamayan nokta budur. Fakirin bir şekilde zengin olmasına yasal engel yoktur fakat zengin olmasının da bir yolu yoktur. Çünkü sermaye sahipleri mülk edinme özgürlüklerini az para ile çok iş yaptırmak suretiyle gerçekleştirebilirler ve bunun da önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Çünkü her şey aşırıda olsa ekonomik özgürlüğe dayanır.
Muhafazakârlık : Liberalizmin gelişmiş safhasıdır. Sermaye sahiplerinin toplumda önemli bir yeri vardır ve bu sistemi yürütenler genellikle bu kişilerdir. Bu durum kabul edilir ve sert bir şekilde savunulur. Zenginin daha zengin olabilmesi esastır. Fakirin daha fakir olması istenmez ama bunu engelleyici bir mekanizma da yoktur. Kalıplaşmış değerler ne ise onların yenilemeksizin devamı istenir. Buna dini de katabilirsiniz, siyasal yapıyı da, yemek yeme alışkanlığını da... Savunulan değer özellikle tabulardan seçilir ve kitle böyle toplanır.
Faşizm : Muhafazakârlık, sorgulamadan savunulan değerin peşinden gitmek noktasına varmıştır. Lider ne derse topluluk onu sorgulamadan izler. Her tülü değer katıksız şekilde savunulur. Topluluk, değerlerine haddinden fazla bağlanınca kendini üstün görmeye de başlar. Irkını da çoğu kez üstün ırk ilan eder. Lider istediği amaç doğrultusunda her şeyi her yolla gerçekleştirir. Din, dil, ırk, yaşayış ve aklınıza gelebilecek her türlü kavrama aşırı derecede bağlılık vardır ve hiçbir eleştiri almaksızın bu bağlılık amaç doğrultusunda yoldaş edilir. Buna da aşırı sağ denilmektedir. (bkz: Hitler)
- Şimdi burada ki tanımlardan az çok kafamızda bir şeyler oturmuş olmalı. Gelelim Ülkemize;
Laiklik : Siyaset, ekonomiyle ve cebimize giren para ile ilişkilidir. Dinin siyaset ile bir alakası yoktur gerçeği ifade edilir. Bazı siyasiler oy kazanmak için laiklik, " dinsizliktir " gibi söylemler kullanarak halkın zaten anlamadığı bu kavramı iyice halktan uzaklaştırmak için özel çaba gösterirler ve halk cebine giren parayı unutur. Bunun yerine dinin tehlike altında olduğunu zannedip zaten tam olarak anlamadığı bu kavramdan uzaklaşır.
ilginç olan şudur ki; tüm dünyada sağ partileri savunan ve sağ partilere oy veren kesim ekonomik olarak orta seviyede bulunan ticaret ve sanayi ile ilgilenen kesimdir. Fakat ülkemizde sağ partilere oy veren kesim çoğunlukla fakir ve eğitimsiz olan toplumun geniş alt tabakasıdır. Bu konuda dünyanın tam tersine gitmekteyiz.
Peki Atatürk' ün siyaset anlayışı sağ mıdır sol mudur ?
Bu anlayışın dünyada ilk uygulayıcısı kendisi olmuş ve yeni bir siyasi anlayışın temelini atmıştır. Atatürk dünyadaki tüm sistemleri incelemiş ve günümüzde bile müthiş kabul edilebilecek sistemini geliştirmiştir. Onun sistemini şu şekilde özetleyebiliriz. Her çiçekten en güzel polenleri toplayıp en güzel balı yapmak... Çünkü hiçbir siyasi görüşe körü körüne bağlı değildir. Her siyasi görüşten işe yarayan kısımları alıp gerisini kullanmamıştır. (bkz: Kemalizm)
Kemalizm dünyadaki çoğu ekonomik ve siyasi görüşü kucaklar, bir kısmına sert bir şekilde karşı çıkar. Yumuşak bir kısım olan sosyal demokrasiye kadar solu destekler, komünizme vardığı noktada karşısında yer alır. Liberalizmin belirli bir kısmına kadar sağı destekler ancak Muhafazakârlık ve faşizm seviyelerinde sert bir şekilde karşı çıkar.
Kemalizmin merkezinde halk çıkarı ve ilerlemecilik bulunur. Yani Kemalizm ne sağcılık ne de solculuktur. Dolayısı ile sağcı ve solcu kişiler Kemalizmi tam anlamıyla sevemezler. Amaç siyaset değil halkın ekonomik çıkarı ve devletin ilerleyerek devamıdır. Solcuların aşırı özgürlük talebine cevap alamayacağı için, sağcılarda az para ile çok iş yaptıramayacakları için Kemalizmi sevmezler.
- Buraya kadar tüm kavramlar oturmuştur diye umut ediyorum. Alıntıyı yaptığım arkadaşa teşekkür ediyorum çok güzel özetlemiş ben orjinalliği bozulmasın diye birkaç yeri olduğu gibi aldım.
+ iyi kardeş iyi de sen ne düşünüyorsun onu de bize hele ?
- Yazılanları okuduysanız ki okuduğunuzu varsayarak " Kemalizm " dediğimiz yapıyı öldürmeden yaşatabilirsek, unutturmaz isek insanlara, çok daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.
+ Peki kardeş bunun başlık ile ne alakası var onu da dersen bir zahmet ?
- Birlik Kemalizm adı altında olacak ise amenna, Milliyetçi solcular derken tam olarak neyi kastettiğinizi anlamadığım için bu kadar uzun bir entari girmek durumunda kaldım.
atatürkçü - ulusalcı düşünce bir sol görüş değildir. ille de ideolojik eksende bir yere oturtacaksak sağa yakın merkez olur.
yukarıdaki yazılardan hareketle; herhangi bir inanca, ırka ya da belli bir kesimin kabul ettiği değere düşmanlık besleyen ve bu gruba mensup kişileri sınıfsal olarak aşağıda gören bir insan solcu olamaz.
bir bok bildiğini sana ama aslında hiçbir şey bilmeyen ve cahil diye eleştirdiklerinden zerre farkı olmayanların idrak edemediği olaydır. eğer ufak bir araştırma yapsaydınız böyle bir şeyin varlığını bilirdiniz. bu görüşe göre milliyetçilik, sol görüşe herhangi bir engel teşkil etmez. her ulusun sadece kendisini kurtarabileceği baz alınır. atatürkçülük, galiyevizm, ulusal komunizm, ulusalcılık bunlara örnektir. milliyetçi sosyalizm ise tek bir ulusun eşit ve yüksek refah içerisinde yaşaması için savaşır, geriye kalan kimseye hak vermez. başkasının yarrağını yemekten sıkılmayanlar eleştirebilir. şu an millet olarak arap yarrağı yiyoruz. doğu perinçek bile sonunda doğru yolu buldu, bu aveller hala aynı kafada yaşıyor.
evet solcu değiliz, aşırı sağcıyız. oldu mu?
Atatürk solcu muydu lenin stalin denen zırvatlar 10 milyonun üzerinde Türk katletmişler 10 binlercesini sibiryaya sürmüşler adamlar çıkıp solcu milliyetçilikten bahsediyorlar, Sosyalizm eşittir Türk düşmanlığı
