bugün

uşağın ölmüş annesine küfrettikten sonra odadan kovdu ve tekrar düşüncelere daldı.
Odama geçip sözlüğe girdiğimde entryleri sıvazlıyordu.
Döndüm baktım ne göreyim entryleri yavaşça açıyordu.
Hizmetçinin kafası çok karışmıştı, açılan entarisini kimseye farkettirmeden usulca kapatmak istedi ancak bir de ne görsün.. entarisinin bir kısmı kesilmişti. Bi anda Uşak yanmış eline doladığı bez parçasıyla çıkageldi. Kusura bakmayın diyerek..
Camdan dışarı baktı oda ne 2 zenci 3 beyaz adam vardı akabinde bı araba geldi içinden el Nusra teröristleri çıktı Allah'ı Ekber diyerek zencinin kalbini söktüler.
cebinde kalan 100 liranın bir kısmıyla birilerine yardım etmek istedi.
Ama yardım eden insanların enayi yerine konulduğunu düşündü bir an ve bu fikrinden vazgeçti.
Ordan birisi sen önce dişlerini fırçala dedi.
Canı yanmıştı
Sonra birden çocukluğu geldi aklına. Her şey Ne kadar da masumdu çocukluğunda. Keşke hep çocuk kalsaydık ta sadece yere düştüğümüzde dizlerimiz kanasaydı, en büyük acımız bu olsaydı dedi kendi kendine.
Gece benimdi Uyumuştu yine, voltalar attım yüzünde. Sabah vakti, gidecekti. gözleri kapalı olduğu halde güzeldi.
Ve kokusu, bir kadının en güzel hali idi.
Yavaş yavaş oda asosyal olduğunu kabul etmeye başlamıştı..

Dışarı pencereden bakarken cama vuran her damla sanki yüreğine vuruyordu...

Evet kararını vermişti.. Artık yolun sonu dedi sessizce...
tekrar yatağına dönmüştü, tam başını yastığa koyacaktı ki derinden bi ses duydu, hadi 11. nesiller artık okul vakti diyordu ses, zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı..
Ancak yeni bir karakter doğmuştu, hikaye kaldığı yerden devam etmişti.
Derken o da komaya girdi.
Derken, bir koma uzmanı yaklaşıyordu uzaklardan, saçları kıvırcık, ela gözlü bir bayandı,
Hikaye asıl şimdi başlıyordu!
odaya girdiğimde edelelerini sıvazlıyordu.
romatizmal rahatsızlıkları artık hat safhadaydı. bu yağmurlu havalar kaslarında müthiş ağrılar yapıyordu.
Bu benim kocam diyordu çığlıklarla karışık iğrenç ses. hemen elinden telefonu attı ancak hala kafasının içinde şeytan gibi ses kendisiyle konuşuyordu tik toka itat etmelisin diyordu koştu yüzünr vuran rüzgarın serinliğini hissediyordu tamda o sırada onu gördü.
askerde komutanın kapısına tekmeyi atıp daldım içeri ve ona dedim ki;
"bugüne bugün 30 bin lira para verdim. giderken şu telsizi alırım amk!"
Sonra bir baktım kollarımdan tutup götürüyorlar beni, sonra kafama siyah kapalı bez geçirdiler, etrafı da seçemiyorum, arabaya bindirdiler, gidiyoruz allah gidiyoruz, günler haftalar oldu, ara sıra tuvalet molası ve yemek yemek için ağzımı açıyorlardı o kadar, sonra bir ara bagaja sakladılar kapalı bir bölmeye girdiğimi fark ettim falan derken, en sonunda bir yere vardık, bezi çıkardılar kafamdan, area 51deyim...
dedim ki "amk ne kıymetli telsiziniz varmış tamam almıyorum amk".
Meğer kapalı bezden beynim sulanmış tabeladaki "hatay 51 km" yazısını 51. bölge diye okumuşum. Komutana sorduğumda suriyeye gittiğimizi öğrendim...
boynumda ise suri sakso 5 tl yazılı tabela vardı.
Halbuki Trump Trump değil hataylı bilocanmış.
güncel Önemli Başlıklar