20 tl ile destek verdiğim kampanya. * "elin afrikalısından bize ne" diyenlerin yaptığı düpedüz ırkçılık ve duyarsızlık. insan her yerde insan. yardımım dokunduysa, yolladığım 20 tl ile bir hayat kurtarabildiysem ne mutlu bana, ne mutlu bize.
günü sözlük yazarlarının itirafları başlığı ile kafa kafaya bitirecektir. ama olsun, adam gibi organizasyon yapılacaksa 3 gün sigara içmeyip afrikadaki kardeşlerime yardım etmeye hazırım.
kimi gerzeklerin, aklı beş karış yukarı da olanların '' amaaaaan bizim ülkemizde de onca aç var bizene afrikadan, afrikada ölen çocuklardan'' gibi rezil bir düşünceyle karşı çıkacakları, çıktıkları insani yardım projesidir.işin garip tarafı, tanımını yaptığım biraz önceki kişilik(siz)lerin geneli de hümanist takılan insanı ön plana alan sözler ile ileri atılmalarıdır.
bu gerzeklerin de ülkesinde saat başı açlıktan kıvrana kıvrana 9 çocuk ölüyor ya bu yüzden bu cana yakın insanlar bizim ülkemizin çocuklarını düşünüyor sözüm ona...
türkiye de o kadar aç vark bıdı bıdısı yapan dangozlar! siz yardım yapmayın arkadaşım, istemiyoruz. her gün ölen binlerce aç çocuktan bahsediyoruz. bunun rengi, ırkı olmaz. ölsün mü lan bu çocuklar dangalak. ha belki bu yapılan yardımlar geçici kalıcı çözümler aranmalı. ama şimdilik ne kadar çok insanın hayatını kurtarabilirsek kafidir.
lütfen arkadaşlar en azından 10 liralık yardım da bulunalım. bi burger king menüsü, 2 paket sigara parasını çok görmeyelim.
olması gerekende geç kalmış olan sözlük hareketidir.*
inci sözlük harekete geçene kadar neredeydiniz? hayır madem jeton yeni düştü bari yardım elinizi başka bir yere uzatın. liselilikte çığır açmaya devam ediyorsunuz.
edit: başlığı açanı moderasyondan sandım özel mesaj' la verdim veriştirdim pardon panpa. *
sonuna kadar desteklediğim insani yardım projesidir. adı üstünde insani. hayvanlığın lüzumatı yok. kızılay'ın web sitesinden kredi kartı aracılığı ile yardım yollanabilir. ülkemizde de yardıma muhtaç insanlar var, herkes bunun bilincinde. eğer kızılay'ın web sitesinde aşağıya bir tick koyulursa o insanlara da yardım etmek mümkün. hadi uludağ sözlük, herkese haber verin, insanlara can verin. parası az olup yardım etmek istemeyen dostlar, mesajla 5 tl yollamak bizi somalili bebeklerin durumuna düşürmez heralde..
edit: sol frame en üstte yer alsa kimseye bir zararı dokunmaz heralde, gelişmelerden duyuran modlara teşekkürler...
yardım yapmak ya da yapmamak tamamen kişi insiyatifindedir.
ama bir insana 'yardım etmek istemiyor' diye hakaret etme hakkı da kimsede yoktur.
evet aynen, benim ülkemdekiler doydu, bi' onlar vardı amk! diyorum. her kuşu siktik, bi' leylek kaldı!
kime yardım edip etmeyeceğime, etmek isteyip istemeyeceğime siz mi karar vereceksiniz?
sizin üçünüzün beşinizin buraya aktardığı paranın toplamını ben her ay dağıtıyorum zaten yardım diye! size ne amk! aynen 'elin arabına' mı yardım edeceğim! seçiyorum ulan renk de seçiyorum, ırk da seçiyorum! oradaki adamları görmüyorum ben her gün, tinerci çocukları görüyorum, yırtık ayakkabıyla okula giden çocukları görüyorum... boyacılık yapan çocukları görüyorum...
yardım mı yapıyorsunuz, el mi uzatıyorsunuz ne yapıyorsanız yapın ama önce o eli bi' indirin, tatava yapmayın!
yahu anlayamıyorum bu afrika somali vicdanlı insanları. ha benim ülkemde açlıktan ölen insan yok, herkes mutlu mesut, aylık geliri 15 trilyon, buzlu badem, süt banyosu.. hepimiz tamamız, bi afrika yardıma muhtaç. ulan açlıktan ölümün kıyısında olan bebekleri ne ara doyurrdunuz? teneke çatıların altında 3 gün aç geçiren insanlara neden uzatmıyoruz biz bu elleri? kelliğe ilaç bulduysanız ilk başta benim vatandaşımın başına bir sürün hele. eyvallah şimdi bana kalpsiz diyebilirsiniz, sikimde değil.
kem küm edilmeden imkanı olan herkesin katılması gereken bir yardım kampanyasıdır. yok niye ramazan ayında, niye afrika vs gibi boş sorulara gerek yok. haberlerde bak bakalım; insanlar ne çekiyor orada, çocuklar açlıktan iki büklüm olmuşlar, yerdeki çamura bile sevinir haldeler. insanlık adına bir şeyler yapılmalı. bunları görüp hala bu saçma soruları devam etmek de olsa olsa vicdansızlıktır.
son derce yerinde ve vicdani bir kampanya... sözlüğümüzle gurur duyuyoruz. bir insan bir insandır. dünyayı değiştiremediğimize göre, bununla yetineceğiz!
kesinlikle yerinde ve herkesin katılması gereken yardım kampanyası. destekliyor ve çevremdekileri de desteklemeleri yönünde örgütlüyorum elimden geldiğince. ama yine de bazı yazarlar gibi ben de sorguluyorum, neden benim ülkemdeki aç insanlara da yardım eli uzatılmıyor diye.
neden mi ? cevabı basit. türkiye zengin(miş) gibi gösterilmeye, hayat şartlarının artık süpersonik güzel olduğu zihnimize kazınmak istiyor da ondan."bakın bizim ekonomimiz süper gidiyor, milli gelirimiz yükseldi, paramız değer kazandı, alım gücümüz fazlalaştı" yalanlarını daha rahat savurmak için başımızda bulunanlarca zengincilik oyununda gözümüz boyanmaya çalışıyor.
benim güzel ülkem de hiç mi yok açlıktan ölen bebekler ? hiç mi aç karnına uyuyan çocuklar ? buraya entry giren herkes bir eli yağda bir eli balda mı büyüdü ? hiç mi biriniz en az bir gün aç kalmak zorunda kalmadınız ? en azından öğrenciyken ?
sevgili ülkem, yine kandırılıyorsun. zengin gibi gösteriliyor en çokta fakirlerini daha çok fakirleştiriyorsun. zira kimse değinmiyor bu konulara. söylemiyor bizim ülkemizde de açlıktan ölen çocuklar var diye.
benim ülkem de o kadar dışa yaranma arzusu var ki; çarpık kentleşmenin önüne bile sadece "beyaz boya" ile geçiyor. esenboğa havaalanının çevresindeki gecekonduları gördünüz mü ? hepsi beyaza boyalı. devlet kentleşme formülü üretmese de çözümü buluyor; beyaza boyamak.
işte yapılan bu. devlet açlarına ekmek vermiyor olabilir. çünkü onları "tok" olarak kabul ediyor. onların aç olduklarından hiç ama hiç bahsetmiyor, böylelikle arkadaş ortamında babasının mesleğinden utandığı için yalan söyleyen çocuktan da bir farkı kalmıyor. "tok" yapamıyorsa, "yok" gibi davranıyor; sorun da böylelikle çözülüyor.
çok değil sadece 4 ay önce bir bebek öldü açlıktan türkiye de. o sadece bilinen bir tanesi.
yapılan yardıma karşı değilim, belirttiğim gibi katkı da sağlıyorum elimden geldiğince. ama en azından ülkemdekileri de unutmadan. ülkemdekilere de elimin yettiğince bir şeyler yapmaya çalışarak.
--spoiler--
Samsun'un Tekkeköy ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde oturan 26 yaşındaki Necla ve geçirdiği iş kazası nedeniyle işsiz olan 30 yaşındaki Murat Bakırcı çiftinin 2.5 aylık bebekleri Kübra Nazar Bakırcı 17 Ocak günü rahatsızlandı.
Kübra bebek Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne 112 Acil Servis ambulansıyla götürülürken yolda öldü. Kübra bebeğin hastaneye ölü olarak gelmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı, otopsi istedi.
Yapılan otopsinin ardından bebeğin kesin ölüm nedeninin tespit edilmesi için alınan parçalar istanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Kübra Nazar Bakırcı'nın ölüm sebebi, polis kayıtlarına 'beslenme yetersizliği' olarak geçti.
Kübra bebeğin ölüm nedeninin belli olması için istanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek sonuç beklenirken, Kübra Nazar Bakırcı'nın ölmeden 25 gün önce ailesi tarafından Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne götürüldüğünü ve burada yapılan muayenede 'malnutrisyon-kistik fibrozis' (Beslenme yetersizliği) tanısı konulduğunu öğrenildi.
--spoiler--
vodafone'a reklam verip siteyi kapatma olayı burada kullanılsaydı daha yutturulabilir olurmuş aslında. her şeyi geçtim, bu deniz feneri kuruluşu yaşıyormuş hala.
ölüm rakamları büyük. üstelik açlık sebebinden. dünyadan haberi olmayan el kadar cocuklar ölüyor bu sebebten. hak mıdır? orada doğmak mı suçları?
zenginler versin diyenler var. şaşırmış bu insanlar artık. zihniyet nedir? yozlaşmış insanlık.
zengin dedikleriniz kim? senin ve senin gibi düşünenlerin, sırtından kazandıklarıyla herşeyi ayaklarına götüttüren bencil kişilikler. hizmet etmeyin bunlara, parasıyla ekmek satmayın bakalım üreten insanlar, zengin dedikleriniz ne yemek zorunda kalıcaklar. şimdide zengin üretiyor derler. zihniyet bu. onlar hiçbirsey yapmıyor, her yapılan emek harcayanlar tarafından oluyor.
kati olarak bu abuk sabuk düşünceler kafalardan arıtılmalıdır. yazık ulan yazık ölenler cocuk daha. iyi düşünenleride kötü yönlendirmeyin. 5 lira ölümden kurtaracaksa, geçici bile olsa, imkan dahilinde kimseden zorunlu istenmemiştir. kampanyadır bu, gönüllü insanlara dil uzatmasın kimse.
bu kampanyaya ''ama şehit aileleri, türkiye'deki açlık ühüh:('' şeklinde köstek olmaya çalışanlara sormak lazım;
siktiğimin facebook'una türk bayrağı koyup, ''orospu çocuğu pkk, şehitler ölmez vatan bölünmez'' demekten başka ne faydan oldu o ailelere?
orada şehit olan askerler, ''olum askerde öl, aslanımızsın bizim. yaşasın vatan'' safsatalarından, bu ülkenin yıllardır yarak gibi yönetilmesinden kaynaklanıyor.
senin ülkenin aç insanlarının sebebi kendi götünü, yandaşlarını kurtarma peşinde koşan yönetimlerden kaynaklanıyor.
yeri geldi mi ''türkiye cennet'' yeri geldi mi ''türkiye batıyor, bana ne afrika'dan'' hadi be?
afrika'daki kundakta ölen çocukların sebebi ne yönetim ne başka bir şey. kuraklık, doğal afet. bırak yardım etmiyorsan da, sikindirik ağlak edebiyatınla engel olmaya kalkma.
zekatların daha da anlam kazanacağı bir yöntemle ve ruhani yönün geliştiği bir ayda insanı duygulandıran ve düşündüren kampanyadır. anlamayan anlamasın.
sanki insanlar ilk kez ölüyor, maden ocaklarında, inşaatlarda, çatışmada bolca yemek yemekten ölüyor türkler. evet yazık fakat, bunca şey olurken, acep neredeydi bu kalabalık. bir de bu tip durumlarda, toplanan paraların, sms'lerin ihtiyaca ulaşıp ulaşmadığına dair de en ufak güven bırakmadı sevgili deniz feneri vs. kim bilir belki telefon şirketleri afiyetle yiyor tovukları, kemiğini de bizim somalili açlara atıyor, bir de utanmaz lades'e var mısın falan diyor. olmaz mı? olur tabi.