uludağ sözlük bir türlü marka olamamıştır dediğim durumdur.
bunun nedenleri tartışılır. 2006 yılından bu yana faaliyette bulunan bir sözlüğün internet aleminde ekşi sözlük kadar olmasa da, kendinden söz ettirmesi gerekirdi ama bu olmamıştır malesef. bunun çeşitli nedenleri olabilir.
- gereği gibi reklamı yapılmıyordur.
- yazarlar istenilen kalitede değildir.
- yönetim yeterince başarılı değildir.
" meşhur bir sözlüğün yazarı olmak, konu-komşuya; " ben uludağ sözlük'de yazıyorum " diye hava atmak istiyorum. oysa, bu sözlüğü kimse tanımıyor. zannedersem, sahipleri de biraz fakirler... baksanıza, reklam verecek paraları bile yok. yazarlara bakıyorum, bakıyorum! fakat bir türlü, kendi kalitemde yazar bulamıyorum. zaten, moderatörler de yetersizler. "
bu sözlükte, elit ve fakat yapay bir kitle oluşturma sevdası yok. belki biraz sıradan olabiliriz lakin, yüksek çözünürlükte bir 'lcd' televizyon gibi binlerce renk istiyorsak; kapıları o binlerce kişiye açmak zorundayız. doğallığımızı ve zenginliğimizi buna borçluyuz...
- ben bu sözlüğün, geniş renk yelpazesine sahip olan mozaiğini seviyorum.
bir uludağ sözlük yazarı tarafından dillendirilmesi abesle iştigal olan tespittir.
bu sözlüğün bir üyesi isen ve marka olamadığını düşünüyorsan, bunu dillendirip sadece eleştiri yapmak yerine sözlüğü marka haline getirmek için vakıf olduğun konular üzerine eğilmeli ve elini taşın altına koymalısın.
zaman zaman sol çerçevede görüntülenmekte olan tematik çalışmaları boklayarak, bunu gerçekleştiren yazarlara "dikkat çekmek isteyen yazar." şeklinde tenkitler yaparak markalaşmaya balta vurmakta olduğunu kavrayamayıp, yalnızca sert bir dille eleştiri getirirsen, iyi niyetinden şüphe edilir.
komik yazar esprileri ile, dil bilen yazar bildiklerini aktararak, üniversite okuyan yazar okuduğu bölümle ilgili terimleri tanıtarak, anne yazar çocukların gelişiminde ebeveynin rolünü aktararak, inşaat işçisi yazar çimentonun kıvamını tutturmak için gereken oranları yazıya dökerek bu işi gayet rahat bir şekilde başarabilecektir.
'ben kendime bakmam, çevreye bok atmaktan başkaca elimden bir iş gelmez' diyenler de çenelerini kapayarak bir mum dikebilirler.
tanıtım yapmadığıiçin gerçekleşmiş durumdur. zamanında ekşi sözlük broşür falan dağıtmıştı hatta hala coffee news adlı bir gazeteye reklam vermekte. bu durum sözlüğün herkes tarafından bilinmesini , televizyonlarda adının sık geçmesini , hatta sitesine reklam almasını bile sağlıyor.