pkk sempatizanlığı düşüncesiyle birlikte sempatik hale gelmeye çalışan ve maddeleri sıralarken araya inceden inceye 'anlayana' notlar düşen, sözüm ona bazı yazarların(!) her allah'ın günü temcit pilavı kıvamında entry girme zorunluluğu hissettiği uyarı ve taleplerdir.
şimdiye kadar -bana- verilen tek yanıt bilgimiz var şeklinde oldu. biz de biliyoruz bilginizin olduğunu arkadaşlar. 174 adet giri girili bir başlıktan haberinizin olmaması abesle iştigal olurdu. sizi bilmem ama, bilmeniz yetmiyor bize..
bu arada blogger da engellenmiş. esti, söyleyeyim dedim.
insanlar artniyetli oldukları sürece talepler ne olursa olsun birşey değişmeyecektir. yani şu bildiride dünya barışı, küresel ısınma, afrikadaki açlık falan konuşulmuş olsaydı arada da tsadüfen bir kürt kelimesi geçse bu insanlar bizi yine pkklı olarak niteleyecekti. ben artık cahillik olduğuna falanda inanmıyorum bu tamamen artniyetli bir şekilde yapılan harekettir. bu tarz şerefsizler, kardeş halkları birbirine düşürmeye çalışmaktadırlar. pkkdan bu kadar çok nefret ettiklerini her cümlelerinde yazmalarıysa aslında pkk sempatizanı, hatta belkide elemanı olupta bunu gizlemeye çalışmalarından ötürü olabilir diyorum ben. onların bizim pkklı olduğumuzu iddia etmeleri gibi bir iddia bu farklı değil. neden olmasın?
burada imzası olan herkesin silinmesi sözlük için büyük kazanç olacaktır.
tanım: 'düşünce özgürlüğü' gibi yüce bir hakkı yalnızca kendilerine işler hale getirmeye çalışan kişilerin uyarıları ve talepleridir. örnekse ben ve tabii ki örnekse ilk entry'ye hak verenLer, destek çıkanlar.
birtakım yazarlar hakkında kolayca faşist, yobaz gibi ağır ifadeler kullanan ve yine birtakım yazarların kutsal saydıkları değerleri alaya almakta bir beis görmeyen yazarlar tarafından kaleme alınan ve sürekli gündeme getirilip, "biz bu sözlüğe fazlayız. burası yobaz yuvası, faşist ocağı." düşüncesi ışığında sunulan uyarı ve taleplerdir.
sözlükte bir moderasyonun olmadığını gösteren bir diğer başlıktır.
akla gelenin yazıldığı başlıklara nasıl müdahale edilmiyorsa, doğrudan yönetime yazılmış bir başlığa da ilgi beklemek sanırım saflık olacaktır.
moderasyon kendisine özel mesaj yoluyla da iletilen talepleri, aynı bir siyasetçi tavrı ile "ilgileneceğiz" demekle yetinmişlerdir.
insan en azından gelişmeler kısmına bir iki kelam yazar. ancak ya bir şeyler yapılmak istenmiyor ya da yapılacak bir şey olmadığı için boşuna kayıt edilmek istenmiyor.
sanırım şu saatten sonra yapılacak bir açıklama, sorunlara duyarlılıktan değil, ağız kapamaya yönelik olacak.
birçok defa yazılmış, ama tutmayın beni tekrar yazıciim.
diğer yazarların fikirlerine, inançlarına, düşünce özgürlüklerine son derece "saygılı!" bir tutum sergilediği hepimiz tarafından bilinen bir über yazar tarafından kaleme alınmış uyarı ve taleplerdir.
büdüt: konu ile ilgili yazılacak çok şey var aslında. örneğin dikkate alınmayacak olması kesin olan bu sözüm ona manifestoda doğru olan bir iki kelam var muhakkak.
lakin davranışları ile talep ettiği şeyler ironik bi şekilde çakışan kişilerin uyarılarının! dikkate alınmasını beklemesi fazlaca hayalperestlik olmaz mı? komik duruma düşürmemişmi? moderasyon da birçoğumuz gibi gülmüyormu size?
"kendini ifade hakkı verilmiş" zilyon denyoyu bir araya toplasan noktasını kaleme alamayacağı metin.
ama tabi bana "yazma hakkı verilmiş" ben de yazayım diye ölüp bitiyorum. kıçımla yazsaydım "bana yazma hakkı verilmiş, kendimi ifade ediyorum, hebe höbö" diye sevinç çığlıkları atardım ancak. ah biz zavallılar sözlükte olmasaydık nasıl ifade edecektik kendimizi, nasıl yaşayacaktık?!
"sözlüğü bu kadar önemsemeyin lo" diyen arkadaşların sözlüğe atfettiği insanlıküstü değeri görmemize vesile olmuş metindir. ben gidersem en çok ben kaybederim, metin ol sözlük.*
inançlara saygı gösterilmeli, hangi dinden olursa olsun alay edilmemeli. Entry silinmeden önce uyarı yapılmalı, küfür argo dolu yazılar yayınlanmamalı.
sozlukte 'butun hayvanlari skip, cesetleri uzerine gaz bombasi atalim' diyen yazarlar bulunsaydi hayvan haklarini da detayli bir $ekilde kapsayacak olan talepler olurdu.
ki biz, hayvan olmamamiza ragmen de hala hayvan haklarini koruyoruz.
en başından beri yazdım bu konu hakkında. uludağ sözlükte siyaset yapmak isteyen çeşitli görüşlerde insanlar var fakat bunların çoğunu oluşturan kesim; apolitik kökenlerini, eylülizmin getirdiği olumsuz etkileri aşamamaktadır. aksi gibi yapılan siyasi tartışmaların zerre kadar değeri olmamaktadır. haliyle ideolojisini savunduğu akımın değil, bayağı bir laf çekişmesinin adı siyaset oluyor.
bunun yanında ilericiliğe dönük kavramlar aydınlanma, sosyal devlet ve kamunun yoksulların çıkarları için düzenlenmesi gibi konularda ciddi bir saldırının olduğu yerde kimse "bizim değerlerimize saldırılıyor." gibi bir bahaneyle gelmesin. zira bir istatistik çıkartacak olursak kendi kutsal değerlerine hakaret edildiğini iddia edenlerin hakaret sayısı ile karşı tarafındakileri kıyaslayacak olursak 5'e 1'lik ezici bir sonuç açığa çıkardı. o halde kimin hangi tarafı, hangi koşullarda karşısına dikildiği görülmeli.
şimdi, siyaset yapmak isteyen ama bunun bir çocuk oyuncağı olmadığını görenler boş ve anlamsız bir hakaret yarışmasına girmemenin yollarını aramalılar. fikirler illa ki çarpışacak zira uzlaşmaz karşıtlıkların bulunduğu dünya görüşleri arasında kimse uzlaşma çağrılarının geçerli olmadığını biliyor. yalnız küfür etmek isteyen birileri varsa çıkıp sokakta etsinler. yok hayır burada edecem diyen varsa ya siyaset yazmayı bıraksın ya da gerçekte karşı tarafa edemediği küfürleri buraya gelip yazmasın. çünkü yalnızca bunun adı korkaklık oluyor. korkaklık insanlığın doğal ama hoş karşılanmayan bir duygusudur.
o halde yapılacak basit: iki kelimeyle hiçbir karşıt önermede bulunmayan entrylerin bir anlamanın olmadığının görülmesi lazım. diğer taraftan, tipoloji üzerinden bayağı işlerle uğraşılmaması gerekiyor. fikirlerin çatışması için at izinin it izinden silinmesi gerekiyor. bu karışıklıkta olan yerlerde yazılan cümlelerin zerre kadar anlamı yoki yalnızca fezaya haykırılan kelimeler olarak tarihe geçiyor. kimse kimseyi ciddiyetle karşılamasın ama ciddi işler yapması meraklı kişiler zaten adamakıllı siyasetlerini yapacaklardır. benden söylemesi, o izler silinmeden yaptığınız siyasetin ancak kendi çerçevenizde anlamı var, gerisi hep boş.
