Annem beni yine ekmek almaya yollamıştı. Bende değişiklik olsun diye candan atladım. Ama birinci kattaydık ve parende atarak yere iniş yaptım. yola havalı bir şekilde çıktım.
Başı, ortası, sonu birbirine karışmış hikayeyi tamamlama girişimleridir. Her seferinde tamamlayım dediğim hikâyenin her girilen entry sonrası arap saçına dönmesiyle vazgectiğim hikâyedir.
telefonuyla dalgın dalgın ilgilenirken az önce para istediği için terslediği balici baldırına kelebeği saplayıverdi. "aaığğğkkhh" diye inledi ve acıyla yere düştü...
Çıkan seslerden dolayı, kasaba şerifi olay yerine ulaşmış, arabasının sirenini de çalarak "içerdekiler teslim olun, etrafınız sarıldı, ellerinizi başınızın üzerine koyun ve teslim olun diye anons ediyordu.
ah kayinleder ah durmuyordu bu kayinpeder durmaya da niyeti yoktu durmayacakti da. vurdukca daha cok vuruyordu vurdukca daha cok vuruyordu. 70 senenin hincini atiyordu heralde mubarek. e yaslidir saygi duyup isini bitirmesini beklemek boynumuzun borcudur.
Aslında biz çıkamamıştık kerevetine onlar da ermemisti muradina damat kotu isler yapiyordu ve gelin bunu farketmisti. Gelin gelinligi ustunden cikardigi gibi.....
Kapıdaki gizemli kişi delikten tam olarak gözükmüyordu. Yüzünü hafifçe eğmiş, kapşonunu gözlerine kadar indirmişti. Kısık bir sesle cevap verdi:
–uzun zamandır beklediğin kişiyim.
Uzun zamandır beklediği kişi... evet, o olmalıydı. Kapıyı biraz da pervasızca açtı. Tam o anda...
kupon mu bu kadar küçük düşünme genç adam, bu senin için çok iyi bir fırsat olabilir, düşün! dedi ak sakallı.
bunu duyan genci heyecan bastı ve yıllardır beklediği işaret bu muydu yoksa?
genç adam kanser hastasıydı ve 1 yıl sonra ölümü bekleniyordu.
vücudunun enerjisi çekilmiş, saçları tedaviden ötürü dökülmüş, göz altları mosmordu.