içinde yazarların fink atmasıdır. bir iki gün yalnız bıraksak şu garibanı, toparlıycak kendini. birinin ak dediğine öteki kara diyor,* bu garip ne yapsın, hangi birimize inansın.
sorunun kaynağının hep yanlış yerlerde aranmasıdır. kendimizden başka herkesin sorun yarattığına inanmakla kendimizi kandırıyor olmamız, iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmamamız, bizim gibi düşünmeyen insanları tü kaka ilan etmemiz (ki dışarıda farklı düşüncelere sahip insanların çok iyi dost olabildiklerini de görüyoruz), bazen de sözlükte yazılıp çizilen konuların aslında türkiye gerçekleri olduklarını kabul etmememiz... gibi uzayıp giden bir liste. tabii bunların arasından hangisi en büyük sorundur o konuda bile ortak bir paydaya varamamız belki de en büyük sorundur. *
üzerindeki toz ve is yığını yüzünden farkedilemeyen cevherleridir bi de oylama sisteminin yazarların geneli tarafından pek ciddiye alınmadığı gözlenebilmektedir, "ekşi sözlük'e yetişeyim aman sidik yarıştırayım onlarla..." zihniyetini çoktan geride bırakmış, kendi havasını ve tarzını bulan uludağ sözlük'ün ısrarla bu kıyaslamaya giden yazarları da hem sözlüğe hem de yazarların öz güvenlerine zarar verebilmektedirler.
adriana lima ve sabri sarıoğlu ile ilgili esprili ve tespitsel başlıklar açılması ısrarıdır. yahu gidin onların isimlerinin altına yazın ne yazacaksanız. adriana lima başlığı altında 150 entry varsa bir o kadar da içinde adriana lima ismi geçen başlık var.
bir de şu moda bitmeli artık :
(bkz: ilk buluşmaya kol böreğiyle gelen kız) : sevgilisini düşünen kızdır.
sonuna -dır eki gelince tanımlandı yani, en kral tanımı yapsan ne olacak, başlıktaki saçmalığa bak. *
yobazın kelime anlamını bile bilmeden insanları yaftalayan çok sayıda yazara sahip olması. ayrıca sadece siyasi görüşünden dolayı birbirini eksileyip artılayanlar ve sadece akp karşıtlarından artı oy almak için akp hakkında fethullah hoca hakkında atıp tutup karma yükseltmeye çalışan karma delileri var.