websitelerinin girişine rapaiç'in resmini koyup fenerbahçe'nin eskişehirspor'u yenmesini rapaiç'in gelişine bağlamış zeki topluluk. aferin, çok iyi düşünmüşsünüz.
bir de rapaiç'in resminin altına "seni çok özlemişiz görmeyeli" yazmışlar. 16 şubat 2002 fenerbahçe galatasaray maçı'nda "haşıııırt" diye geçiren adamın neyini özlediniz sorması ayıp? gerçi chelsea'yi havaalanında karşılayıp nicolas anelka'ya sevgi gösterilerinde bulunanlara neyi anlatıyorsun.
herkesin bok atmasına pekte şaşırmamak gerekir. çünkü ultraslan türkiye'nin en büyük taraftar oluşumudur. 40 bin 50 bin kişilik stadlarda bile daha tezahürat yapmayı bilmeyenler 22 bin kişilik stadı "cehennem" olarak tanıtan grubu tabii ki çekemeyecektir. gerilemeler her yerde olur. gelip geçicidir. fazla kompleks yapmayın canlarım. kasılmaktan kıpkırmızı oldunuz.
takımı gaza getirecek tazahüratlar yapmayı bilmeyen, varsa yoksa arabesk söyleyip hem sahadakileri hem tribündekileri uyutan beş para etmez tribün liderlerine sahip grup.
taraftar simülasyonu. kaale almamak gerekir. benim bildiğim tek asla galatasarayken bunlar kendilerini ayırmışlardır taraftarın yüz karası bir gurup . tek aslan galatasaray kardeşim o kadar.
Alpaslan abi'nin galatasaray tribünleri adına ne kadar önemli olduğunu görmemize sebep olmuşlardır.
Geçen günler tribünleri daha geriye, daha kötüye götürüyor.
Karaborsa almış başını gitmiş. Fenerbahçe maçı sonrası uA forumu takip edenler bilir büyük tartışmalar döndü. her maç sete çıkanların karaborsa yaptığı yazıldı, tepkiler konuldu.
Alttan gelen lise tayfası çok heyecanlı, bir şeyler öğretilmiyor, gösterilmiyor, saygı nedir bildirilmiyor. 17 yaşındaki çocuk sete çıkıyor ve 35 yaşındaki adama ana avrat sövüyorsa mutlaka ters bir şeyler vardır.
Artık eskisi kadar maça etki edemiyor galatasaray tribünleri...
Maçın gidişatına göre söylenmiyor besteler.
Koreografi desen artık eskisi kadar yok zaten. Çünkü para koreografiye gitmiyor, farklı şeyler dönüyor.
Gerçekten tribünü koşturan, bir şeyler çabalayan, deplasmana şekil olsun diye gitmeyip, takımını destekleyen adam sayısı her geçen gün azaılıyor.
ultraslan şehir temsilcilikleri ölü durumda resmen. eee kendi şehir temsilciliklerine dahi bileti karaborsa ile satmaya çalışırsan ne olacak? biz iyi ki kapatmışız diyorum bazen.
Alpaslan abi işlerin başındayken yine sorunlar vardı ama en azından bu kadar değildi. Sete çıkan adamlar karaborsayı el altından yapıyordu, alpaslan abi vefalıydı, iyiydi, yardımseverdi, elinden geldiğince temsilcikler ile ilgilenirdi.
Üzücü gerçekten yeni stad ile birlikte neler olacak herkes çok merak ediyor. Yeni gruplar falan deniliyor ama bu kadar büyük rantın döndüğü bir yerde yeni gruplara izin verilmeyeceğini herkes biliyor.
yeni stad ya grubun tamamen batması ya da yükselişe geçmesi için bir fırsattır.
aldığı tepkiler ve içeriden çıkan çatlak seslerin en büyük nedenlerinden biri de galatasaray'ın mutlak taraftar grubu olma sevdasıdır. 70 milyon nüfusu olan türkiye'de milyonlarca galatasaray taraftarı olduğunu düşünürsek (bu ali şen tarzı bir abartı cümlesi olmayıp, bilinen birgerçektir) zoru başarmaktadırlar 9 yıldır. elbette türkiye'nin farklı yörelerinde farklı gruplarda vardır ancak ultraslan'a ya dahil olmuştur ya da zoraki dahil ettirilmiştir. ultraslaneğer bu sevdadan vazgeçip, diğer grupların da önünü açarsa galatasaray, türk telekom arena'da önümüzdeki yıllarda çok sağlam destek alacaktır. bu sezon eski açık'da olacaklarını söylemişlerdi zaten. bir sürü kişi kapalıdan gittikleri için seviniyordu. anlam veremiyordum. biraz daha iyi anlamaya başladım şimdi. bu arada fark edildiyse gençlerin yoğunlukta olduğu eski açık tribünü ufak çaplı bir ocağa dönmüştür. metre kare başına 3 reis, 10 karaborsacı düşmektedir.
bu grubun yöneticilerinin açıklamlarını nedense sike sike okumak zorunda kalıyorum. hayır fenerliyim ama öyle sorulduğunda demek için gibi neredeyse ama bu günlerde her yerde bunlar var her neyse, bunların açıklamlarını okuyan sanırsın ki elde kılıç kalkan pippet bataklıklarında rus ordusu ile savaşmaya gidiyorlar sanır. vay efendim evinde tv izleyen onu eleştiremezmiş, salak mısın nesin. gs tribünün/fb/bjk ha keza, yılda kazandırdığı para belli takıma, evinde izleyenin kazandırdığı belli, adam evinde oturup her istediğini eleştirir.
tam fenerime yakışır bir yönetici olduğunu da farkettim kendisinin bu hali ile ayrıca.
protestonun amacından nasıl saptığını ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu görmekten aciz kendini bilmezlerin, kendi fikirlerini beyan etmek yerine başkalarının fikirleri/yazıları arkasına sığıntılık yaptıklarını görmemizi sağlamış oluşumdur.
başta suat ateşdağlı olmak üzere tüm ultraslan yöneticilerin aynı tezgahtan çıkmışcasına bikbiklerdiği birkaç cümle var. neymiş onlar maça giderken evinde maç izleyen adam ahkam kesemezmiş. onlar her maçta yer alırken arada sırada numaralıya giden adama laf söylemek düşmezmiş.
hadi lan ordan! siz kimsiniz ki galatasaray gibi milyonlara hükmeden bir camianın herşeyini sahipleniyorsunuz? kimsiniz ki 100 küsür yıllık kulübü eleştirme-protesto etme tekelini kendinizde görüyorsunuz? neymiş evinde oturup maç izleyen adammış! lan o evine digiturk alıp maç izleyen adam şifreli yayına, formaya, atkıya, gs bonus'a, gs mobile'a ödediği paralarla sizden on kat fazla katkı yapıyor kulübe. herkes istanbul'da sizin gibi ali sami yen'e maksimum 45dk-1 saat uzaklıkta mı yaşıyor lan? kıçınızı kaldırıp 15 dk'da sami yen'e gittiniz diye adam mı oldunuz? antalya'da oturan adam her maç eski açığa mı gidecekti? toptan bilet kapatıp karaborsadan yemlenen siz çapulcular gibi kulübü menfaat kapısı olarak görmüyor o evinde maç izleyen adam!
bırakın bu işleri de kendinize gelin. ultraslanmış! siz gitmeden ya da içinizdeki çapulcular birer birer ayıklanmadan adam olmayacak bu tribünler. açın bakın 90'ların ikinci yarısındaki tribünlere, 2000 yılının tribünlerini izleyin. bir de bugün 8-9 senedir o tribünleri ne hale getirdiğinize bakın. ona buna "yapamaz edemez" derken de haddinizi bilin. alırlar aklınızı...
son maçta yapılan protestoyu anlamak yerine eleştiren kendini bilmezlere, suat ateşdağlı nın yazısı ile gereken cevabı vermiş tam bağımsız taraftar oluşumu.
yazı aşağıdadır.
"Sevgili Galatasaraylılar,
Ben Suat Ateşdağlı.ultrAslan ın kurucularındanım ve ilk başkanıyım.ilk defa forumumuza bir yazı yazıyorum.Çünkü 15 gündür gereğinden fazla bir şekilde, dışımızda değil içimizde maalesef ultrAslan ı anlamamış olan arkadaşlarımızın yorumlarını okuyoruz.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, GALATASARAY bir sevdadır.
Bir hobi ve eğlence yeri değildir. ultrAslan ı da kurma amacımız bu sevdayı bir çatı altında toplayıp, kulübümüze faydalı bir şekilde yürütmek ve ilerletmektir.
Bunu yaparken özellikle bu tribünün yıllardır kahrını çekmiş olan lider arkadaşlarımdan çok büyük destek aldık.Bu destek çığ gibi büyüdü ve büyümeye de hiç bir bölünme olmadan devam edecektir.
ultrAslan, yine çok doğru, kararlı bir protestoya imza atmıştır.ultrAslan Galatasaray ruhunu sahaya yansıtmayan, formasının hakkını vermeyen,2 çalım 1 topuk pasına kanmayan,dik ve gururlu bir taraftar grubudur.
Galatasaray taraftarı bestemizde de belirtildiği gibi 14 sene beklemesine rağmen takımını her zaman kayıtsız, şartsız desteklemiştir.
Galatasaray taraftarının her daim tek temsilcisi olan ultrAslan, taraftarlık duruşu adına yine bir ilke imza atarak formasının hakkını vermeyen tüm takıma gerekli mesajı vermiştir.
Bu öyle bir mesajdır ki, Sayın Adnan Polat ve Teknik Direktörümüz Frank Rijkaard da bu mesajı aldıklarını ve protestomuzda haklı olduğumuzu belirtmişlerdir.
Tekrar anlatmaya gayret ediyorum.Bir taraftar, duruşlu, ne yaptığını bilen ve başta da dediğim gibi 2 çalıma kanmayan bir birey olmalıdır.
Yıllardır dediğimiz gibi, başarılar gelir geçer, asaletin bize yeter sözünün arkasında duran taraftar, taraftardır.
Bu takım 2 senedir başarısız sonuçlar alırken bu ultrAslan niye protesto etmiyor, niye sessiz kalıyor deniliyorken şimdi de bu protesto niye var diyen bir kaç kişi ortaya çıkıyor.Bu güruh benim başkanlığım döneminde de mevcuttu.Ancak,bugüne kadar bu güruhun açıkçası neyin peşinde olduğunu anlayamıyorum.Ne yani Jo’ya şampanya verip, tüm takıma çiçek mi atsaydık iyi olacaktık?
Formasının hakkını vermeyen kim olursa olsun ultrAslan o futbolcu veya futbolcuların karşısındadır.
Takımımız maç tabii ki kaybedecektir, ama ruhunu asla kaybetmemelidir.işte bizim hazmedeğimiz de budur!
Ayrıca, şunu da belirtmek isterim ki, her deplasmanda binlerce kilometre yol yapan ultrAslanların kendini bilmez, Galatasaray ı hobi gibi gören bir kaç kişi tarafından yıpratılmasına da izin vermeyeceğiz.Onlar 18 saat yol yaparken,bazıları Bebek te öğlen çayını yudumlayıp, maçını güzelce Tv de seyredip, sonrasında da bilgisayar başında ahkam kesemez, bize ne yapacağımızı öğretemez.Bizde o zaman o kişilere deriz ki, sende elini taşın altına koy, seninde Galatasaray sevdanı görelim.
Tabii ki, ultrAslan olarak bizimde hatalarımız vardır.Bu hataları da bizzat tribün liderlerimiz takip edip, gerekli önlemleri almaktadır.Eleştiri illa ki olacaktır.Ancak önemli olan bu eleştirilerin maksadını aşmaması ve art niyetli olmamasıdır.Hele ki insanları tanımadan, bilmeden yorum yapmak çok büyük ayıptır.
Hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi değildir.Gerekli bütün eleştirileri ve yanlışları düzeltmek içinde tribün liderlerimizle birlikte büyük çaba sarfetmekteyiz ve düzelteceğiz de.Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Ancak şunu belirtmek isterim ki, ultrAslan ı bölmek isteyenler bu amaçlarına hiç bir zaman ulaşamayacaktır.
Son kez şunu söylemek isterim ki, herkesin Metin Oktay ın "Taçsız Kral" filmini seyretmesi ve Baba Gündüz ün "Galatasaray Bir His Takımıdır" yazısını okuması gerekmektedir.
Galatasaray asla vazgeçemeyeceğimiz bir sevdadır.Vakit, bu sevdayı tek ses, tek yürek olarak, birlik içinde, tüm gücümüzle yaşama vaktidir.
bir galatasaraylı olarak gözümde çarşı'dan, gfb'den, kfy'den farkı kalmamış, iyiden iyiye ayağa düşmüş taraftar oluşumu.
geçen sezon eski açık kombinemi bu adamlar yüzünden yakmış, maça gitmeye tövbe etmiş birisi olarak derdimi anlatamadım, sanırım diyarbakırspor maçı sayesinde bu sezon ak göt kara göt çıktı meydana. en büyük savunması "biz hep tribündeyiz, her maça gideriz" olan bu rezil oluşumun stad içinde yaşattığı terörü görmek için ali sami yen koridorlarında şöyle bir gezmek yeterlidir.
şimdi çok tepki gelecek eminim ama kendi taraftarına "galatasaraylılık" öğretmeye çalışarak değil, rakip taraftarlara "galatasaraylılığı" göstererek adam olunur. kendi kaptanını ıslıklayarak değil, rakip takımın ataklarını ıslıkla bozarak taraftar olunur. her maçta tribünden saçma salak besteler söyleyip güm güm davul çalarak değil organize biçimde sahaya hakim olarak takım desteklenir.
stadta gürültü yaparak başarılı olunsa beşiktaş avrupa'da final oynardı. oturarak maç izlemek taraftarlık değilse avrupa'nın en baskıcı taraftarı ingilizler olmazdı!
ona buna laf sokacağınıza bu tribünleri nasıl çapulcu yuvasına dönüştürdüğünüze bir bakın...
kişiye özel değil takımın geneline yönelik protestoda bulunduklarını beyan etseler de jo'nun ayağına her top geldiğinde fenerbahçeli futbolcuları yuhalamadıkları kadar jo'yu yuhalamışlardır. ligin bitimine altı hafta kala. her golden sonra frank rijkaard diye bağıranları da yuhalayan demek ki ultraslan'mış metinden anladığım kadarıyla. hani şu in rijkaard we trust diye pankart hazırlayan ultraslan var ya, o... 10 yıla yakın süredir verdikleri emekler için teşekkür ederek galatasaray tribünlerinden uzak durmalarını istiyorum.
ekleme: şimdi fark ettim pankartın içeriği in rijkaard we trust değildi fakat çok benzeri bir şeydi.
ırkçılıkla suçlayan şahıslara sormak gerek bugün diyarbakırspor taraftarını ve oyuncusunu alkışlayarak "türk kürt kardeştir", "diyarbakır türkiyedir" pankartları açan grup kimdir?
bazılarını bugün fazla kaşımış grup. Nedeni bugün verilen örnek taraftarlık dersidir heralde. Futbolcu dövmeden veya futbolcunun arkasından bira şişesi fırlatmadan da protesto edilebileceğini göstermiştir.
atletico ve fener maçlarında bütün tribünü kapatıp karaborsaya peşkeş çeken sucu reis! ve tayfasına tepki göstereceğine, sevgilisine sinema kapatan ardaya tepki göstermeği yeğlemiştir.
kendi kendini lağvetme yolunda ilerliyor ultraslan, alpaslan abiyi* özletiyor, mirasına saygı duymuyor.
Galatasaray taraftarının, klübü desteklemek için, bağırın oro.pu çocukları diye tribün ateşleyen çapsız amigolara, ve bunları örgütleyen ultraslana ihtiyacı yok.
galatasaraylı olmak üzerine çok konuşulur. hiç bir takım statik bir başarıyı yakalayamaz. bu tezahuratlara da yansır kimi zaman "başarılar gelir geçer" şeklinde. peki bunları neden mi söylüyorum?
malesef şu anda hangi sivrizekalının aklına geldiğini bilmiyorum ancak bikaç ergen sivilcelinin hazırladığı saçma bir tezahuratı http://www.ultraslan.com sitesine koymuşlardır. bu saçmalığın içerisinde de galatasaray kaptanına laf edilmektedir. hani şu herşeyini, canını galatasaray'a veren metin oktay'ın taşıdığı pazubandın şu anki temsilcisine, arda turan'a..
işte burada genel olarak bir aşağılık kompleksi durumu vardır ki o mesele de şudur;
arda turan kız arkadaşının filmini onunla beraber salon kapatarak izletmiştir. bunun üzerine bizim andavallar da resmen zırvalamışlardır. mesele burada herhangibir takım değil, müşterek algımızdaki aşağılık kompleksidir ve bu ülkeye gelen yabancı sabahlara kadar eğlense sabaha karşı da taksicinin camına işese taraftarlar ona kucak açmaya devam etmiştir. tabi ki bu örnekler eş örnekler değil fakat bizim bakış açımız açısından fikir verebilecek örnekler. benzer aşağılık kompleksini fatih terim'e ve hiddink'e verilen paralara bakarak görebiliriz ama meselemiz bu değil..
son yıllarda galatasaray futbol takımı endüstriyel futbolun ışıltılı vitrininde kendine yer etmeye başlamıştır. bu değişim ise beni üzmektedir. efsane olmuş futbolculara yapılan "kullanılan peçete" muamelesi, bilhassa son iki yılda yapılan transferler ve bunların sonucu olarak "ruhu" arındırılmış bir takım haline getirilmiştir.
elimden geldiği kadar avrupa maçlarına giderim. ben tribünleri arası iletişimi bu kadar kopuk, her bir grubun ayrı bir şey mırıldandığı ve yenilen gollerden sonra bu kadar pasifize olan bir galatasaray taraftarı görmek istemiyorum. son örnek olarak fenerbahçe maçında yenilen golden sonra, o statta yalnızca fenerbahçe taraftarlarının sesinin duyulması galatasaray için rezilliktir. o halde en azından maç bitene kadar "nevizade geceleri" söylenebilirdi.
şu da bir gerçektir ki "öfke" unsuru insanları esir aldığında sağlıklı işler ortaya koyamaz. en azından şu an için yaşanan saçmalıkları böyle özetleyelim. ancak alpaslan'ın kemiklerini sızlatmaya, ne sitenin editörlerinin ne de galatasaray taraflarının hakkı yoktur. çünkü bu takım on-onbeş yıllık geçmişi olan, bi kaç paçozun yönlendirdiği bir takım değil üzerinde nice insanların emeği, hüznü ve hikayesi olan yüzyıllık bir takımdır.
dün itibariyle bir kamuoyu aydınlatması yayınlamış taraftar grubudur.
içerik olarak nerden bakarsan bak yanlış diyeceğin bir bildiri olmuş,talihsiz bildiri olmuştur.edilen küfürlere cevap vermediysek efendiliğimizdendir denmiş,ama şunlar unutulmuştur:
-sahaya ısınmaya çıkan fenerbahçe takımına küfür edilmiştir.
-sahaya pankartla çıkan fenerbahçe takımı 7-8 saniye ıslıklanmıştır,sonradan alkışlanmıştır.
-fenerbahçeye ve tribünlerine küfür edilmiştir.
-türkiyede galip durumdayken topu oyuna en hızlı sokan kaleciye sebepsiz yere küfüredilmiştir.
özetle: gs tribünleri küfür etmiştir.
bunun üzerine küfür etmedik diyenler yalan söylüyordur.veya biz etmedik ,yanımızdakiler etti,karşımızdaki kapalı tribün etti diyenlere adres versinler etek yollayalım,bundan sonra etek giyinsinler.
netice itibariyle,merhum özhan canydın'ı ajite ederek,pazar günü sahada ve tribünde ezilip büzülmelerini derbiden 5gün sonra yaptığı açıklamalarla örtmeye çalışan aciz bir tribün grubudur.
dünya nın en saygılı taraftar topluluğu. geçen haftaki derbide 1500 fenerbahçe taraftarının tezahüratlarını o kadar saygılı ve sessiz biçimde dinlediler ki, çıtları bile çıkmadı.
bitmiş okeye dönen taraftar topluluğu. son fenerbahçe maçında başta ve 2. yarının hemen başında çektiği üçlü dışında oyuna hiç bir şekilde etkisi olmamıştır.
yukarıdaki yazıyı 4 gün evvel yazdım. ama bu yazıyı kafama bir kaç hafta önce yazmıştım zaten. bugün de ne kadar doğru olduğunu gördüm. gerçi bunun bir önemi yok ama taraftarın maça etkisinin çok büyük önemi var. rakip takımı strese sokucak, en azından maçın uzun bir kısmı konsantrasyonunu bozacak seyirci önemlidir. fenerbahçe'nin bu kadar iyi top çevirmesinin 2 sebebi vardır. 1 rijkaard, 2 taraftar. malesef yine söylüyorum, yeni stad yapılınca 2 3 maç dolacak, çoşkulu geçecek ama 2012'ye çoktan o stadın boş yere yapıldığı ortaya çıkacak. sen taraftarı bu kadar soyarsan, o stadı kimse doldurmaz.