bugün

milletimizin benliğinden değerlerinden ve mukaddesatından koparılması gerektiğini arsızca ve namussuzca savunan, inanç buhranlarını başka insanlara ihraç etmeye çalışan bir avuç zümredir bunlar. bizler bunların karşısında oldukça daha çok yobaz, gerici damgası yiyeceğiz. olsun... bu onurlu vazifeyi sırtlayanlar şüphesiz büyük acılara da göğüs germesini bilecektir.

bugün milletimizin ekseriyeti milli kültürün ve onun yegane sembolü aile hayatını yaşatmak isterken, milletin karşısındaki bu aşağılık zümre milletin eğilimlerini, vicdanını ve fikirlerini hiçe sayarak milletin karşısında durmaya çalışmakta ve bu yolda her şeyi mübah saymakta.

özellikle medya sayesinde, ahlakımızın yakın zamana kadar baş üstünde tutulan prensipleri ve kıymet hükümleri ayaklar altına alınmak istenmekte. bu zümrede buna hala çanak tutuyor.

bizler bu dönemde bütün hayatımızı ve aksiyonumuzu türk-islam medeniyetinin bizlere atalarımızın yadigarı kültürüne sımsıkı sarılma gereği duyuyoruz. ancak karşımızda hiç bir nizam, kaide, gelenek ve iman prensibi tanımayan arsız ve vahşi bir zihniyeti her an asabi hareketleriyle bulmaktayız.

bu kör zihniyet, kendi aklını maddi ihtiraslara feda etmiş, benliğinden soyulmaya razı, kim olduğunu nereye gittiğini çoktan unutmuş ve uzandığı gelecek hakkında hiç bir görüşe sahip değildir.

işte bugün her değeri devirip yerine kendi prensiplerini koymak için ter ter tepinen, geçmişimiz ve mukaddes değerlerimizi tanımayan, kendi ruhunun varlığından habersiz, yabancı ruhların piyonu, beyinsiz ve inançsız zümreyi susturmak bizim milli vazifemiz olmalıdır. ancak bu mücadele hem fikir hem de reel dünyanın tüm cephelerinde olacaktır.
12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinin başta Kenan Evren olmak üzere ondan önce Adnan Menderes ve Süleyman Demirel , Turgut Özal gibi fethullahçı,şeriatçı-faşist kadrolar oluşturması ve bir Türk-islam devleti ideolojisi yoluyla amerika destekli anti -komünizmle savaşma çabaları , sol görüşlü aydınların ,üniversite profesörlerinin,gazatecilerin hapse atılması "ultra ulusalcı militan laikler " ler yaratmamıştır ; ultra faşist şeriatçı vatanhainleri yaratmıştır.
(bkz: Götünüze kına yakın!)
ultra ulusalcı militan laiklere

çatlıyorsunuz, patlıyorsunuz, kuduruyorsunuz, tepiniyorsunuz! çünkü bizim şahsiyetimiz var, senin yok!

onun içindir ki, bize ne yapacağını, hangi lekeyi ve çamuru atacağını bilemiyorsun!

eğer şahsiyet bir kubbe olsa, sizin gibi şahsiyetsizler örümcek olur onu körletmeye çalışır. şahsiyet bir tarla olsa, sizin gibi şahsiyetsizler hemen tarla faresi olmaya heves eder. şahsiyet bir ulu çınar olsa sizin gibi şahsiyetsizler tırtıl olur kurtçuk olur onu çürütmeye çalışır.

şahsiyet her yerde büyüktür. şahsiyetsizlik sizin gibi her yerde küçülür.

türk-islam medenyeti kalem, söz, fikir ve dava şeklinde heykelleşse, sizin şahsiyetsizliğiniz onu yıkmak için insan kılığında sefalet ve siliklik ve şenaat vasfına bürüneceğini hayal etmek gerekir.

ey şahsiyetsizler çatlayın patlayın kudurun tepinin. sizler bugünü kurtarsanız bile yarınları mutlaka bizler fethedeceğiz.
amerikanin usagi olmus cahil cuhela ve gercekten aptal deger dedigi seyleri bir avuc tabudan ibaret dunyaya rezil olmus tipteki insanlari rahatsiz eden insan topluluklaridir. kimsenin b.k atmamasi gerekir ulusalci laiklere.
bütünü bir iman ve ahlak temeline dayalı koca bir milleti, materyalist ahlaklarıyla katletmek siteyen bir mezbahanın unsurları.

evet bir sakıncası var bunların hala yaşadığını bu ülkenin köşe başlarını tutup toplum mühendisliğine soyunup ahlaksızlıklarını ve buhranları radyasyon gibi yaymalarının bir sakıncası elbette olacaktır.

ulusalcılık: milliyetçiliği tasfiye etmeye çalışan kimliksiz,meşum ve zararlı bir oluşum. kökü yok geleceği yok.

laiklik: biz fransadan laikliğideğil militan laisizmi devşirmişiz. isyanımız buna..laiklik eğer hayırlı bir kavram olarak tebaruz edecekse, bugün hem vatandaşın dini hürriyetini ve vicdan muhasebesini emniyet altına almalı hem de din hükümlerinin çeşitli mecilerce yıpratılmasını engellemeli. bizdeki bu değil bizdeki elinde ak-47 ile dağa çıkmış bir laiklik... köşe başlarından mermi yağdırıyor kalplerimize.

sakıncası var kardeşim sakıncası var.
(bkz: sözlükte karşı devrim sesleri)
(bkz: yaşasın faşizm)
(bkz: gel kafa tokuşturalım barışalım)
altı ok ile kavgalı bünyenin hedefi seçilmiş laiklerdir.
sacma baslik. ayrica begenmeyelerin de cekip gitme snasi oldugu konu. iranin kapisi acik suudi arabistanin kapisi acik emin olun kimse fazla ozlemeyecektir sizi.
Geçmişte Recep Tayyip Erdoğan'ın da danışmanlığını yapmış olan yazar Mehmet Metiner'in 6 temmuz 2003 tarihli radikal gazetesindeki yazısından notlar:
---
"Hiç kuşkusuz amacımız islami bir devlet kurmaktı ve bu devlet eliyle toplumu islamileştirmekti. iran'daki gibi bir devrimle de olsa, Pakistan'daki gibi bir askeri darbeyle de olsa fark etmezdi, yeter ki halkın çoğunluğunun Müslüman olduğu bu ülkede islami bir devlet kurulsundu. Ama bizler Türkiye'de diğer ülkelerden farklı olarak bunun ancak parti yoluyla gerçekleşebileceğine inanıyorduk."

"O dönem gençliğinin ağzından düşmeyen sloganları: 'Dün iran Pakistan/sıra sende Müslüman', 'Dinsiz devlet yıkılacak elbet/islami devlet kurulacak elbet'. Bizlerin ve Tayyip Erdoğan'ın inanç ve heyecanlarını bayraklaştıran sloganlardı bunlar."

"1980'li yıllar... Tayyip Erdoğan, Refah Partisi'nin (RP) istanbul il Başkanı. Henüz hiç kimsenin RP'ye rağbet etmediği yıllar. Çok sıkıntılı ve azimli bir siyasi çalışma dönemi. Genç, inançlı ve hırslı bir politikacı. Politika onun için bir araç elbet. 'islami devlet'e giden yolda parti çalışması sadece sevap kazandıran bir uğraş. Referansı bütünüyle islam olan Erdoğan, günah olduğu için 'kadın eli sıkmıyor', kahvehanede oturan insanlara selam vermenin caiz olmadığına inanıyor, kadınların siyasal çalışmalar içinde erkeklerle bir arada bulunmalarını günah sayıyor. 80'li yılların sonlarına doğru kadınların siyasal çalışmalar içinde yer almaya başlamasına 'kerhen' razı olan Erdoğan, kadınların da tıpkı erkekler gibi seçme ve seçilme haklarının bulunduğuna dair yaptığımız tartışmalarda,
'seçme hakkı olabilir, ama seçilme hakkı asla!' deyip ayak direyenlerin safında bulunuyordu.

---
şimdi meselenin sadece türban özgürlüğü mü yoksa bunu sömürerek fazlasını koparabilmek mi olduğunu oturup düşünelim. isteyen değiştiğine inanabilir, istemeyen de inanmaz. dindarların hepsine "çembersakallı yobaz, faşist" denemeyecegi gibi ülkenin kuruluş değerlerine karşı hassasiyeti olanlara da böyle laflar atmak beyinsizliktir. sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. bu kadar basit.
Türk-islam devletlerinin en hoşgörülüsünün bile bügün "milliyetçilik" nidaları atan dinci-faşistlere hoşgörü ile yaklaşacağını zannetmem.Zira kendileri bu şekilde "laikliği ve ulusalcılığı" Cumhuriyet rejimi özgürlüğü içinde eleştirirken; arzu ettiklerini o ideoloji ve ırkçı sistemde dillendirseler büyük bir ihtimalle kellelerinden olacaklardır.Yönetime ortak olma arzusu ne kelleler almıştır vaktiyle.Laikliğin içini boşaltıp,milliyetçiliği Atatürk devrimlerinden bağımsız kılarak ırkçılaştırmaya çalışmak ve sonra da bunu inkar etmek(!) pes doğrusu derler bu insanlara.
(bkz: beğenmeyen çeksin gitsin)
ilk önce "dinci", "islamcı faşist" bilmem "ılımlı islam" gibi kelimeleri ağzınıza almaktan sizi tenzih ederim. siz kim oluyorsunuzda yüce islamın yanına faşist kelimesini koyuyorsunuz gafiller. siz milliyetçiliğin vatan sevgisinin kenarından geçmeyen insanlar, siz daha gusül abdestini bilmeyen zavallılar.

sağırsınız körsünüz zira görmek istemiyorsunuz, bir şeylerin insanlık lehine değiştiğnden bi habersiniz.

ezeli ve ebedi hüsrandasınız. hiç bir fikir kıvılcımına tahammülünüz yok. papağansınız çünkü orada burada duyduğunuz boş lafların mütekerririsiniz.

her türlü muvazeneyi devirmeye ant içip devrim yobazlarının boş sloganlarının peşinden koşuyorsunuzda kendi vicdanınıza dönüp istikbal hayalleri kuramıyorsunuz. size göre her hareket ütopya ancak kendi yüzsüz ve marazi oluşumunuz meşru.

tıpkı hayata ve millete oklar yağdırmaya çalışan malum ve meşum parti gibi anti demokratiksiniz. ve şunu bilin susturulmaya müstahaksınız.
(bkz: hiper süper ulusalci militan laikler)
(bkz: çok pis milliyetçi militan laikler)
(bkz: asiri ulusalci terörist laikler)
(bkz: soven ve bir o kadar da militan laikler)
memleketi sahiplenirler,karşı görüşe tahammül edemezler,çankayaya, meclise başkalarının girmesini istemezler..
kemalizm laiklik gibi kavramların içini boşalttıkları gibi olabildiğince de sahiplenirler.

demokrasiyi hiç sevmezler..tek parti rejimine gıpta ile bakarlar..
içi boşaltılmış, temelsiz bir hayalin peşinden koşan insanlar. ne çanakkale ruhu vardır onlarda, ne kuvai milliye, içi boş, temelsiz, inançsız, desteksiz bir savunma, bu yüzden birlik olamazlar, bu yüzden binbir parçalar, faşistler, hoşgörüsüzler, darbeciler, kendi değerlerini yeri geldiğinde çiğneyen değersizler, kof aydınlar, 20 yıl sonra unutulacak uydurma kavramlara bel bağlayanlar.
bütün dinlere eşit mesafe değil, dinsizliğe yakın mesafe
bütün düşüncelere saygı değil kendi düşüncesine saygı
bütün inançlara özgürlük değil kendi inancına özgürlük

dünün batı yalakçısı, bugünün batı düşmanı, dünün dindar müslüman askerlerine alkış tutup bugün sövenler, dünün değerleriyle ayakta kalıp bugün onları yıkmaya çalışanlar, yoz adamlar, yoz düşünceler.

ingilizce bir deyim : "An empty tin makes the loudest sound" yani "en çok gürültüyü boş teneke çıkarır"

boş bile değilsiniz, pislik dolu içiniz..
bu bana birini hatırlatıyor sanki ; tamam tamam şimdi buldum..
(bkz: tuncay özkan)
(bkz: işi zikir katığı şükür düşmanı fikir bir toplum)
Domuzbağıyla insanları bağlayıp öldürmekten zevk alan sinci gerici kafalara,bulunduğumuz ülkede kardeşçe yaşamaya karşı gelip insanları öldüren kişilere,din,ırk,cinsiyet ayrımı yapanlara karşı yek vücut durabilecek oluşumu verilen ad.
osmanlının son dönemlerini hatırlatıyor bu ortam bana nedense, o dönemde devletin düzeninin ve şeklinin ve yapısının ve işleyişinin ve hatta rejimin pekte doğru ve çağa uymayacak yapıda olduğunu şüphesiz tek hisseden m.k.atatürk değildi, daha niceleri vardı, ama içine doğulmuş bir düzen ve kalıp olmuş bir yaşam tarzı vardı, başka bir sistem görmeyen,bilmeyen bu insanlar,uygulamaların pek çoğuna inanmasalar da, tamamen sadakat içgüdüleri ile devlete körükörüne bağlıydılar, bunlar vatan haini damgası yemek istemeyen ali devletin birer memuru idi, yanlış olduğunu bile bile kendilerince devlet çıkarlarını gözettiler. yılar geçti düzen yıkıldı yeni düzen kuruldu tarih kitapları şimdi onları batı ile anlaşıp vatanı satanlar tayfasında yazıyor. bugün bakıyorum da, kendilerince devletin temel ilkeleride devletin temel ilkeleri diye kendini parçalayan ve yoktan çaykaşığında boranlar kopartanlar acaba o dönemdeki memurlardan fikren ne kadar uzakta. yoksa onlar vatan haini değilmiydi? damat ferit yoksa enaz tuncay özkan kadar vatanperver miydi?
(bkz: sen neymişsin be abi a a a) *
ultra.. ulusalcı.. militan.. laik.. kelimelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş derme çatma fikir öbeği. hayalgücünün son harikası.
(bkz: kıçınızdan element uydurmayın)
sonunda bunu da yaptilar,

(bkz: bu urunleri kullanma laik cumhuriyetimi koruyorum)
amerikanın ortadoğudaki iti olmamıza, her türlü özgürlüğün alınıp yerine bez özgürlükleri konmasına, iran olmamıza, memleketi adam gibi yiyip bitirmelerine engel olmaya, Hz. tayyip in halkın parasıyla almaya çalıştığı kayıkçıklara karşı çıkıp duran. geri kafalı sömürge olma çağdaşlığını bile öğrenememiş geri kafalı gruptur... ben türbanımı takayımda gerekirse bizi amerikalı yönetsin diyemeyecek kadarda az vatansever ve az dindardır, hatta dinsizdir...
güncel Önemli Başlıklar