Bu tavrin sebeplerini siralayalim, sonra onyargili diyorlar:
a) siyasal ufuklarinda turan ulkusu vardir, tipki Hitler'in tum alman ulusunu (avusturyalilar, colga almanlari) birlestirme ulku gibi.
b)tek dil, tek milliet, tek devlet ilkesine inanirlar, ulke icinde farkli etnik gruplari kabul etmez ve "ne mozaigi ulan" derler, tipki Hitler,in "ein folk, ein reich, ein fuhrer"i gibi.
c) Karizmatik bir basbug'a itaat eden hiyerarsiler seklinde orgutlenirler, tipki Fuhrer'e bagli olusan NAZI hiyerarsisi gibi.
d) ayni kokenden gelen etnisiteler arasindaki kulturel farklari, ornegin Kazaklarla Anadolu turkleri arasindaki kultur farkini kucumserler. Tipki hitler'in avusturyalilarla bavyeralilar arasindaki farki onemsiz gormesi gibi.
e) kafalarinin arkasinda 'tarihsel dusman' belledikleri kimi unsurlar vardir. Hic yunan, hic hristiyan tanimasalar da, tum hristiyanlarin ahlaksiz, tum yunanlilarin serefsiz olduguna dair onyargilari vardir. 4 nesil oncesinde ysasamis bazi yunanlilar serefsizlik yapti diye bugun yasayan tum yunanlilardan nefret edecek kadar fantastik bir tarih-toplum algisina sahiptirler. Tipki hitler'in yahudileri tarihsel dusman bellemesi gibi.
f)kafalarinin ardinda eski osmanli'nin genis topraklarina duyulan ozlem vardir. Tipki Mussolini'nin hayalleri gibi. Misak-i milli ile perdeledikleri bir genisleme arzulari hep bulunur, oyle ki, Kibris'i dahi misak-i milli icerisinde zannederler. Tipki Hitler'in lebensraum'u gibi.
g) siyasal aktiviteleri icerisinde en onemli yeri, gundelik siddeti sik sik kullanan ve mafyavari tavirlar takinan genclik orgutleri, yani ulku ocaklari tutar. Tipki hitlerin NAZI partisini kurduktan sonraki ilk isinin genclik teskilati olan SA gibi.
h) siyasette esas olanin o anda ulkeye vatandaslik bagi ile bagli olanlarin ortalama mutlulugunu arttirmak degil, ama gecmisten gelip gelecekte de varligini surdurecek olan mitik "ulus" ulkusunu yukseltmek olduguna, tek tek bireylerin de ulus ugruna varliklarinin feda edilebilecegine inanirlar, tipki Mussolini'nin teorisyenleri gibi.
i)siyasal gecmisleri acikca NAsyonel Sosyalist, anti-semitist ve Hitler hayrani olan Nihal Atsiz'a dayanir.
j) sol dusunceden nefret eder, yeri geldiginde siddet yoluyla bastirilmasi gerektigini, cunku Sol'un koku disarida olan ve baskalrina hizmet eden bir ideoloji oldugunu dusunurler.
buna karsin farklari nelerdir derseniz:
a) Literaturde, ozellikle roger griffin fasizmin ve Nasyonel sosyalizmin bleirleyici ozelliklerinden birisinin bir "yeniden dogus miti"ne sahip olmasi oldugunu soyler, ki bizim ulkuculerde buna atif nispeten azdir.
b) fasizm, genelde din olayina soguk bakar ve dini duygularin milli duygular icin bir tehdit oldugunu soyler. Oysa Turkes'in Nihal Atsiz cevresine tavir koymasinin ardindan ulkucu kanat bu 'saf' milliyetcilikten ayrilmis, hem milliyetci hem de islamci bir ideoloji kurmaya calismistir.
c) fasizm icin biyolojik milliyetcilik sart degilse de sik gorulen bir ozelliktir. Bizim milliyetcilerde bu biyolojik milliyetcilik pek vurgulanmaz, ancak iraktaki turkmenleri soydaslarimiz sayip, oradaki kurtleri saymamak gibi ufak ayrintilarda kendini belli eder. Atsiz cevresinin uzaklasmasiyla bu ozellik de ortadan kaybolmustur.
sonucta, evet literatudeki fasizm tanimina bire bir uymaz, ama ulkuculere fasist demek o kadar da abartili degildir.
gerizekalıların asla anlayamayacağı bir ayrımdır. çünkü onların içleri o boktan ideolojilerine -veya ütopyalarına diyelim- ait safsatalarla o kadar dolmuştur ki bu ince ayrımın farkına varamazlar, milliyetçi kardeşlerime siktir edin anlamasınlar kendinizi yormayın derim.
milliyetçiliği de türk milliyetçiliği ve avrupa temelli öğrenilmiş milliyetçilikle(emperyalizm desek hiç ayıp olmaz) ayırmadan, ancak havaya suya "sokup çıkarmak" için kullanılabilecek söylemdir.
ikinci olarak da dikkat edilmesi gereken ise "gerizekalılık"tır.
ikinci sınıf'a ülkücüleri koymak yine hiç de ayıp olmayacak bir yaklaşımdır. şimdi örnek olarak, üniversitede kızla erkek elele gezemez veyahut erkek adam kırmızı giymez gibi süperzeka ürünü donelerle bir insana karşı her türlü şiddeti reva gören insana ne denilebilir ki mesela? daha eskilerden örnek verirsek, samsun içiyor diye hain deyip dövmek, fikir belirtiyor diye salya saçıp sonuçta yine dövmek... hoş bu mert arkadaşlarımız, geçmiş zamanda silahsız, çok yakın geçmişte ise sürüsüz geldikleri zaman pek de leziz dayak yiyorlardır orası ayrı.
son olarak da, ama ama! onlar gerçek ülkücü değil söyleme de ancak kadir inanır. basittir çünki, baktın büyüttüğün bok etrafa kokudan aman vermiyor. o boku kaldırıp çöpe atarsın, atamıyorsan yada atmak istemiyorsan da çıkıp karşıma onlar gerçek ülkücü değil dediğinde afedersin burnuna osururum hacı.
gerizekalıdan milliyetçi olmayacağı gibi amip bişe olmaz.
özetle sadece burayı okursanız kafi gelir, burası da ahanda hemen aşağısıdır,
ülkücü hareket denilen rezillikle lütfen hiçbir insanı karıştırmayın. ülkücü hareketin tarafımca pekeke'den pek bir farkı yoktur.
büdüt : bunun yanında milliyetçiliğin zaten çok zamandır faşizm olarak gösterildiği doğrudur. arzu edilirse net açıklamaları da bolca mevcuttur. ayrıca tekrar ediyorum zekasız olan futbolcu bile olmasın. amin!
"gibi göstermek" kısmından tutunca, zaten konunun temeli anlaşılmaktadır. gerçi onların bir kısmı ve cidden çok aptal ve gelişmemiş olanları da bu kanaati güçlendirmek için oldukça çaba sarfetmiyor değil. yalnız, milliyetçi deyince türk milliyetçileri mi, yoksa bu ülkede birbirinden türeyen üç tane adamı bile ırk diye yutturmaya çalışan şebeleklerin yaptığı da milliyetçilik hani. yoksa büyük atatürk'ün devletimize temellendirdiği, ayrıştırıcı değil bütünleyici türk milliyetçiliği mi?
tek nedeni, atatürk tarafından göklere çıkartılan ama atatürk'ten sonra hitler tarafından çarpıtılan nasyonel sosyalizm'dir.
şimdi, "atatürk, nasyonel sosyalist değil, kemalistti, kendine özgüydü" diyenler olacaktır. kemalizm, nasyonel sosyalizm'in atatürk'ün bakışı ve yaptıkları ile şekillenmesidir. günümüzde bir insan milliyetçi ise sosyalist değildir, sosyalistse milliyetçi değildir. ama bu adam her ikisinin ortasındaydı. milliyetçi-sosyalist.
kemalizm'e "solidarist korporatizm" diyorlar. hani şu almanya ve italya'daki faşist partilerden alınıp değiştirilen chp parti programları.
ismet inönü bile, atatürk'ten sonra bu programları 2. dünya savaşı'nda dengede tutacağım diye bir stalin'e, bir hitler'e göz kırparken, stalin'e göz kırptığı bir sırada da 1944 davası ve nutku ile türk milliyetçilerini feda ederken; sokakta, milliyetçi duygularını bastıramayan, dünyanın bir ucunda kalmış kardeşleri için üzülen, "dağlarda mehmetçik'e pusu kuranlar"dan ibaret sandığı ama büyükşehirlerde bile insanın gözünün içine giren insancıklara karşı kendi insanını savunan vatanseverler ne yapabilir?
ülkücülerin, "sosyalizm" kelimesine "vahşi kurtlar" gibi baktığını düşünenler, muzaffer özdağ'ın "biz milliyetçi sosyalistleriz" demesini ya açıklayamazlar, ya da kendi bakış açıları ile açıklamaya çalışırlar.
sabah televizyonda kerem'i gördüm. mor ve ötesi'nin sakallı bateristi. bu grubun çizgisini herkes biliyor zaten, açıklamama gerek yok. çiçekten böcekten bahsederken seviyorum valla bu kerem'i, ama söylediği bir şey canımı yaktı.
spiker, "anadolu'da hep insanlar bir arada barış içinde yaşadı, değil mi? genelde böyle bir hava var..." gibi şeyler söyledi. kerem de, "evet, haklısınız. ama sadece anadolu'da değil; kafkasya'da vs. bu barış ortamı vardı. insanlar birbirine karıştı, zorla göç ettirilenler oldu ama insanlar birbirine karıştı, kaynaştı..." vs.
ne kadar basit geliyor insana! çeçenistan'da, karabağ'da barış ortamı olması (!), türkistan'da insanların ailelerinden koparılması ve geri dönmelerine hâlâ izin verilmemesi... ama o zorunlu göçleri türkler'in yaptırdığı düşünün bir de! eyvah, eyvah! türkleri baskın tutmak için ermenileri kesenler, kırım'daki adamı, sibirya'ya sürmez mi? faşist türkler!
soğuk savaş dönemindeki "ya o taraf, ya bu taraf" şartlarında, komünistlerin içinde de, ülkücülerin içinde de bir "yin yang" vardı. herşeyde olduğu gibi; iyiler de var, kötüler de. ama genellemelerin gözü kör olsun işte. komünistler bölücü, ülkücüler faşist. atatürk de faşist, tsk da faşist.
aynı bölünmenin 2008 versiyonundayız. ama hala insanımız, en önemlisi gençlerimiz "bu oyunun farkındayız artık" derken bile birbirine "öcüymüş" gibi bakıyor. dahası bunu demekten ben usandım, siz dinlememekten usanmadınız.
dün, 1 eylül dünya barış günü idi. herkesin, geçmiş barış gününü kutlarım. ama geçti, gitti. önümüzdeki günlerde adam gibi kutlayabilmek dileğiyle.
buraya tez yazsan, bir kısım insanları bunun yanlış olduğuna inandıramazsın. çünkü onlara göre ülkücüler eli kanlı faşist katillerdir, seksen öncesinde güllük gülistanlık ülkeyi, solcular kendilerine hiç birşey yapmamışken, solcularla çatışarak karıştırmışlardır. aslında onlardan faşist damgası yemek için ülkücü olmaya gerek yok, ağzından türk kelimesi çıksın yeter, mao'cu işçi partisini bile faşist yaptılar. samimiyetleri anlamak için bir kaç oalyı tahlil etmek gerekiyor.
onlara göre 74 harekat faşist tc nin kıbrısı işgali idi. halbuki o sıra kıbrıs yönetimi faşist bir papazın ve onun eoka'sının yönetiminde idi. adam hem faşist hem papaz, bir kömünistin nefret etmesi için başka ne sebep olabilir. ama yok, orayı faşist yönetimden kurtaran türk ordusu, onaların gözünde default olarak zaten faşisttir, çünkü adında türk geçer bir kere. bu memlekette faşist damgası yememek için türk kelimesini ağzına almayacaksın. geçelim.
pkk meselesi. apaçık ırkçı bir hareket, kürt ırkıçılığına dayanan ayrımcı hareket. yahu bütünleştirmekten bahsediyorsan bunu yapan bütünleştirici olan ırk aramayan kültür milleyetçiliğine dayanan türk milliyetçiliği var, bütünleştirici bir unsur. ama yok faşist pkk'nın taşeronu olmaya devam ederler. ülkücüye en ufak bir musamaha gösterilmez, ama pkk'nın yaptıklarını meşrulaştıracak hareketler her zaman bulunur. (bkz: terörist olmanın meşru sebepleri).
stalin'in katlettiği insan sayısı hitler den de fazladır. kızıl zulmün orta asya'da uyguladığı katliamı da görmezden gelirler kültür asimilasyonunu da.
şuan doğu türkistan'da yaşananlara ses çıkarmazlar. sosyalist ya çin. ne zorunlu kürtajlar, ne yakılan köyler hatırlarına gelir. neden, çünkü orda zulme uğrayan türktür. yahu komünist arkadaşlar, tamam enternasyonalsiniz, her millete eşit olmanız gerekiyor, peki bu eşitlikten neden hiç bir türk kavmi payını almaz. neden sadece gayri türk unsurları dile getirirsiniz. kırım'da, doğu türkistan'da, orta asya'da hiç mi zulüm olmaz?
ülkücülük, kültür milliyetçiliğidir, ırka dayalı değildir, yanlış ithamlarda bulunmayın. bu hareketin lideri "onlar ne kadar kürtse ben de o kadar kürdüm, ben ne kadar türksem onlarda o kadar türktür" demiş. hangi ırktan bahsediyorsunuz. bu hareketin adı türk-islam ülküsüdür, her türlü hümanist değerden evvel, islam buna izin vermez, o nedenle türk-islam ülkücüleri faşist olamaz.
ülkücü kurum, kuruluş, ideolog ve bu dava ile isimleri anılan insanların kim oluğu bilinmeden çocuğa don biçme eyleminin sık sık yapılma durumudur.Şöyleki;
Ülkücü dünya görüşünün milliyetçilik anlayışında; dil, din, toprak birliği vardır. soy birliği aramaz. atatürk'ün milliyetçilik anlayışı ile paraleldir. şimdi hemen atatürk miliyetçiliği zırvasına girecek olanlara ilk tembihim sakın bunu söylemeyin zira kişilerin milliyetçiliği olmaz; atatürk bir türk milliyetçisidir, konu başlığı iytibarı ilede konumuz bu değil. ülkücü ismi ile anılan nihal atsız büyük bir türk milliyetçisidir ama ülkücü olmadığı gibi ülkücü gençlerie pek sevmez zira kendisi şamanisttir. evet neymiş çocuklar hep birlikte tekrarlıyalım; nihat atsız ülkücü değilmiş. ülkücü ideoloji her türlü kast sistemine aykırı bir duruş sergiler zia inandığı en önemli değerlerden biride islam'dır. ve islam'ın temel kaynağı kuran'da bahsi geçtiği üzre kimse kimseden üstün değildir, üstünlük takvadadır ayeti kerimesi ile türk milletinin diğer milletlerden üstün bir ırk olduğunu düşünmez.
ülkücü ideolojinin yazılı bir doktriner sistemi vardır. okuyan her bünye bilirkki 9 ışık isimli bu eser içinde liberal, ve sol tendanslı ekonomik yaklaşımlar varken bu ideolojide antropolojik ırkçılık yada faşist ideolojinin yaklaşımını bulmak mümkün değildir. örnek; köy kent projesi ki bu proje bülent ecevit dönemin chp lideri dahi kabul görmüş bir atılım hamlesi olarak ele alınır.
Faşist gösterim ülkücü ve milliyetçilere değil kendi kulvarında olmayan her sol ideolojinin birbirine attığı bokta başka bişi değildir. tkp chp lilere faşist der, tkpml, dhkp-c ye faşist der ve bu uyduruk düzenleri sürer gider. ideolojik daracığı kıt olan her bünyenin zırvalarından bir demettir ota boka faşist demek.
fasist oldugu belli olan grubu, fasist bunlar diyerek tekrar parmakla gosterenin kim olduguna bakmak gerekir.
fasist olmayan bir gruba , kimin fasist dedigi daha cok dikkat cekmelidir.
hani kendini ak gostermenin yolu baskasini karalamaktir ya, dibi daha kara olan tencerenin farkedilmesi gerekir.
edit: bir de japon miileti var. onlarda pek bir milliyetci. dikkat arz edilir onlara. japon yapiyor abi.
bir de her gordugu milliyetci insana fasist diyenler var. onlarda biraz kitap okusun.
bu elbiseyi kimse zorla giydirmedi onlara. kendileri giydiler. pek de sevdiler. şimdi libas eskiyince örtünecek örtü bulamayanlar mutant bünyelerinin ifşa olmasından rahatsız. akşam yediğin hurmalar sabah yüzünü tırmalar diye bir laf var.
bence, "ülkücü", "faşist" ve "milliyetçi" kavramları birbirlerinden tamamen farklı anlam taşımalarına rağmen, siyasi tarihin farklı dönemlerinde ve farklı ülkelerde bu görüşlere karşı olanlar tarafından "tek" bir anlama sürüklenmek istenmiş veya bu karşıt görüşlüler tarafından "belirli" anlamlar yüklenmeye çalışılmıştır. bu yüklenen anlamlar kişiden kişiye göre, doğrudur, kısmen doğrudur veya yanlıştır. ama farklı coğrafyalarda yaşayan ve bu kavramlara karşıt olan görüşlerin, bu kavramlara "tek" bir anlam yükleme teşebbüsü, tüm siyasi tarih boyunca gözle görülür bir durum olmuştur.
daha somut olarak;
adolf hitler ülkücü müdür, faşist midir, milliyetçi midir?
deniz baykal ülkücü müdür, faşist midir, milliyetçi midir?
sorular, farklı kişilerle çoğaltılabilir.
yalnız, başlıktan anladığımız üzere ülkücü ve milliyetçiler bir tarafta, faşistler bir taraftadır. yani aslında açılan başlık bile kendince bir siyasi görüş benimsemektedir bu üç kavram üzerinde kategorileştirme bakımından.
berlin duvarı yıkılmadan önce, doğu almanya'da yaşayan halkın aklındaki faşizm ile milliyetçilik düşüncesiyle, bugün eski doğu almanya sınırları içinde kalan bölgede yaşayan insanların faşizm ve milliyetçilik düşünceleri aynı mıdır?
ya da 1980 öncesi ülkücü ve milliyetçi olan kişilerin görüşleriyle bugün ülkücü ve milliyetçi olan kişilerin görüşleri aynı mıdır?
veya atatürk milliyetçi miydi, faşist miydi, ülkücü müydü?
burada aslında sorulacak soru, milliyetçilik, faşizm veya ülkücülükle neyin kastedildiğidir. bugün kendini solcu ya da ulusalcı olarak tanımlayan biri için bu üç kavram farklı anlamlar ifade eder. ama bugün liberal, demokrat görüşlü (her nekadar ben onlara demokrat demeyi sevmesem de) birine bu kavramları sorsanız hepsi aynıdır onun için, hiç bir farkı yoktur.
dediğim gibi siyasi görüşlerin kavramlara yüklediği anlamlar ve onlar üzerinde kastettiği şeylerdir asıl konuşulması, irdelenmesi gereken.
ülkücülüğü tam kavrayamamış, her geleni ülkü ocaklarına alan ocak yönetimi ve ülkü ocaklarına gerekli desteği vermeyen mhp yüzünden haklı olan eylemdir.
şöyle ki: ülkü ocaklarında bir sürü kitap vardır ama kimse okumamıştır. ülkü ocaklarına gelenelerin büyük bir çoğu kavgada göt için oraya gitmektedirler, ve oraya gelen bütün liseliler nefer olarak görülmektedir. ve yaptıkları bütün seviyesizlikler ve anlatılanların dışına çıkmaları ve bu eylemlerini türklük, turan, kızılelma adına yapmaları türk milliyetçiliğinin tek kalesiymiş gibi gösterilen bu oluşumun faşist olmasının nedenidir.
dütdüt: ülkücü kesim hemen eksilemeye başlamış. arkadaşım ben bunları gördüm yaşadım oturduğumuz yerden sallamıyoruz.
ülkücülük ve milliyetcilik kendi başlarına da yeterince rahatsız edici kavramlardır. hakaret olarak faşist kelimesini hepimiz kullansak da -mesela 1 mayıslarda olanlardan sora güvenlik güçlerine mına kodumun faşistleri demek gibi- günümüz kurt kardeşleriyle, 1940 almanyası nazileri arasında belirgin farklar vardır, her ne kadar birbirlerinden beslenseler de.
80 öncesinden beri milliyetçi, ülkücü kesim ''faşist''likle suçlanıyor. ülkücüysen faşistsin... yok öyle bir şey..
ülkücü hareketin önemli isimlerinden nihal atsız, ikinci dünya savaşı yıllarında ''faşist'' musollini'ye şiirlerle meydan okumuştur:
`ey benito musollini, ey gayet yüce
italyanların başbuğu muhterem duçe
duydum ki, orduların gelecekmiş yeşil bosfor'a
buyursunlar, bizim için savaş düğündür!`
80'li yıllarda, ülkü ocaklarının amblemi, çark şeklindeki üç hilal, hitler'in gamalı haçına benzetildi, faşistsiniz denildi, oysa üç hilal; osmanlı imparatorluğu'nun türk kağanlığı, islam hilafeti ve roma imparatorluğu'nu temsil eden, bu üç kudreti bünyesinde toplayan bir imparatorluk olmasından ieri gelmekteydi. sol kesim ise bu çarkı ''gamalı haç'' haline getirip ''faşistler'' demeye devam ediyordu..
aynen o yıllardaki gibi, bugün de milliyetçiysen, türklüğü, ülküyü savunuyorsan değerlerine sahip çıkıyorsan sen ''faşistsin'' başka bir şey olamazsın...
osman yüksel serdengeçti gibi muhteşem gönül dostlarının hayatlarını kendilerine şiar edineceklerine devlet bahçeli gibi üniversitede birilerine kıysınlar diye el altından gençlere akrep paylayan birini şiar edinenlere en basitinden gösterilmesi gereken bir tepkidir.
Sözlüklerin gençlikle dolup taşması sebebiylemidir nedir pek bilinmez ama pek geçmişten bir haber olması sebebiyle burda veya ekşi sözlükte deli gibi solculuğu veya sağcılığını savunarken akla karayı seçememeleri bende bu yaşımda deli gibi birşeyleri anlatma ihtiyacı doğuruyor.
Yukarda serdengeçti - bahçeli ekseninde verdiğim örneği biraz genişlendirecek olursak ve özellikle devlet bahçeli kısmına Alparslan Türkeş i de eklemek istiyorum. Şöyle ki kendilerini darbeci albay olarak hafızamıza kazımamız bile akla karayı seçmemize neden ola bilir.
Bu bağlamda solcu heveskar gençlerimizi hatırlamadan geçemeyeceğim. ilhan Selçuk gibi Eylül darbesini öve öve krizlere giren eski apoletli bir yazarın tutuklanmasını mantık dışı bularak bunu özümseyerek veya kendinden bilerek saçma sapan kuruntulara dalan bre genç düşünmezmisin ki Doğu Perinçek gibi provakatörlerin yüzünden dün Uğur Mumcuları kaybettiğimizi.
Veya bu operasyonu bir AKP başarısı gibi görenler yahu bu operasyon seni veya beni hatta bu halkı sevdikleri için yapılmıyor bu bir gereklilik olduğu için yapılıyor. Kapatılmamak için veya senin bu genç yaşına boyunu aşan gizli rant kavgalarının bir neticisi olduğunu düşünmezmisin.
Velhasıl, halk kahramanlarını ülkücü veya solcu gibi kuramlarının içinde bulamazsınız ve bulamayacağınız gibi bu kahramanları bu kavramların içine sokmayınız. Sokmayınız ki bugün dünyada faşizme faşizm diye bilesiniz veya komunizm komunizm diye bilesiniz. Yani gençler Nazım Hikmet leri veya Peyami Safa ları kendi olması sebebiyle seviniz okuyunuz ve idrak ediniz.
faşizm, öylesine rezil-i rüsva edilmiş bir ideoloji ki; ancak bir kaç meczup bu ideolojiyi göğsünü gere gere açıklayabiliyor. buna rağmen bu durumun kötü bir tarafı var; açık açık faşizm yapan, kendisine liberal süsü vermeye çalışarak merkeze oynayanlar kendilerine faşist denince karşı tarafı kavramları bilmemekle suçluyor. bu durum ancak su-yağ ilişkisindeki yağa benziyor. üste çıkmaya çalışmaları, kavramları eğip bükmeleri ise bir şeyi değiştirmiyor. faşist gene faist kalıyor. asıl cesaret ise faşizm yaptığını kabul etmek oluyor.