üniversite kurumun adıdır, dolayısıyla bu kurumda okuyan 2 yıllık öğrenciler dahi kendilerine üniversiteli diyebilir.
ünvan bakımından ise herhangi bir haksızlık yoktur. zira tıp'ı bitirenler isimlerinin başına "dr." ünavanını alırlar ki
lisans sahibi kişilerin bu ünvana ulaşması için yüksek lisans yapması üstüne senelerce çalışması gerekir..
veteriner fakültesi okuyanın kesinlikle hakkı olan bir şeydir. üniversitede zor bölüm olarak sadece tıp yoktur. (bkz: tıpçıların burunlarının havada olması)
Bir çok tıpçının bu söylemi duyduktan sonra 'bas git durduk yere adımızı, şanımızı, mesleğimizi, kalitemizi karalama' diyeceği söylemdir.
böyle bir zihniyete sahip olan doktorun eline düşen hastaya Allahtan rahmet sevenlerine baş sağlığı dilenmelidir. Çünkü bu doktor tenezzül edip o diplomasının olup olmadığı belli bile olmayan düşük insana * müdahale etmeye gerek görmeyecektir.
bir zamanlar devlet hastanelerine giden fakir fukaraya "muaynehanemde devam edelim. buranın imkanları yetersiz" diyerek bir yığın parayı ceplerine indiren şerefsizlerle aynı meslekten olacağıma paşa paşa okur mühendis olurum paşam. he o şerefsizlere dur diyende yok malum ülkede. 50-60 yaşında her tıpçının sonu budur desek yeridir herhalde. istisnalar olacaktır elbette.
çünkü diğer mesleklere sahip olmak için üniversitede okumak gerekmiyor. bu ne bee? ayrıca tıpçı ne? ne biçim bi dümen bu? bölücülük yapılıyor bu başlıkta uyansın tüm halklar!*
Eğer bize bir sınav ile seçim hakkı veriliyor ise, bu ülkede hakimler, öğretmenler, savcılar, mühendisler bulunuyor ise demek ki herkes eşit oluyor arkadaşlar. Sen tıp okuyor isen o öğretmenlerin sayesinde okuyorsun. Bu başlığı açan arkadaşa sormak istiyırum ' Tüm sülalen tıp mı okudu? , tıp okuyorsunda ilerde bir iş bulamzsan ne yapacaksın?'. Bence çok saçma. Kafalarınızda öyle şeyler kurmuşsunuz ki tıp fakültesi okudunuz diye dünyayı göremez olmuşsunuz. At gözlğü takmak bu başka bir şey değil. Sizi kınıyorum ve bukadar havanın sonradan sizde şişmesini istemiyorsanız düzelmenizi diliyorum....
Okumuş ,okumuş ama daha kendi okuduğu bölümü adamakıllı söylemesini öğrenememiş zırva yazar söylemidir,salı pazarında tıp satarken görebiliriz.
(bkz: tıpçı)
son sıralardan bi tıp fakültesini kazanmış hayatta hiçbir ekstrası olmayan muhtemelen araba aldığında dr plaka takıp kendisini inek gibi damgalatacak insanların tıp fakültesini bi bok sanması sonucu ortaya çıkan cümle.
ulan hepimiz etrafımızda rahat okuyan insanları görüp " bunlarınki de okul mu be diyoruz." düşününce bi insan 18-19 yaşında girdiği okuldan 24-25 yaşında evli 2 çocuk sahibi yorgunluğuyla büyük kısmı boş, ağır, 2 hocanın klinikte kıçında dolaşarak aldığı eğitimle çıkıyor. bunun ezikliğiyle de akşam evinde anca sizinki de okul mu be bühühühü diyor işte. hele bir de ilk sene okuldaki eğitimin ideallerle olan alakasızlığını görünce yaşanan hayal kırıklığı var ki...
şu saatten sonra aklı olan aynı puanla iyi bir mühendislik tutuyorken tıp yazmaz.
bırakın yazsın çocuk kendini üniversite okuyor sansın.
bir tıpçı olarak tam tersini savunduğum önermedir, o kadar dersin altından notun altından kalkıp da sosyal olmak biraz zordur. bu açıdan çoğu tıpcı anca kendi fakültesinde hastane, dersane, ev arası gidip gelir. tam anlamıyla üniversite yaşantısı sürdükleri söylenemez.
biz yaşıtlarımız gibi insanca gençliğimizi yaşarken, hayvan gibi ders çalışıp, tıpa sokulan (!) arkadaşların beyninin sadece ezber kısmını çalıştırması neticesiyle beyin mıçmıçlaması olması sonucu ne dediklerini sapıtmalarıdır.
ulan o tıpçıysa biz neyiz? hayır yani fark ne ki ha işletme okuyan adam da ygs lys ile giriyor tıp okuyan adam da. hadi onu geçtim bir de özel yetenek sınavıyla girip okuyanlar var. pardon da biz amele miyiz kardeş?
bir avukat olmadan şiddet gördüğümüz hasta yakını ile nasıl hesaplaşacağız?
bir öğretmen olmadan evladımızı nasıl okutacağız?
bir mühendis olmadan apartmanda nasıl oturacağız?
bir çiftçi olmadan karnımızı nasıl doyuracağız?
tıp okumak çok özel de bir şey değil, türkiyede her sene 5 bin kişi okuyor.
yazık, alınmış yazır söylemidir. tamam tamam en birinci üniversiteliler tıpçılardır diyerek içini rahatlatmasına yardımcı olunması gereken yazar başlığıdır.
okuduktan sonra birkaç dakika aralıksız sövüp sakinlestiğim anda da kahkahalara boğulmama neden olan başlık.
tıp okumak demek minimum 14 seneni harcamak, gece yarıları acillerde yatıp kalkmak demektir. insanlarla ilgilenmeyi seviyorsan, ne ala.