ayrıca, abd'nin giremediği ülkelere mensup çocukların, "olmadığı" olimpiyatlardır.
mesela iranlı çocuklar yoktur bu olimpiyatlarda. kuzey koreli çocuklar da yoktur, kübalı çocuklar da!
çünkü bu ülkelere fethullah gülen okulları girememiştir zira cia hakim değildir.
abd diyoruz, cia diyoruz "darbeci" ilan ediliyoruz. neden abd'nin olmadığı ülkelerde yoksunuz arkadaş hele bir bunu söyleyin? dünya sadece abd'nin olduğu ülkelerden mi ibaret?
birçok kişi tarafından hoşlanılmayan bir oluşum (artık kendilerini cemaat olarak görmüyorlar) tarafından organize edilen organizasyon. Güzel bir organizasyondur. Henüz eleştirilmemesi gerekir, çünkü yeni bir faaliyettir. 10 yıl sonra belki şu tür eleştiriler yapılabilir; neden hep fethullah gülen'in okullarında bulunan kişiler katılıyor bu olimpiyata, neden 23 nisanda yapılmıyor ve bu işi neden devlet organize etmiyor vs... erken henüz erken.
çekemeyenlerin kıskandığı ve sürekli çamur attığı, türkçe için kılını kıpırdatmayan, kendini vatansever ilan eden koca beyinli insanların kınadığı güzide faaliyettir. bu faaliyeti yapan kişinin kim olduğu önemli değildir. fethullah gülen de olabilir aydın doğan da(aydın doğan türkçe ile götünü kaşır anca o ayrı mesele). önemli olan ortada türkçemize pozitif bir etkisi olan, tüm dünyada dilimizi tanıtmaya çalışan önemli bir etkinliğin olmasıdır. kötü niyetli insanların iyi niyeti suistimal etmesi bu olimpiyatın misyonunu değiştirmeyecektir. insanlar istediği kadar kendilerini; kendi sözleri ve fikirleriyle tatmin edebilirler. ancak ortada bir gerçek vardır. o da dünya üzerinde türkçe için yapılan en somut ve pozitif hareketin türkçe olimpiyatları olmasıdır.
nurcu gövde gösterisinden ileri gitmeyen şeylerdir. sanki o kadar zenci çinli çocuk türkçe öğrenince dünya değişiyor, ya da memlekete 3 kuruşluk bir fayda sağlanıyor.
fakirlikten kırılan üçüncü dünya ülkesi çocuklarının, nereden geldiği belli olmayan bir sermaye kullanılarak eğitilmesinin ardından kameralar önünde sömürülmesi organizasyonudur.
çok iyi türkçe biliyorlar ya, biri de sorsun "evladım sen neden türkçe öğrendin biliyor musun?" diye.
Her yaptıkları hareketleri eleştirilen nur cemaatinin eleştirilmeyecek organizasyonu.
yine bir çoğunun suç attığı organizasyon. fakat yararlı organizasyon.
Neci olursa olsun, kim olursa olsun bu adamlar bu organizasyonla bilmem nerelerdeki çocuklara türkçe'yi öğretiyorlar. o çocukların işlerine yarar yada yaramaz fakat öğretiyorlar.
yok olmakta olan dilimizi korumaya ve yaymaya çalışıyorlar. Türkçe'nin önemini tüm dünyaya gösteriyorlar. Türkçe'nin büyüklüğünü herkese gösteriyorlar. helal olsun demekten başka laf söylenemez bu organizasyona.
isimden kaybeden yarışma. sen kalk türkçeye önem verdiğin izlenimini yaratma amacı ile örgütlen ama yaptığın yarışmaya "olimpiyat" gibi eski yunan kökenli ad koy. hiç olacak iş mi!?
bazı sığırgillerin "feto'nun işi" diyerek dışladığı önemli olay.
Ulan adamın ismini değiştirere dalga geçiyosun, küfür ediyosun, ithamlarda bulunuyorsun, vatan haini ilan ediyorsun ama ne olursa olsun böyle bir hayrı dokunmuş adamın bu memlekete memlekete. sen ne yaptın lan bu güne kadar boş konuşmaktan başka? Modanız geçti gözüm sizin.
güzel ülkemde, güzel dilimize sahip çıkmak için herhangi yaratıcı bir organizasyona rastlamazken,
dünyada evrensel bir dil olma yolunda ilerliyormuş türkçe.
dilimize giren yabancı sözcüklere seneler sonra, (kelimeler insanlar tarafından benimsendikten sonra)
türkçe karşılıklar bulmaya çalışan kurumlara bi organizasyon düzenlense, daha etkii olur.
ülkemizde ikinci bir dilin resmi olarak kullanılması tartışılmaya başlamışken,
yani kendi içimizde dil birliği sağlanamıyorken, olimpiyat yapmak çok gülünç.
kim yapıyorsa yapsın, kim düzenliyorsa düzenlesin; ben bu organizasyonda emeği geçen herkese müteşekkir olurum arkadaş. farklı dinler, farklı milletler, farklı kültürler ama tek ortak payda türkçe.
ülkemizde türkçeyi, turkcheleştirenlere inat; ülkemizden binlerce kilometere uzakta eğitilen, türkiye sevgisi aşılanan ve öz türkçe öğretilen bu gençlerinde önünde de saygıyla eğilirim. türkçe demek, türk demektir türk demektir.
asırlarca dünyaya hükmeden ecdadına sahip çıkmaktır bu olimpiyatlar, onların ruhunu yad ve şad etmektir, bu ülkede türkçe konuşulsun diye can verenlere, kan dökenlere bir armağandır bu çocukların varlığı.
farklı kıtalardan seçilmiş yüzlerce çocuğun hep bir ağızdan, gururla istiklal marşını söylemeleri. bundan daha güzel bir şey nedir ki ola!
an itibariyle 8. türkçe olimpiyatları'nın finali ankara'dan canlı yayımlanıyor. *Tabi güzel şeyler bunlar ama bütün türkiye'yi gururlandırması gerekirken belli bir kesim nasipleniyor bu gururdan.
bu arada sunucunun an itibariyle yaptığı yorum hepimizi koparttı. "isteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci" dedi ve türk atasözlerinin değişmesi gerektiğini türk dil kurumu başkanından rica etti. sanırım daha önce hiç görmediğim bu sunucuınun öncelikle türkçe öğretmeninin görevden alınması gerekiyor. Taa dünyanın diğer ucundan minicik çocuklar öğrenmiş sunucumuz kendini rezil ediyor. bilmiyorsan öğren be adam sor, çevir oradan birini, herkes biliyo türkçeyi. *
bu yıl 120 ülke ve 750 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilen etkinliktir. bu kadar farklı ülkeden, bu sayıda insanı ülkemize getirerek, bir organizsayon gerçekleştireceksin ve de badem bıyklı olacaksın. bıyıklarını kes de öyle yap ne yapacaksan(!).
böyle bi organizsayonu gerçekleştirebilecek herhangi bir grubun önünde saygıyla eğilirim. zaten başka bi grup yapmış olsaydı tüm ana haber bültenlerinde en azından 30 saniyelik de olsa duyurulurdu. önemi yıllar sonra daha iyi anlaşılacak olan bi yapılanmanın gösteri kısmıdır. emeği geçenlerden allah razı olsun.
dün akşam ataköyde yapılmış olan veda proğramı an itibariyle stv de yayınlanmaktadır. şüphesiz muhteşem bir geceydi canlı izleyenler için... insan ayakta alkışlamak istiyor bu çocukları, ve arkalarındaki fedakar, hayatlarını adamış kocaman gönüllü insanları...
dilde birlik fikrinden yola çıkan i. gaspralı'nın çizdiği turan rotasında olmayan ülkelere türkçe öğretme çabası.
tıpkı papağanlara öğretilen üç beş kelime gibidir.
geniş bir daireyi kapsayan türkçe'nin anadolu sahasında konuşulanın adı türkiye türkçesi'dir. türkçe diye bir genelleme yapabilmek için öncelikle dilde turanın gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
türkiye türkçesi olimpiyatlarıdır kendisi. olimpiyat kelimesi "her dört yılda bir, başka ülkede yapılan, yalnızca amatörlerin katıldığı uluslararası spor yarışmaları.
çeşitli spor dallarında düzenlenen yarışma." anlamını içermektedir.
türkçeyi spor olarak kullanan ve ana dillerini arapça kabul eden insanların eğlencesi.
olimpiyat kelimesi üzerinden aşağılanmaya çalışılan yarışma.
yahu eleştirmek normaldir de , eleştirirken insan bu kadar "bağcıyı dövme" amacını ortaya çıkarmaz.
sırf türkçe olimpiyatı dediler diye , adamları anadili arapça konuşan , türkçeyi spor olarak gören ilan eden sığırlarla aynı havayı solumak ne acı.adama sorarlar "bilim olimpiyatı" deyince , yorum için hangi organını kullanacaksın diye ...
bugün tanıtım videosunu izlediğim ve 130 ülkenin katılımıyla gerçekleşeceğini öğrendiğim olimpiyat. düşünsenize 130 ülkeden, milletten insan türkçe konuşuyor, şarkılar söylüyor. gerçekten büyük bir başarı.