türkçe dili o kadar kendine yabancılaştı ki, artık türkçe olduğunu düşündüğümüz dilde araya gerçekten bir kaç türkçe kelime giriyor. yani ne olduğu belirsiz bir dil konuşurken araya türkçe kelimeler sokmak başarı sayılıyor.
örnek :
--spoiler--
- aga, nabers ya?
+ napak, eyidir kanka.
- kankiş mi panpiş.
+ ne diyon len emo?
- bsg amuğaa koyam.
+ türkçe konuş yarraam
--spoiler--
nefret ettiğim olaydır. almanya dan gelenler özellikle bunu çok yapıyorlar. gözlemleyen bilir türkçe, almanca, ingilizce hepsini bir cümlede kullanmayı başarabilenleri de vardır. ha birde boyunlarındaki altın zinciri unutmamak gerek.
türkçe öğretmenlerinin en uyuz olduğu, çemkirdiği tiplerdir. alışılageldik de olsa yabancı hiçbir sözcüğü kabul etmediklerinden dünyada belki de varlığından en rahatsız oldukları tiplerdir.
edebiyat, tarih veya hukuk eğitimi almış kişilerde bazen arapça veya farsça kelimeleri duymamız normal de lise öğrencilerinin yarım yamalak telafuzu ile cümlelerin arasına sıkıştırdığı ingilizce kelimeleri duyunca cinnet geçiriyor insan.
bu şekilde konuşan insanları uyardığında, şöyle cevap verenleri de mevcuttur.
"ama ne yapayım? bu kelimenin türkçe karşığını bulamıyorum"
yani kendi dilini öğrenmeden, yabancı dili öğrenmiş, bravo diyoruz.
bazı gerizakalı tiplerin etrafındaki insanlara karizma yapmaya çalışmasının bir sonucudur. kendisininde yarım yamalak bildiği dilin herhangi bir kelimesinin kimi doğru kimi yanlış yerlerde kullanması halkinde kişinin acizliğinin bir göstergesidir.
günde 4 saat ingilzce gören biri için normal olan durumdur.
insanın düşündüğü şeyin türkçe karşılığını hatırlayamamasından dolayı araya girer o kelimeler.
yabancı dilde eğitim gören insanlar için ne kadar çabalansa da kaçınılmaz gerçektir.
tarzan muamelesi görseniz de alışmışsınızdır artık.
hatta suyunu çıkarıp bazı ingilizce kelimelere bu türkçede de var ya dersiniz ama kendini kandırmaktan öte gitmez.