ezan, arapça olarak alışılagelmiş bir çağrı olduğundan türkçe olsa da pek bir şey değişmez. insanlar anlamasa da ezanın ne ifade ettiğini biliyor: namaz kıl, camiye git.
ancak ezanın türkçe olmasında nasıl bir sakınca vardır? bunu gerçekten merak ediyorum. dinde ortak dil anlayışı mı? diğer müslümanlarla aramızdaki bağ kopmasın diye mi? bunlar mantıklı söylemlerdir, katılıyorum ancak türkçe ezanın üzerine bu kadar gidilmesi de yobazlıktır.
ayrıca ilk türkçe ezan; cumhuriyet'te değil, osmanlı zamanında okunmuştur.
şüphesiz ki ak parti düştüğü için laik kemalist ulusalcılar tarafından tekrar diriltilecektir. kur'an'da yasaklanır zaten. yakında camileri de yıkarlar ya da ahır falan yaparlar. ama büyük şehirlerde hayvan olmadığı için otopark falan olur artık. ******
''Yıl 1909: 31 Mart Ayaklanması
Yıl 1930: Menemen Olayı
31 Mart Gerici Ayaklanması ile Menemen'de Asteğmen Kubilay'ın başını ''Şeriat isteriz'' diye kesenlerin arasında tam 21 sene var. Ve o gün Menemen'de Cumhuriyet 7 yaşında idi.
Yüreği kan ağlayan Mustafa Kemal, Anadolu Ajansı aracılığı ile milletine:
-''Hadise Din meselesi değil, Dil meselesidir'' demişti.
Ardından Hutbe'yi, Ezan'ı, Kuran'ı ana dilimize çevirtti. Fakat devrimlerini tamamlayamadan ve kökleştiremeden aramızdan ayrıldı.
Atatürk'ün yaptığı ne varsa üstüne bir tuğla konulmadı. Ve mevcut tuğlalarda tek tek parçalandı.Kendisinden sonra o koltuğa kim oturduysa, ondaki yüreğe ve akla sahip değildi.
Şimdi kendim sorup, kendim cevaplıyorum.
Arapça ibadete mecbur muyuz?
Hayır. Dini kurallar bakımında Arapça ibadete mecbur değiliz.
Dünyadaki hangi uygar ülke Allah'ına kulluk ödevini, inandığı dinin ibadetini bir yabancı dille yerine getiriyor?
Arapça kutsal mı?
Hayır. Türkçe veya ispanyolca ne ise Arapça da odur.
Peki Atatürk neden Arapça ibadete karşı idi?
Misal 31 Mart Ayaklanması'nın baş aktörü olan Derviş Vahdeti, camilerde ve kışlalarda, meşrutiyet yönetiminin şeriata aykırı olduğu ve gavur icadı olduğu yönünde bildiriler dağıtıyordu. Ayaklanma bastırıldıktan sonra ele geçirilen bu ARAPÇA bildirilerin içeriği hakimleri dehşete düşürmüştü.
Çünkü bu bildirilerin konuyla hiç alakası yoktu Hatta aralarında ''gusul abdesti nasıl alınır'' sorusunun bile cevabı vardı.
Kendi hayatımdan örnek vermek gerekirse, babaannemin kutsal saydığı ve mutfağının kapısının üzerine koyduğu Arapça metinin, aslında 1956 yılına ait kamyon reklamı olduğunu anladığımızda yıllar geçmişti.
Mesela yarın, camiden çıkan insanlara sorun ezanın anlamını...
Bilmeyenler bilenlerden fazladır...
Muhafazakar bir toplumuz. Çok partili hayata geçtiğimiz ilk andan beri ufak aralıklar hariç hep sağ partiler iktidardaydı. Aziz Nesin'in Zübük adlı eserinde olduğu gibi de hep din bezirganları ön plandaydı.
2015 Türkiye'sinde de durumumuzu tarafsız bir gözle ele alabilme cesaretine sahipseniz başınızı yastığa rahat koyamazsınız.
Ama bana göre çözüm tek.
Ana Dilde Kulluk Hakkı...
işte o zaman din bezirganları aç kalacak, demokrasi gerçek anlamını bulacaktır.
Çünkü bugün anadilimizde ibadetten yoksun olmanın karanlığı içindeyiz.''
Yazı Tarih tarih dergisinin imtiyaz sahibi Ahmet Özgür TÜREN'e aittir.
ezan'ın arapça değil de türkçe okunmasına karşı olanların savundukları argümanlara göre temel sorun ezan'ın orjinal hali ile daha güzel, iyi olduğu yönünde.
mona lisa'dan, fifty cent'ten örnekler verildiğine göre bu sonucu çıkartıyorum.
ne olacak oğlum? ezan türkçe okundu diye telif davası mı açacaklar? nedir yani sıkıntınız sizin?
adam gibi açıklayın ki biz de bilelim, deyin ki kuran'da şöyle şöyle yazıyor ki ezan arapça dışında hiçbir dille okunamaz, ya da ne bileyim peygamber efendimiz bir hadisinde ezanın arapça dışında bir dil ile okunamayacağını buyurmuştur falan diye önümüze kaynaklar sunun.
bir de şu "böölobölllblbbö" diye konuşan göt verenler, çıkartın ağzınızdaki yarrağı ne dediğiniz anlaşılmıyor amk.
Fifty centin in the clubını türkçe dinlemeyen hatta namazda gözü olmayanların savunduğu bir önerme. Kıraatın namazın farzlarından olduğunu bilmediği çok aşikardır ki orjinalini bozmayı teklif eder. Mona lisayı da türkçe yapalım misal emine lisan gibi. Hatta cengiz de türk tü latince de türkçeden gelme nedir bu orjinalini bozmayın.
tamamiyle saçmalıktır. "allah uludur! allah uludur!" şeklinde bir ezanın savunulabilirliği olabilir mi? atatürk bunu sırf türkçe'yi daha fazla alanda kullanmak ve genişletmek için yapmıştır.
ulan anlamadiginiz bir dilden dine inaniyosunuz. Atatürku boşver bi sus baslatma kemalistine oku.
arapca kuran okuyosun arapca namaz kiliyosun arapca ezan dinliyosun hacca gidip araplara para saçıyorsun. nedir bu arap çılgınlığı ingilizlerin adi sömürgeci amk arabin yaptigi sömürge bizi sikti atti.
türkçe allah büyüktür demek wowowowo haram. ama allahu akbar demek sevapsa ozaman al amk bende sana bise diyecem arapca .
er-i cahs bin fittizek.
yukardaki seyin anlamı essegin ziki sana girsin demek.
ben bunu bi anadolu comarina malum partilidir kendisi cok musluman neyse adama bunu mezarlıkta okuttum bak dedim bu cok feyzli bi dua her geldiginde oku. adam anlamiyo amk baktim okuyo hic karismadim.
herneyse lafim odurki bazen cok begenerek okudunuz kuranda bile soylemesini istemeyeceginiz seyleri soyleyip anlamadan tribe giriyorsunuz. o yuzden türkçe islam en iyisi.
Atatürk te ölmeden önce bu konuya el atmıştır. Cemaat biraz tepki vermiştir ama sonrasını bende bilmiyorum merak edip araştıran olursa banada bildirsin.
fıkıh bilgisi olmayanlar tarafından savunulan yanlıştır. Ayrıca türkçe mealli kuran ı kerim de uygun değildir, o yüzden biri oluyor biri neden olmasın gibi şeyler de söylemeyin.
lan bu saygısızlıktır diyenlere sorsan türkçe olimpiyatlarına kombinesi vardır birde. komik adamlarsınız.
orta çağ avrupasında incil yıllarca ibranice okundu, yazıldı halk anlamasın diye. en nihayetinde reformla birlikte ulusal dillere çevrildiğinde gördü insanlar endüljansın, günah çıkarmanın yalan dolan olduğunu. e şimdi ezan türkçe okunsa ezan anlaşılacak, bana kalırsa daha güzel olacak.
benim ülkemde ezan zamanında camilerden "allah uludur" denmesi beni daha da motive eder. ha ama sen dersin ki what is your problem? bende "sana ne lan gavat" derim. sonuçta what is your problem "senin sorunun ne?" demek. anlamını bilmeyen gitsin araştırsın.
bir devlet kendi diliyle yaşar bunu her yerde görmesi o milletin kültürel olarak kimliğini korumasında yardımcı olur,
dolayısıyla bir milletin dini gereklerini yerine getirirken dilini kullanması, daha anlaşılır bir durumdur.
Olmasi gerekendir, insanlarimizin cogu ezanin anlamini bilmiyor. Ezan kutsaldir ama ne dediginide anlamak gerek aslinda. Orjinali arapca diye insanlarin anlamadigi halde orjinali bu diyerek omurleri boyunca anlamini bilmemesi acinasi durumdur. Madem islam evrensel bir din o zaman anlami evrendeki tum dillerde aynidir peki neden o zaman arapca okunsun diye tuttururlar? inanan insanlarin ezanin neyi anlattigini bilmesi gerekir sadece ezan icinde degil hersey icin gerekir, bu cuma imam vaaz verirken bir dunya arapca kelimeler soyledi halka bakiyorum sadece imamin gozune bakiyorlar birsey anlamiyorlar, oylesine inanmak mi daha iyidir yoksa kendi anlayabilecegin sekilde inanmak mi daha iyidir bunun cevabinida sizler verin degerli yazar kardeslerim.
"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."