28.
koyu muhabbet - dark chat.
27.
dört yol ağzı - four way mouth.
24.
"lutfen sifona basiniz" -> "please press the sifona" seklindedir.
23.
eternal sunshine of the spotless mind *
sil baştan *
21.
"kendine iyi bak. " bu cümle bize şimdilerde çok doğal geliyor ama ilk çevrildiğinde herkes çok garip karşılamıştı. bir de "size yardımcı olabilir miyim? " bu da türkçenin özelliklerine uygun bir cümle değildir. (bkz: say say bitmez )
19.
rough line on you.
kabahat sende.
18.
you are very strong => çok haşinsin.
yaratıcı gençlik. nerden buldun haşin kelimesini nasıl koydun oraya.*
16.
he was a he hung-we hung; he cut-we cut man!
(Astığı astık, kestiği kestik bir adamdı)*
15.
pull a film = film çekmek * *
14.
"I died while I was born"
ben doğarken ölmüşüm.
13.
blowing up in your ass *
keep the hay, it's time comes * *
12.
bir arkadaşımın ingilizcesine göre açık gözün ingilizcesi open eye demekmiş...
11.
"you are very smurf"
demişti bi arkadaşım.. anlamı "çok şirinsin" miş! *
10.
the matrix
polisin biri bagirir duvardalarr duvardaaaalar.
9.
call me,paint me-ara beni boya beni.
8.
dont multiply the door!* *
5.
closing the cellphone -> cep telefonunu kapatmak