türkler ikiye ayrılır: yabancı hayranları ve yabancı düşmanları.
ilk grup yabancıların- özellikle de avrupalıların yaptığı, yediği, düşündüğü, konuştuğu, giydiği, kısaca hayatına dahil ettiği her şeyi ingilizce konuşan fatih terim coşkusuyla onaylarken, türkiye'den absürd manzaralara ithafen de tek yorum geliştirmişlerdir : "avrupa'da yok böyle bir şey"
diğer grup da evrenselleşmeyi öcü sananlardır. militancasına milliyetçilerdir. madonna'ya "bizim ajda pekkan", metallica'ya "baba pentagram daha iyi aslında var ya" derler. her şeyin en iyisi onlardır, bir türk dünyaya bedel lafını amacından saptırıp motto haline getirmişlerdir. avrupa'da yok böyle bir şey kardeşim. ahaha.
velhasılı kelam; hiç bir konuda işin foseptiğini çıkarmayalım, çıkaranları uyaralım. (levye bir sonraki aşamada osman abi sakin ol.)
paketlenmıs hedıyenın paketını saklayıp baska bırının hedıyesını paketlemede kullanmak muhtemelen halı altında saklanır ve gerı donusume yardımıcı olunur.
merkezi kilit sistemi olan otomobili kilitledikten sonra kapıları tek tek kontrol etmek. genetik bir olay bu bence. babama kızıyordum bende yapıyorum. hem de bagaj dahil.
belki yazılmıştır ancak:
+ abi hede höde var mı sizde?
- yok.
+ hiç mi yok abi?
yahu yok işte kardeşim, bu ısrar nedir? gerçi ben de aynısını yapıyorum. bunun sebebinin de güvensizlik olduğu kanaatindeyim. zira enteresan esnafımız var bizim. dükkanında ulaşması zor bir yerlerde/hatırlayamadığı bir yerde ucuz ürünü var ise, kimi zaman bu ürünü satmaya üşenir. vatandaş da sorar elbet, hiç mi yok abi?
sapkın bi şekilde geçmişiyle yaşamak. hatta burdada ikiye ayrılırlar. kimisi osmanlı tarihinden dem vurur yok efendim 3 kıtaya hakim bi neslin torunuyuz şuyuz buyuz diye sikerler kafayı. ikinci kısım cumhuriyet tarihiyle övünen tiplerdir. mustafa kemalin başarılarıyla yatar, kalkar, koşar, zıplar, durur..
nihayetinde ilersini düşünen kimseyi göremedim bu ulusta.
+ ayakkabının topuklarına basarak yürümek.
+ yolda yürürken ciğerleri temizlercesine bir boğaz sesi ve ardından tazyikli bir tükürük sesi.
+ arabanın şoför tarafındaki camı açarak sol kolu dışarıya doğru yaslamak.yaz kış önemli değildir.
+ otobüste yada asansörde ossurmak.sonra yağ gibi üste çıkarak "biri mi ossurdu? yada kötü kokuyu sizde aldınızmı?" sorularını sağa sola savurmak.
+ yolda araba ile seyir halinde iken tanıdıklara korna çalarak selam vermek.
+ kız arkadaşından hakkında "benim kız" diye bahsetmesi.kız arkadaşına araba muamelesi yapması.
+ arabasına kız muamelesi yapması.
+ dikiz aynasına cd takması.
+ cep telefonunu kimse aramadığı halde, sanki biri aramışta konuşuyomuş gibi yapması.
+ telefonda hayvan gibi bağırarak konuşması.
+ ortalama 3-4 ayda bir telefon değiştirmesi.
+ denizde yüzerken arkadaşına eşşek şakası yapması.arkadaşını suyo sokup boğuyomuş gibi şakalr yapması.
+ denizde deve güreşi yaparak dikkatleri üzerine çekmeye çalışması ve bir nevi güç gösterisinde bulnması.
+ arkadaşına parmak atması, hocalarına lakap takması.
basliktan belgesel havasi aliyoruz; yani icimden; amazon ormanlarinda suruler halinde yasayan turkler goruldugu gibi topluca su icip susuzluklarini gideriyor demek geliyor yani esasinda bizim milletimiz ile diger milletlerin cok bir farki yok bizde burnumuzu karistirip sira altina yapistiriyoruz elin ingilizide..
asla yerli olmayan tiplerdir, bir türk e asla yakısmayacak işlerle hemhal olup, o işlerin ortasında yahu bu türkler, biz türkler gibi sözcüklerle başlayan palavralara imza atarlar, nedense bu cümlelerle başladıgı cümlelerde hep bir aşagılık tip vardır, hırsız soyguncu, kaba tiplerdir. bence kendileri o kadar toplumdan kopuk ki, mesela aşagıladıkları elini sıkmaya igrenecekleri bir çöp işçisi bile onlara insanlık adına öyle bir söz söyleyebilir ki şaşarsınız, ama paylaştıkları degerler aynı olmadıgı için aydın kendisini neden avrupa da dogmadıgına hayıflandıgı için onun umuru bu insanlıgı duymaz.
bu aydın tipinde görülen ve bir türkte asla olmaması gereken davranıslardan bir kaç tanesi şunlardır,
* emanete hıyanet etmek,
* namus anlayısının olmaması,
* sübyancılık ve ibnelik dahil paranın alabilecegi hertürlü şerefsizce davranıs,
* içki içmek,
* boş muhabbet,
* belli partiye oy vermek, (lideri avukattır)
* kendi dışındaki görüşten olan insanları aşagılamak, küçümsemek belki insan görmemek,
* konu para ise gerisi teferruattır ilkesi, onun için ibnelik, hırsızlık, uyusuturucu dahil hertürlü pislige bulaşabilme egilimi,
* karısını kızını kıskanmamak, karısını yanında tüm gögsü açık şekilde davete götürebilmek,
* birbirlerinin çıktıgı kızlarla çıkmaları, belki birbirlerine göndermeleri,
* ....